☞︎︎ Tamamlandı
ꨄ︎Millie, hiç beklemediği bir anda oyunculuk teklifi almıştı. Ancak bu teklifin hayatında ve duygularında ne gibi bir değişiklik oluşturacağını hiç düşünmemişti. ꨄ︎
Millie Bobby Brown ve Louis Partridge
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
᪥
Aynada son kez üstümü kontrol ettim. Hardal rengindeki eteğimin üstüne beyaz bir gömlek giymiş, saçlarımı salık bırakmıştım. Gayet güzel göründüğümü düşünüyordum.
Bugün diğer rol arkadaşlarımla tanışacak, verdikleri bir sahneyi canlandıracaktım. Uzun zamandır oyunculuğa dair hiçbir şey yapmadığım için tedirgindim ama başaracağımı biliyordum.
Hiçbir şey beni yıkamazdı. Bunu da yapacaktım ve kazanan ben olacaktım. Ortada bir savaş varsa o da, hayat ile benim savaşımdı. Ben iyi oldukça o, karşıma zorluklar çıkarıyordu. İlerlememi engelliyordu. Bu önemli değildi. Ben her zaman kendimi toparlamıştım.
Baba demeye dilimin varmadığı o adamı öldürdükten sonra kendimi toplarlamam zor olmuştu. Bu kadar ağır yüklerden kurtulmuş biriydim ben.
Kapıyı tıklatıp içerinde 'gel' denildiğinde kapıyı açtım. İçeriye girip kapıyı arkamdan kapattıktan sonra içeriye göz gezdirdim. Dizide oynayan kişiler olmalıydı çoğu. Dizi hakkında neredeyse hiçbir bilgim yoktu.
''Hoş geldin, Millie.''
Bay Allens oturduğu yerden kalktı.
''Merhaba, Richard.''
Bulunduğumuz yere baktığımda buraya daha önce geldiğimi anımsadım. Bir tiyatro salonundaydık ve ben buraya, seçmelere geldiğimde yeteneklerim burada gözlemlenmişti.
Tabii kabul edilmemiştim. Ancak şu an buradaydım ve beni ajansına almayan kişi çıldırabilirdi.
''İlk olarak rol arkadaşlarınla tanış, ben birazdan burada olacağım.'' dedi ve yanımızdan ayrıldı.
Odadaki diğer kişilerden biri ayağa kalkıp kendisini tanıttı. Saçları havaya kalkık, kahverengi saçlıydı ve ela rengi gözleri vardı.
''Ben Noah, ekibe hoş geldin.''
Diğerleri de ayağa kalkmış, yanıma gelmişti. Diğer ikisini tanıyordum.
''Merhaba, ben Timothée.''
Timothée açık kahverengi, kıvırcık saçlı ve ela gözlüydü. Aralarında en büyük oydu sanırım. Timothée'nin filmlerini izlemiştim. Kendisine ve filmlerine hayrandım.
Onunla aynı dizide oynamak keyifli olacağa benziyordu.
"Merhaba, bende Kiernan."
Kiernan'ı da biliyordum. Sabrina dizisini izlemiştim ve final yaptığını öğrendiğimde üzüldüğümü hatırlıyorum.
"Ben de Millie, tanıştığıma memnun oldum."
''Richard seni başrol seçeceğini söylediğinde hiçbir yerde oynamadığın için şaşırmıştım.'' dedi Timothée ve omuz silkerek devam etti. ''Ama bana tiyatroda oynadığın bir oyunu gösterdi ve o kişinin sen olmasına sevindim.''
