☞︎︎ Tamamlandı
ꨄ︎Millie, hiç beklemediği bir anda oyunculuk teklifi almıştı. Ancak bu teklifin hayatında ve duygularında ne gibi bir değişiklik oluşturacağını hiç düşünmemişti. ꨄ︎
Millie Bobby Brown ve Louis Partridge
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
᪥
''İstersen senaryoyu oku, ondan sonra sahne çekimine başlayalım.''
Bugün ilk sahne çekimi yapılıyordu. Biraz heyecanlıydım. Bu benim ilk oyunculuk deneyimimdi.
''Teşekkürler Richard.''
Richard'ın, yani Bay Allens'ın elindeki dosyayı aldım ve senaryoyu okumaya başladım. Senaryo hakkında biraz bilgim vardı ama senaryo elime ulaşmadığı için kafam karışıktı.
Hikaye şimdiki zamanda geçiyordu. Rose ve Edward başrol karakterlerdi. Benim oynayacağım, yani Rose dissosiyatif kimlik bozukluğuna sahipti ve bu yüzden insanların arasına pek karışmayan bir tipti. Bir Victoria Dönemi'nden esinlenen kostüm partisine arkadaşı zoruyla katılıyordu.
Partiye Edward da katılıyordu ve bir şeyler içerken birbirlerine görüyorlardı.
Ondan sonraki günler Rose ve Edward eski zamanlardan rüyalar, halisülasyonlar görmeye başlıyordu. Kendilerini bir anda başka bir boyutta görüyorlar ve biri onları kovalıyor, onlara zarar veriyordu. Bu durum onları yakınlaştırıyordu. Bu duruma artık katlanamıyorlardı. Olay bir gün Rose'un daha da kötüleşmesiyle son bulmuştu.
Sonra bir şamandan kendilerinin Victoria Dönemi'nde yaşadıklarını, yani reenkarnasyona uğradıklarını öğreniyorlardı.
Rose ve Edward iki soylu ailelerin çocuklarıydı. Aileleri birbirine düşmandı ve onlar birbirlerine aşıktı. Sakladıkları bu ilişkiyi başka bir soylu ailenin kızı olan Daisy, biliyordu. Ailesini bir şekilde ikna ediyor ve Edward'ın ailesiyle yakınlaştırıyordu. Bunun sonucunda Daisy ile Edward'ı nişanlıyorlardı.
Daisy, Edward ve Rose'un gizlice evlendiklerini öğrendiğinde büyük bir kin duyar ve Edward ile Rose'un ailesine bunu yetiştirir.
Bunu duyan Rose'un ailesi onu eve kilitler, Daisy ile Edward'ı ise başka bir yere göndermeye karar verirler. İki aşık birbirine veda bile edemez. Rose, Edward'ın nerede olduğunu bilmediği için ailesine sorduğunda Edward'ın öldüğünü söylerler.
O sıralarda seyahet eden Daisy ile Edward arasında büyük bir kavga başlar. Edward'ın gözü döner ve Daisy'i öldürür. Hemen Rose'u kaçırmak için geri döner ama Rose'u evde bulamaz.
Rose öldüğünü duyduğu anda evden kaçmanın bir yolunu bulur ve Edward ile aldıkları, ormanın içlerinde bulunan evlerine gider. Edward oraya giderken fırtına başlar ve zor bela eve ulaşır.
Eve girdiğinde Rose'u bulamaz. Lavaboya gittiğinde Rose'un su dolu küvetin içinde, ölü bir şekilde yattığını görür. Cebindeki bıçağı çıkarır, yanına yatar ve bıçağı kalbine saplar.
Şu an ki zamanki Rose aslında dissosiyatif kimlik bozukluğuna sahip değildir. Daisy'nin ruhu intikam için onu ele geçirir ve Rose her tütsü yaktığında bedenini daha da ele geçirir.
