Dizi: Fate
Kelime Sayısı: 753
***
Kütüphaneden çıkıp elindeki kitapları bir yandan çantana koymaya çalışıyordun. Fermuarını kapatıp sırtına taktıktan sonra saçını düzelttin. Kafanı kaldırdığında Riven ile göz göze geldiğinde yoluna gitmeye hazırlanıyordun ki kolunu tuttu.
Riven: Hey sana ihtiyacım var.
Y/N: Ne konuda?
Riven: Büyü tarihi dersinden ödevim var.
Y/N: Kütüphanede istediğin bilgilere ulaşabilirsin.
Riven: Evet ama bu ödev önemli hem şu koca raflar arasında aradığımı bulmak zor olur.
Y/N: Neden sana yardım edeyim?
Riven: Çünküü iyi birisin.
Başını geriye atıp geri indirdiğinde gözlerine tek kaşını kaldırıp baktın.
Y/N: İyi tamam yapalım.
Riven: Harikasın.
Kocaman gülümsemesi ile sana bakarken sen de gülümsedin. Bir anda gelip sana sarıldığında sen de kollarını omzuna koydun. Kısa bir süre ardından ayrılmıştınız.
Riven: Ne zaman başlarız?
Y/N: Yarın olur mu?
Riven: Tabii olur.
Y/N: Tamamdır
Riven elini cebine sokup yüzündeki gülümsemesi ile koridorda yürürken sen de odana gittin.
Daha önce konuşmuşluğunuz olmuştu ama uzun sohbetler değildi. Alfea büyük bir okuldu. Yine de çoğu kişi tanışırdı. Ortak alanlar hatta dövüş dersleri ve öğrencilerin verdiği partiler sayesinde. Burada sosyal aktiviteler yapılıyordu bazen diğer sınıflarla da kaynaşmak için.
___
Derslerden sonra bahçede Riven'ı beklemeye başladın. İleriden sana doğru ilerdiğini görünce gülümsedin.
Riven: Selam geçelim içeriye.
Onunla birlikte yürürken koridordan Frank'ın sesini duydun.
Frank: Senin gibi güzel ve iyi bir kızın bununla ne işi olur anlamıyorum.
Y/N: Kes sesini.
Riven'ın yüzünde gururlu bir gülümseme oluştu. Odana geldiğinizde yalnızdınız. Oda arkadaşının işleri vardı bu yüzden yalnızdınız. Çantanı kenara koyup ona döndün.
Y/N: Evet şimdi konu ne?
Riven: Kanatlar
Y/N: Ha şu konu pekala.
Raflarından iki büyü tarihi kitabı ve bir defter aldın. Kalemliğini de yanına geçip masaya geçtin.
Y/N: Gel şimdi.
Yanındaki sandalyeye geçip açtığın sayfaya göz gezdirdi.
Y/N: Bildiğin üzere artık kanatlarımız yok ama bence bu hep böyle olmayacak. Her neyse kanatlarımızın kesildiği dönem herkes ne olduğunu anlamamış. Devlerle olan savaşımızda kanatlarımız baş roldü fakat bir anda savaş ortasında kanatlar çıkmamış. Zor bir anda ihtiyaç duyulan özellikleri gidince ne olduğunu şaşırmışlar tabii ama güçleri kesilmemiş ve savaşı kazanmışlar. Yine de kanatlar bir daha çıkmamış.
Riven: Vay canına. Şimdi bunları kağıda yazmam gerek.
Sen hem kitaptan yararlanarak hem de kendi bilgilerinle ona söyledin Riven da yazdı. Ödevi bir süre sonra bitince sandalyesiyle beraber sana döndü.
Riven: Ödev bittiğine göre sana teşekkür etmeme izin ver.
Yüzüne doğru yaklaştığında gözlerine odaklandın. Sana yavaşça yaklaşmaya devam ederken yanağına ulaşıp yumuşak bir öpücük kondurdu.
Riven: Akşam seni randevuya çıkartmak istiyorum.
Y/N: O zaman akşam görüşürüz.
O odandan ayrıldıktan sonra yemek yemiştin. Etrafı toparlayıp vakit geçirirken kızlar gelmişti.
Y/N: Akşam randevum var.
Terra: Hadi ya çok sevindim!
Kızlarla dolabını açıp içinden sade, beyaz, kısa bir elbise seçip almıştınız. Stella saçını yaparken kızlar da bir yanda hafif bir makyaj yapıyordu. Hazırlanman bittiğinde kızlara döndün.
Y/N: Nasıl oldum?
Hepsinden harika iltifatlar aldığında kocaman gülümsedin.
Y/N: Sağ olun kızlar.
Grup kucaklaşması yaptıktan sonra kapın çaldığında gülümseyerek açtın. Riven kısa kollu beyaz bir gömlek ve kot pantolon giyinmişti.
Riven: Çok güzel olmuşsun.
Y/N: Teşekkür ederim.
Uzattığı koluna girdikten sonra uzun koridorda yürürken mermere çarpan ayakkabılarınızın sesi duyuluyordu. Bahçeye ulaştığınızda seni büyük bir ağacın altına götürdü. Yerde şarap bardağı ve iki kadeh duruyordu. Çimenlerin üzerine oturdunuz ve bardakları doldurup birini sana uzattı.
Riven: Amacım seni sarhoş etmek değil.
Dediğine gülümserken dönüp ona baktın.
Y/N: Kolay sarhoş olacağımı zannetmiyorum.
Riven: Bu güzel bir şey. Bu anları hatırlamanı istiyorum.
Başını ileriye doğru çevirdin.
Y/N: Evet.
Bardağından bir yudum alıp yeniden yeşil gözlerine baktın.
Y/N: Ödevi teslim ettin mi?
Riven: Evet çok beğendi. Senin sayende teşekkür ederim.
Y/N: Rica ederim.
Riven'ın bakışları dudaklarına kaydığında gözlerini kapattın. Bir elini yanağına götürüp yaklaştı. Ellerinizdeki bardakları kenara koymuştunuz. Yanağında olmayan elini beline götürüp seni kendine biraz daha yaklaştırdı. Nihayetinde dudaklarınız birbirine değmişti. Yumuşak bir şekilde seni öperken ona karşılık verdin. Belinde elini bir yandan gezdirirken dudaklarınızdan ayrıldınız.
Riven: Çok güzelsin.
Dudakların yukarı doğru kıvrıldı.
Y/N: Teşekkür ederim.
Beraber akşamın güzel serinliği ile beraber vakit geçirdikten sonra saat daha geç olmadan kalkma kararı aldınız. Seninle birlikte odanın kapısına kadar yürümüştü. Kapına geldiğinizde bir elini tuttu. Dudaklarına eğilip yumuşak bir öpücük bırakırken bir anda beklenmedik bir olay gerçekleşti. Sırtında beliren kanatları gördüğünüzde ikiniz de ne olduğunu ilk çözemediniz.
Riven: Vay canına!
Y/N: Bu gerçekten çok iyi!
Riven'ın ve senin yüzünden eş zamanlı bir gülümseme oluştu. Kanatların kısa bir süre sonra geri gitmişti.
Sebebini bilmediğin bir şekilde kanatların çıkmıştı üstüne üstlük Riven seni öperken olmuştu. Bütün bu olanları kızlara anlatmak istiyordun.
***
Selamlar ben geldim
Bölümü beğendiniz mi
Vee nasılsınız
Sizi seviyorummmmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Multifandom Hayal Et
FanfictionBu zamana kadar izlediğim dizi, filmlerden karakterler veya sevdiğim ünlüler ile hayal et kitabıdır. İyi okumalar.