Ay tutuldu | Texting

3.0

Multide Kerem ve bölümde sözü geçen şarkı var.

Ledleri demirlere dolayıp onları oraya sabitledikten sonra birkaç adım geri gelip nasıl durduğuna bakmış ve güzel durduğu kanısına vardıktan sonra teleskobumu kutudan çıkarıp kurmuştum.

Her şeyi mükemmele yakın yapmaya çalışırken bir yandan da hızlı bir şekilde yapmal imkansıza yakındı ama asla imkansız değildi. Herhangi bir şeyi unutmak istemiyordum, bir eksik olmasın diye de çoğu şeyi tekrar tekrar kontrol ediyordum.

Yere halıya benzer kilimi serdim. İnce bir şey sermek isterdim ama hasta olma ihtimalimiz o zaman çok yüksek olurdu. Neredeyse halı denebilecek kalınlıkta bir şey bulmuştum bu yüzden. Hem oturunca daha rahat etmemizi de sağlardı, yumuşaktı.

Çantamdaki battaniyeyi salıncağın üzerine koydum. Her ihtimali düşündüğüm gibi üşüme ihtimalini de gözden çıkarmamıştım, hava soğuk oluyordu.

Yaptığım yemekleri ve sipariş ettiğim yemekleri halının üzerine koydum. Yaptığım yemekler yeterince güzel değilse aç kalmamak için gelirken bir şeyler de almıştım.

Artan ledleri salıncağa da sardıktan sonra ledleri yakıp etrafa bakınmıştım. Eksik bir şey yok gibi geliyordu ve umarım yoktu da.

Halının üzerine oturup Asya'yı beklemeye başladım. Yiğit ona konumu atmıştı, neresi olduğunu kendi de biliyordu zaten.

5 dakika... 10 dakika... yarım saat... 1 saat...

Dakikalar art arda geçerken telefonumdan hazırladığım çalma listesini açtım ve kendi başıma dinlemeye başladım. Biraz fazla erken gelmiştim sanırım.

Ayın tutulmaya başladığını fark ettiğimde burukça gülümsemiştim. Ben erken gelmemiştim, Asya gelmiyordu.

Kendi başıma ay tutulmasını baştan sonra izledikten sonra kendi kendime burukça gülümsemeye devam etmiştim. Etrafa bakındım, hazırladığım her şeye tekrar ve tekrar baktığım gibi bir kez daha baktım. Her şeyi boşuna hazırlamıştım, bir anlamı yoktu.

Telefonumu elime alıp Asya'nın numarasına girdim. Engelimi kaldırmıştı.

Kerem: Ay tutuldu Asya

Kerem: Bana verdiğin söz vardı hatırlıyor musun?

Kerem: Ay tutulduğunda beraber vakit geçireceğiz dediğimde söz vermiştin

Kerem: Teşekkür ederim, en yakının olmama izin verdiğin için

Kerem: Ama

Kerem: Az önce ay tutuldu

Kerem: Ben tek başıma izledim

Kerem: Planımda seninle izlemek vardı ama olmadı işte

Kerem: Bazen her şey istediğimiz gibi gitmeyebiliyormuş

Kerem: Biliyor musun?

Kerem: Asla Kerem ile Aslı olamayacağımızı biliyordum

Kerem: Onlar gibi bir efsane olamazdık

Kerem: Ama Kerem ile Asya olabilirdik

Kerem: Kendi efsanemizi yazabilirdik

Kerem: Hâlâ yazabiliriz

Kerem: Tek fark, ben senin sadece en yakın arkadaşın olacağım

Kerem: Böyle söz verdim

Kerem: Yine de

Kerem: Eros'un Psyhke'yi

Kerem: Kerem'in Aslı'yı

Kerem: Ferhat'ın Şirin'i

Kerem: Mecnun'un Leyla'yı

Kerem: Apollon'un Daphne'yi

Kerem: Sevdiği gibi seviyorum seni

Kerem: Ve diğerleri gibi

Kerem: Senin için efsaneleri araştırırken bunlar kalmış aklımda

Kerem: Bana sen anlatırsın diye o kadar fazla araştırmamıştım

Kerem: Sayende yeni bir hobim oldu

Kerem: Teşekkür ederim

Kerem: Her şey için

Kerem: Bu arada bulamadıysan diye söyleyeceğim

Kerem: Kerem ben

Telefonu kapatıp halının üzerine uzandım ve yıldızları izlemeye başladım. Üşüyordum ama kalkıp battaniyeyi almak bile zor geliyordu, şu an sadece öylece yatıp boş boş etrafa bakmak istiyordum.

Bir ayı geçik süredir bu anı planlarken ekilmek kötü hissettirmişti, içimden bir ses geçerli bir sebebi olduğunu söylüyordu, ona inanmak istiyordum. Sebepsiz yere gelmemiş olamazdı, değil mi?

Gözlerimi kapatıp öylece durdum. Şarkı sözlerini duymaya çalışıyordum ama sanki kilometrelerce uzaktaymış gibi hiçbir şey duyamıyordum, aslında duymak istemiyordum.

Asya için hazırladığım çalma listesi çalıyordu, hepsini özellikle seçmiştim, hepsi ya ay tutulması ya da yıldızlarla alakalıydı. Bir şekilde hepsinin gökyüzüyle bir bağı vardı, benzer şeyleri anlatıyorlardı.

Uzandığım halıdan doğrulup tekrar etrafa baktıktan sonra kalkıp battaniyeyi almış ve salıncağa uzanmıştım. Yerde yatmaktan daha az soğuk olacağı kesindi. Battaniyeyi de yarım olarak üstüme örtmüştüm. Şarkıyı dinlerken gözlerimi kapattım.

"Ah bu yıldızlar sen yokken neye yarar, barışamam hiç geceyle ay yansır hep yüzünde"