4.4

1.5K 154 16
                                    

Asya'dan

Kerem kapıdan içeri girdikten sonra şaşkınlıkla etrafa bakınmaya başlamıştı, böyle bir şey yapacağımı asla düşünmediği için bu şaşkınlığında ona hak verebilirdim.

Bir şey söylemek için dudaklarını araladıktan sonra söyleyecek bir şey bulamayınca dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Biliyorum burayı iyi hatırlamıyorsun." dediğimde neyi ima ettiğimi biliyordu. En son buraya geldiğimiz gün, arkadaş olacağımızı söylediğim gündü.

"Ben de her şeyi baştan yapıp buradaki anıları değiştirmeye karar verdim." dedim elimle hazırladığım şeyleri gösterirken.

O günün tıpatıp aynısını baştan yaratmıştım, farklı olan hiçbir şey yoktu. O gün Kerem ne yemek yaptıysa aynısını yapmış, ne sipariş verdiyse aynısını sipariş vermiştim. Ledler tıpatıp aynı yerde duruyordu. Getirdiği halının aynısını bulup yerleştirmiştim, teleskobunu buradq unuttuğu için onu ayarlamam gerekmemişti. Çalma listesinin aynısını hazırlamıştım.

Bunları yaparken hafızamı bir tık zorlamam gerekmişti ama önemli olan bu değildi.

"Biliyorum bugün ay tutulması yok, ama bu ay tutulmasını kendimizin oluşturamayacğı anlamına da gelmiyor." derken elimdeki prejeksiyon kumandasına basmış ve duvara ay tutulması görüntüsünü yansıtmıştım.

"İşte şimdi her şey aynı oldu." dediğimde şaşkınca bana bakmaya devam ediyordu.

"Hadi ama, ay tutulması boyunca bana öyle bakmayacaksın değil mi? Evet başa sarabiliriz ama hazır açmışken izleyelim işte." dediğimde hâlâ hareket etmediğini fark edince yanına kadar gidip elinden tutmuş ve onu duvaeın karşısına serdiğim halının yanına kadar peşimden sürüklemiştim.

Ben oturduğumda bu sefer zorluk çıkarmadan yanıma oturmuştu. Halının üzerinde duran battaniyeyi ikimizin de omzuna örttüm.

"İki ay tutulması arasında hiçbir fark yok." diye mırıldandım. "Sadece o zaman sana karşı ne hissettiğimin farkında değildim." derken kafamı omzuna yasladım. Bir şey demeden yansıttığım görüntüleri izlemeye devam etti.

"Başta sana karşı duygularımın hızlıca değiştiğini düşünmüştüm ama sana karşı duygularım hep aynıydı. Ben bir arkadaşıma davrandığım gibi davranmadım hiç sana."

"O gün buraya geldiğimde seni uzun uzun izledim, daha da izlemek istedim hatta. Üşürsün diye uyandırmak zorunda kaldığjmda bayağı üzülmüştüm çünkü seni uyurken beni mutlu etmişti, hoşuma gitmişti. O an farkında değildim belki ama sana karşı duygularım o gün de vardı, hâlâ var."

"Seni seviyorum Kerem." diye mırıldanıp kafamı omzundan kaldırdım ve Kerem'in yüzüne baktım. Yüzünde ufak bir gülümseme oluşmuştu.

Yavaşça başını bana doğru çevirdi ve gözlerimin içine bakmaya başladı. Ara sıra dudakları aralanıyor ama bir şey diyemeden tekrar kapanıyordu. En sonunda aniden sıkıca sarılmıştı.

Kollarımı ona sararken gözlerimi kapatmıştım. Belki hiçbir şey söylememişti ama söylemesine de gerek yoktu. Ne demek istediğini hem gözleri hem de hareketleri oldukça belki ediyordu.

Kerem şu anda hiç olmadığı kadar mutluydu.

Onu mutlu görmeyi seviyordum, içindeki çocuğun en çok dışa vurduğu zaman mutlu olduğu zamanlardı. Gerçekten küçük bir çocuk gibi seviniyordu, küçük bir çocuk kadar masumdu.

İstemeyerek geri çekildiğinde gözlerindeki yaşları sildiğini gördüğümde ağladığını fark etmiştim. Elimi yanağına koyup göz yaşlarını ben sildim.

"Mutlu olduğun için bile olsa ağladığını görmeye dayanamıyorum." dedim elim hâlâ yanağındayken. Yanağımın üzerindeli elimin üstüne elini koydu yanağını elimr yasladı. Gözleri kapanırken onun şu an ne kadar huzurlu olduğunu görebiliyordum.

"Seni seviyorum Asya." diye mırıldandıktan sonra yanağını elimden çekip avcumun içine küçük bir öpücük kondurmuştu.

"Ben de," diye mırıldandım gülümserken. "Ben de seni seviyorum Kerem."

Ay tutuldu | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin