- Asel -

76 12 13
                                    

Bölüm 1

-Her son bir başlangıçtır-

-Asel hadi çabuk ol abin seni bekliyor.
- TAMAM geliyorum.

Ben Asel,
17 yaşındayım.
Hırçın, kavgacı, asi ailesinin hiç umrunda olmayan evin küçük kızı. Evet evet normalde evin en küçüğü hep çok sevilir. Ama bizim evimizde işler farklıydı. Beni sevdiklerini söylüyorlardı. Ama söylemek yetmiyor, belki bir gün annem yanıma gelip saçlarımı okşayarak kucağında uyutsaydı ; ya da babam, açıkçası normal baba kızlar napar ben bilmiyorum, bu yüzden bir şey söyleyemeyeceğim. Ama en azından abim vardı, ne kadar o da sevgisini göstermese de hep beni koruyup
kolluyordu, ama bu bile yetmiyordu bazen...

Çok güzel bi yüzüm vardı; çekik simsiyah gözlerim, gür siyah kipriklerim, dolgun toz pembe dudaklarım vardı. Simsiyah saçlarım bembeyaz tenimle uyum içindeydi. Tıpkı benim sevdiğim gibi. Siyah ve beyaz en sevdiğim renklerdi. İkiside oldukça zıt ama bir araya gelince çok uyumlu oluyorlardı. Aynı benim gibi benim iki farklı kişiliğim vardı. Herkese gösterdiğim birde sadece kendime sakladığım Asel.

Aynanın karşısında kendi kendime yeterince konuştuktan sonra dışarı çıktım. Çıktığımda
abim son derece aceleci gözüküyordu. Beni
her gün okula bırakmak onun için büyük bir işti. Ama bende bu durumdan pek hoşnut sayılmazdım. Babamın farklı kafa yapısından dolayı yaşadığım hayat buydu. Sürekli kısıtlamalar. Arkadaşlarımla bile görüşmemi istemiyordu. Bu yüzden hepsiyle aram bozuk, tabiki böyle bişeyi onlara anlatamazdım. Bu yüzden hep yaptığım şeyi yaptım, onların suratlarına tüm kapıları kapattım.

Annem bidaha seslendi. Onu daha fazla kızdırmamak için dışarı çıktım. Abim arabanın başında dikiliyordu. Günaydın bile demeden arabaya bindi. Bende bir şey söylemedim.
Daha sonra arabaya bindim, kulaklıklarımı takıp her zamanki gibi kendimi boşluğa bıraktım. Ne zaman müzik dinlesem ruhum huzur buluyordu beni tek anlayan ve iyi hissettiren, şarkıların sözleriydi.

Okula vardığımızda herkes içeri geçiyordu.
Abim beni bırakıp gittikten sonra okula girmeden hemen önce 2 sokak ötedeki bakkala gidip en sevdiğim şeylerden biri olan nane aromalı sakız almaya karar verdim. Evet itiraf etmeliydim ki o bakkal cidden çok tekin bi yer değildi. Her türlü madde satılıyordu ama umrumda değildi altı üstü sakız alıp çıkacaktım değil mi?

Ama bazen planladığımız şeylerin hiçbiri düşündüğümüz gibi gitmeyebilir. Birazdan olacağı gibi...

Yağmur yağmaya başlamıştı. Yavaş yavaş hızlanıyordu. Bu yüzden kapşonlumu kafama geçirip adımlarımı hızlandırdım.

*iç ses* Bi dakika bi dakika cidden yağmur yağdığı için mi geçirdiğimi sandın. Hayır tabiki ben aslında yağmur altında ıslanmaya bayılırım ama cidden oraya giderken yüzümü kapatsam iyi olur. Neyse yine her zamanki gibi çok konuşuyorum napim bu kızın tek arkadaşı benim snbxnwnsnebnd.

Yürümeye başladım. Ama bu sefer biraz daha yolu uzatmaya karar verdim. Okulun cevresinden dolaşıp gideceğim. Yağmur iyice artmaya başladı iyiki bot giymişim bugün, yoksa ıslak çorapla gezicektim ayy en nefret ettiğim şeylerden biri.
Neyse, yürümeye devam ediyordum. Aslında uzatmanın sebebi sınıftakilerle muhattap olmamak. Benim deli olduğumu düşünüyorlar, tıpkı ailem gibi... Ama bilmiyorlar ki beni delirten zaten onlar.

Yağmur çok fazla yağmaya başladı. Gerçekten sırılsıklam olmuştum. Annem çok kızacak.
Hızlandım tam karşıya geçecekken aniden karşıma bir araba çıktı. İlk duyduğum şey kaburgalarımdaki o kırılma sesiydi ardından da gelen o dayanılmaz acı ve dipsiz karanlık...

Aster Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin