Bölüm şarkısı: Blueneck-Lilitu
Karşımda oturan adamın gözlerine kan oturmuştu.
Gözleri,kan damlayan mürekkebin lekeleriyle bezenmiş gibiydi.İçimde bir his onu tanıdığımı fısıldadı,onu daha önce gördüğümü hissettim.
Koyu renk gözleri ilgiyle bedenimi inceliyordu.
Onun da beni tanıdığını düşündüm.Onu gördükten sonra konuşmak istediğini ve bir kahve ısmarlamak istediğini belirtmişti. İçimde bir yerde onu tanıdığımı söyleyen yanım bu isteğini kabul etti.
Hastanenin kafeteryasındaki kirli gri masada oturuyorduk.Geleli neredeyse 10 dakika olmuştu ve 10 dakika içinde ne o ne de ben konuşmuştum.
Gözleri bu sefer gözlerime tırmandığında dudaklarını konuşmak için araladı.
"Seni bir yerden tanıyorum."
Ona anlam veremeyen bakışlarla bakmaya devam ederken benim de onu tanıdığımı biliyordum.
Garip bir şekilde onu daha önce görmüş gibiydim."Aynı şeyi düşünüyordum. Seni daha önce gördüğümü düşünüyorum."
Üstündeki siyah paltosunu çıkarıp sandalyenin arkasına asmıştı. Üzerinde sadece siyah boğazlı bir kazak vardı ve kazağın kollarını yukarı doğru sıvamıştı.
Bileğinin iç kısmındaki dikiş izleri belli oluyordu. Bileği daha önce dikilmiş gibiydi.Bileğini incelediğimi fark edince kazağının kolunu tekrar indirdi ve bileğindeki dikiş izini gizledi.
"Adın ne?"
Bu soru karşımdaki adamdan gelmişti.
Bunu onu söylemek zorunda değildim ama bu düşünce bir an bana ilkokul 1.sınıf davranışı olduğunu hatırlatınca bundan vazgeçtim.
"Mina."
İlgiyle bana bakan gözleri bu sefer önündeki karton bardaktaki kahveye çevrildi.
Karton bardağı eline alıp kahvesinden yudumladı."Soyadın yok mu?"
Kahve bardağını tekrar masaya bırakıp bakışlarını yüzüme odakladı.
Gözlerimi karşımda beni sorgulayan adama çevirdiğimde ona karşı içimdeki tanıdıklık hissi beni onunla konuşmaya itiyordu.
"Soyadım yok. Adım Mina."
Sivri çenesi ve düzgün burnuyla Tanrı'nın bir sanat eseri gibiydi.
Her kusuru ince ince işlenmiş gibiydi.Oldukça dikkat çekici gözüküyordu ama onu sadece tipinden hatırlamadığımı biliyordum.
Daha doğrusu bilmiyordum,hislerim bildiğimi söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
21.Gece
Teen FictionBu gece,Tanrı kalemi bana uzattı. Bu gece,Tanrı gözyaşlarını kağıda dökmek için kelimelerini hediye etti. Masalını yaz dedi. Teslim olmadım,yenilmedim. Kan damladı kalem öldü, kan damladı kağıt öldü ve kan damladı masal bitti. (Kapak Tasarımı: @norm...