31.BÖLÜM-ARKADAŞ-

1.8K 84 0
                                    


"nereye abi"Deniz kızkardeşine bakıp
"alışverişe ufaklık"
"abi bende geleyim biraz turlarım" Abisi kardeşini kırmadı, genç kız kaskı takıp abisinin arkasına bindi. Gelmeyeli buralar  çok değişmiş, Bodrum kısacası  tatil cenneti ,ünlülerin akın ettiği doğa harikalarıyla kaplı bu yer  gözde turistik yerlerdendi. Canan açılan yeni markete abisiye birlikte girdi. Alacaklarını aldıktan sonra poşetlerle dışarı çıktılar. Canan, kararan havayla neşelenen pazara bakıp abisine dudak büktü. Abisi Deniz, bunun anlamını biliyordu.
"deniz kenarına yarın ineriz annem bizi bekliyordur bin hadi" eve girerlerken işlettikleri pansiyondan turist kafilesi gezmek için dışarı çıkıyordu. Abisi otelcilik mezunuydu , en büyük hayali büyük bir oteli yönetmekti. Bu işi çok iyi yaptığı, Canan tarafından görülüyor abisinin hala diğer büyük yıldızlı otellere karşı yarış halindeki butik oteliyle fena para kazanmıyorlardı. Pansiyon olmasına rağmen akşam ve sabah kahvaltıları yöresel hakiki tatlar içeriyordu. Belkide annesinin elleriyle hazırladıkları  sayesindeydi.

Akşam, annesinin sarmalarını götürürken biten suyu doldurmak için bahçeye çıktı.
"hemen geliyorum abi elini sakın sarmalarıma sürme ben bunu hayaliyle yaşadım" Son sözcüğü söylerken karşısındaki dev adam ona gülümsüyordu. Canan ,Mehmet' in parmağına bakıp yüzüğü aradığını ve olduğu yerde görmesiyle, ona doğru gelmesini izledi. Kıza sarıldı. Hatta kızı kendi hizasına gelecek kadar da kaldırdı.
"merhaba Canan" Mehmet elindeki sürahiye bakıp
"yemek mi yiyorsun" Canan başını sallayıp onu bırakan adamın yanından hızla uzaklaştı. Abisinin itirazlarına rağmen sarma tenceresini kapıp bahçeye çıktı.
"nereye kızım"
"anne biraz dışarda oturucam hava çok güzel" Kimse onu geri çevirmedi. Mehmet hala bahçede durmuş eski bir hamağa oturmuştu. Canan onu yanına geldi. Elinde tencereyi gösterip bir tanesini ona uzattı. Canan sarmayı iki saniye de yutan Mehmet ' e bakıp kolundan tutup kaldırdı.
"nereye"
"benimle gel sana göstermem gereken bir şey var" Canan bahçeden onu çıkartıp karanlık sokaktan geçirdi.
"neden burdasın"
"iş için"
"sırf iş için mi  yoksa yüzüğümü mü merak ettin"Mehmetin kolundan tutup hala sürüklerken bir yandanda eline sarma veriyordu.
"her ikisi de"
"nerde kalıyorsun "
"otelde" Canan boşalmış tencereyi duvarın üstüne bıraktı. Duvara tırmanırken adamada gel işareti yaptı. Mehmet kızı iki etmedi, genç kız evin bahçesine inince çocukluk anıları depreşti. Işık yanan eve rağmen yavaşça bahçedeki çeşmeyi açtı. Mehmet ona bakıp
"ne yapyoruz biz"diye iç geçirdi. Canansa özlediği meyveleri dallarda görünce aceleyle ağaca tırmandı.
"sen gözlem yap o cadı nine gelene kadar eğer gelirse bana seslen tamam mı ?"Canan uzun zamanların tecrübesiyle verdiği çeviklikle dallardaki olgun kirazları, şeftalileri topladı. Sarma tenceresi ağzına kadar dolunca yavaşça indi. Mehmet'i kolundan tutup çıkışa yönlendirdi. Elbisesine sürterek  bir şeftaleyi yavaşça temizledi. Geldikleri yönden dönerken
"şanlısın eğer sen gelmeseydin ben  tek gelecektim. Al bakalım "kirazların bir kısmını onun eline verdi. Bir tanesini kulağına skıştırdı.
"küçükken bu bahçeye az gelmedim. Bodrumun en iyi mevyeleri bu bahçede yetişir hadi ye."Canan onun yüzüne bakıp
"şaşırdın mı "
"senin asla yaramazlık yapmayan biri olduğunu düşünürdüm " Canan onu denize yakın yerde durdurdu.
"demek burda işlerin var "
"evet otelim var burda" Canan, suyu elbisesine  akan şeftaleye rağmen
"sevgilinide mi getirdin" Mehmet kirazları yerken
"hayır getirmedim "Canan kumsalda oturmuş telaşla yapışmış ellerini çeşmede yıkadı.
"ne için burda olduğumu biliyorsun güzelim"Canan ona sırıtarak kumları eşelerken
"Kemal iyileşti sayılır "Mehmet öfkeyle yerinden kalktı.
"ben bizi kastediyorum, sen ve beni " Canan muzip tavırla bulduğu bir taşı incelerken
"bize ne olmuş arkadaşım"
"arkadaş mı "
"sana dediklerim hala geçerli Mehmet daha fazla bir şey bekleme "Canan onun kaşlarının çatıldığına yemin edebilirdi.
"beni seviyorsun Canan biliyorum bakışların bana sevildiğimi hissettiriyor."
"seviyorum bir kızkardeş gibi ,neden hala bu konuyla ilgileniyoruz ki havanın keyfini çıkartalım" Canan Mehmetin hızla yanına gelip, sinirle konuşmasına takılı kalmıştı.
"evet eğlenelim hemde sana bir ceza vereyim" diyerek kızı omzuna attı.Canan telaşla indirmesi için yalvarırken bir yandanda debeleniyordu.
"indir beni Mehmet eşkiyalık mı yapmaya başladın."Canan ılık suyu hissedince
"yalvarırım bırak daha ileri gitme ben yüzme bilmiyorum"Mehmet

"gerçekten mi "
"evet fazla ilerleyemediğim için açılamıyorum korkuyorum canlılardan yengeçlerden, deniz analarında , balıklardan" Kız bunları o kadar büyük bir telaşla söylemişti ki. Mehmet durdu.
"bunu bilmem iyi oldu Canan"
"lütfen Mehmet bırak beni buraları iyi bilirim ben, biraz daha ilerlersen derinleşip boyumu aşacak dur artık" Canan yavaşça omzundan alınıp Mehmet' in önüne geçirildi. Boynuna dolanmış halde ona bakarken  bacaklarıyla da tutundu.
"daha sıkı sarıl bakalım iyice beni hisset güzelim" Canan ıslak vucüdunu ona daha sıkı bastırdı. Karanlıkta Mehmet hafifçe inledi. Kızı biraz yukarı kaldırdı. Tekrar sertçe bedenine yapıştırdı.
"eve dönmem gerek geç oldu" Canan suyun sıcak havasını bacaklarında hissederken Mehmet onun ıslak poposunu kavrayıp  sıktı. Genç kız yaşadığı hislerin arasında ezilirken
"anlat bakalım Canan hanım yarın ne yapacaksınız "  kıpırdamadan ona bakıp
"plaja gelicem , anneme yardım edicem her zamanki gibi"
"burası halka açık bir yer buraya gelmiyeceksin hanımefendi , yarın sabah seni almaya gelirim birlikte gezeriz."
"hayır dersem"Mehmet derin kısma doğru gidiyordu ki
"tamam yarın erkenden gel ve birlikte gezelim"Canan kıyıda adamın üzerinden indi.
"bu çok utanç verici bir daha beni buna zorlama "Kızararak hızla tencereyide alıp uzaklaştı. Mehmetse arkasından sırıtarak bakıp keyifle ıslık çalmaya başladı.


BEKLENEN by sealaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin