49.BÖLÜM-AŞKIN GÜCÜ-

393 15 0
                                    

Rıfat'ın yediği dayaklara sessiz kalmayan Mehmet'in adamları araya girdi. Mehmet de ona doğru gelen bir adamı yere serdi. Canan, Rıfatla birlikte buraya kadar gelmiş sonra Rıfat onu bir yere saklayıp izletmişti. Canan kocasına bakıp üzüle üzüle kahrolmuştu. Ona söylediği ve yaptığı şeyleri düşündü .Onu seviyordu, göz göre göre ölmesine izin veremezdi. Mehmet, Rıfat'a ulaşmıştı ki patlayan silahla yerinde durdu. Eray kanlarla yere yıkılırken Mehmet deli gibi silahların arasına yürümüştü. Canan acıyla ona bakakaldı Mehmet hiç korkmadan kardeşine  silah sıkan Kemal'i tek hareketle yere serdi.


"oğlunu öldürmemi ister misin şu çok sevdiğin mükemmel oğlunu" Canan telaşla ne yapabileceğini düşünürken Kerim'i fark etti silahı arkadan Mehmet'e hizalamıştı. Canan onu kurtarmalıydı eğer bağırırsa çok geç kalabilirdi. Yerde bir silah gördü. Telaşla onu aldı .Bunlar çok kısa anlarda gerçekleşiyordu. Silahı Kerim'e doğru tuttu bir kere yapmıştı yine yapabilirdi. Emniyeti açan adamın daha ileri gitmesine izin vermedi  silah patladı. Mehmet silah sesiyle arkasını döndü. Yerde yatanı görünce gözler kurşunun geldiği yana doğru bakınca Canan saklandı. Arif bakması için iki adamını yolladı. Geri dönmeyince Rıfat'ın bakışları Mehmet'e kiltlendi. Rıfat son hareketle üzerindekileri yere serdi. 

Arif bey şaşırarak "arkada ne var "Kemal siyahlı adamların  tek tek yere serilmesine aldırış etmeden Mehmet'in ayakları altında yatıyordu. Mehmet, Rıfat'a kardeşinin yanına gitmesini söyledi.

"iyi abi sadece bayılmış" Canan hala saklandığı yerde duruyordu. Korkuyordu, titrediğinin farkına varınca silahı bıraktı. "beni yenemezsin Mehmet nasıl seni yendiysem şimdide yeneceğim kimse engel olamaz" 

Mehmet sırıtarak "artık karşında o küçük çocuk yok senin babalık" Kemal , Rıfat'ın yumruğuyla bayılmıştı. "beni öldüremezsin " 

"hayır sana bir söz verdim...yapmam merak etme. Sözümü tutarım" Mehmet ona bakıp kıpırdandı.
"kızın benim asla onu sana göstermem bağlarını keseceksin  ancak o zaman oğluna dokunmam yoksa onunla olan ilişkimiz çok eski bilirsin." Arif ise ona bakarken birden silahını çıkardı.
"ya ben seni vurursam"Mehmet oralı olmadı aynı zamanda Hamit denen adamda diğer yandan ona silah çekmişti. Rıfat hemen
 "a.....bi" demesine kalmadan silahlar patladı. Hamit tek kuşunla ölmüştü. Mehmet silahını diğer tarafa çevirince Arif beyin başına dayanan silahı gördü. Karanlıktan silahı tutan kişi çıkınca Mehmet şaşırdı.
"Canan" diye tısladı. Canansa Arif'e "asla sana ısınamadım zaten annem de senin ne mal olduğunu anlayınca kendinden iğrenmiş, yaptıkların yetti. Kaç kişinin hayatını kararttın Allah bilir. Kocamı öldürmene izin veremezdim değil mi? Hashan olmaktanda nefret ediyorum. Ne oldu korktun mu Arif Bey oyunun sonu" Canan silahı babasının kafasına dayamıştı. Mehmet telaşla yaklaştı.
"dur yapma güzelim" Canan ona bakarak
"ölmeli bu adam sen öldüremezsin ama ben öldürürüm" 
"yapmayacaksın indir şu silahı"
"eğer indirirsem seni vuracak "Canan'ın sevgiyle ona bakan bakışları Mehmet'i yaralamıştı.
"Hadi bebeğim ver şunu bana hiç bir şey olmaz bana"
"indirsin silahını yoksa kocamın bitiremediği işi ben yaparım" Canan Arif'in elindeki silahın indirilişni  seyretti. Rıfat silahı alıp uzağa fırlattı."abi gerisini ben hallederim sen yengemle git."

Canan silahı Rıfat'a verip Mehmet'e koştu.
"affet beni özür dilerim sana inanmadım neler yaşadığını bilmiyordum" Canan onun kollarında bunları söylerken akan kanı fark etti. Sağ tarafından akan kan o kadar çoktu ki Canan telaşla elini oraya bastırdı.
"çok kanıyor ölme lütfen" Mehmet kızı buradan sürüklerken Canan ağlaya ağlaya
"bir dur bakalım ne kadar kötü lütfen Mehmet inat etme" Canan gömleğinin yanını sıyırınca
"ölme çok kan akıyor ölme canım " demekten kendini alamadı. Korkuyordu. Bu adamı deli gibi seviyordu. Hep sevmişti. İlk ve tek aşkı bu adamdı. Mehmet birisine telefon ederken yarasına baskı uyguluyordu.
"eve gel  doktor, tamam bekliyor olacağım" Canan'ın bakışlarına rağmen arabaya bindi.
"ev uzak değil arabayı süreceğim o kadar " Hala telaşlı Canan yanına oturacağı yerde arkaya geçip tam arkasından kan kaybını önlemek için yarasına baskı yapıyordu.
"çok mu korkuyorsun öleceğim diye" Canan ağlaya ağlaya
"konuşma gücünü sakla" Canan'ın yüzüklü eli onun kanına bulanmışken Mehmet gülümseyip duruyordu.   Eve kadar gelebildiler. Canan ona yardım edip  yatağa yatırdı. Hizmetçilere emirler yağdırırken doktoru karşıladı. Doktor gülen adamın rahat haline bakıp durdu, Canan gözyaşları içinde Doktorun yakasına yapıştı.
"o iyi mi ölmeyecek değil mi?" Doktor gülerek
"bu halde mi?" sanmam.
"kurşunu çıkardınız mı?"
"ne kurşunu sadece bir sıyrık kurşun delip geçmiş o kadar "Canan anlamamış gibi
"ama çok kan vardı"
"temizleyip diktim yarayı kızım" Canan doktora bakıp şaşkınlıkla Mehmet'e doğru yürüdü. Yatağın içinde rahatça yatan adama
"çok kan vardı neden bir sıyrık olduğunu söylemedin"
"çok güzeldi" Canan onun elini saçlarında hissetti.
"bana olan tavrın... benim için hiç bu kadar çok üzülen biri daha görmedim durmadan ağladın bir ara o kadar hıçkırıyordun ki bende ağlayacağımdan korktum" 

Canan sevinçle"seni pislik deyip dudaklarını öptü" 

"bu ne içindi "Canan ona yaklaşıp cilveli bir sesle,

"sence kocacım"


"nasıl bir anda bu kadar değiştin sen"  Canan yarasına bakarken, birden gözlerine bakışlarını dikti. 

"Rıfat abim şöyle böyle diyince sevgim depreşti seni sevdiğimi hatırladım"

"Kerim denen adamı vuranda sendin "

"evet senin için "

"ne kadar çok seviyorsun beni öyle "

"çok seviyorum seni çok seviyorum" Mehmet kızı dudaklarından öperken rahatına düşkün adam kızı yatağa çekti.

"ne yapsak ki "

"dur sakin ol, kızları aramalıyım ilk önce" Canan telefonla kızları villaya çağırdı. Herşeyi onlara anlattı. Kızlar arkadaşlarını sözünü iki etmediler. Bir süreliğini onlarla kaldılar sonrada Mehmet'in onlara aldıkları evlere geçtiler. Hashanlar evlerine çekilip Aslan ailesini bir daha rahatsız edemedi. Canan ve Mehmet güzel bir düğünle evlendiler. 

BEKLENEN by sealaterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin