Bölüm-44

542 30 4
                                    

Eve girdiğimde babam yoktu ortalıklarda. Belki daha gelmemiştir. Üstümü başımı değişitirip bir duş aldım. Sonunda yatağıma oturduğumda derin bir iç çektim. Bitmiyor. Bu kaos hali bitmiyor. Kayadan kurtulamıyorum. Annem akıllanmıyor. Babam hep üzülüyor. Ben... Beni bilmiyorum. Aptal gibi oradan oraya savruluyorum.

Bu işin sonunda yine benim canım yanacak, yine olan bana olacak hissediyorum.

Hatalar yapmış olabilirim.

Farklı durumlara itilmiş.

Zorda bırakılmış.

Ama ben de kafamı o topraktan çıkartıp etrafıma bakmaya çalıştım. Ben kötü bir kız değildim. Sadece biraz sevgiye muhtaçtım.

Annemden göremediğim sevgiyi, babamdan misliyle aldığım sevgiyi kafamda bir yere oturtamıyordum.

İşte bu yüzden Kaya gibi sikik bir herife aşık oldum.

Sevgi.

Tek istediğim sevgi. Bulamıyorum. Allah kahretsin helal süt emmiş temiz birini bulmak bu kadar mı zor?

Kafamda saçma sapan düşüncelerle uyuya kaldım. Uyandığımda odam zifiri karanlıktı. Telefonuma uzanıp saate baktım. Gece 3'e geliyor. Kayadan bir cevapsız arama vardı, 2 dakika önce aramış. Geri döndüm.

"Ne var?"

"Kapıyı aç." Dedi. Salak salak baktım karanlığa.

"Ece kapıdayım, kapıyı aç."

"Sen geri zekalı mısın Kaya?" Ulan babamı illa katil edicek. Zile bastı bir de üstüne. Sinirle telefonu bırakıp yataktan kalktım.

Hızla gidip kapıyı açtım. Dışarı çıkıp arkamdan çektim. Babam duymasın.

"Ne istiyorsun?"

"Seni görmek."

"Çocuk musun sen? Bu saçma romantik hareketler bende işe yarıyor mu sanıyorsun? Beni sadece yoruyorsun." Kapıdan buraya kadar yoruldum. Bir de uykumdan uyandım yani.

"Arabaya geçelim mi?" Dedi. Çok sakindi benim aksime. Üstümde askılıyla çıktım dışarısı buz gibi.

"Üşürüm. Sonra konuşuruz." Ceketini çıkartıp bana verdi. Bi cekete baktım bi yüzüne. Almadan yanından geçip aşağı yöneldim. Arabada klima çalışır ısınırım.

Apartmandan çıkıp hızla arabaya yöneldim. Açtı arkamdan kilidini ben de oturdum yolcu koltuğuna.

Şu an niye buradasın Ece?

Hala ne konuşmak istiyorsun onunla?

Bunu kendime itiraf etmek istemesem de peşimde koşması hoşuma gidiyor. Onu asla affetmeyeceğim ama aldatarak yerle bir ettiği özsaygımı, özgüvenimi tekrar onun sayesinde zirveye taşıyacağım.

Arabaya binip hemen çalıştırdı, klimalar devreye girdi o anda. Telefonu bağlanlandı arabaya ve son çalınan şarkı açıldı. Bilmediğim saçma bir şarkıydı muhtemelen.

Kollarımı birbirine sarıp konuşmasını bekledim.

"Nasılsın?" Diye sordu. İlk bunu mu tercih ediyorsun yani konuşmak için?

"İyiyim."

"Demek istediğim, sağlığın nasıl? Doktor bir şey söyledi mi?"

"Çok yürümememi söyledi." Camdan dışarı bakıyordum sadece.

"Neden beni çağırmadın?" Diye sordu.

"Senin kararlarına her zaman saygım vardı benim. Sadece yanında olurdum." Düşündüm bir an. İlk öfkem o kadar büyüktü ki acı çekmesi için kendimi karnımdan bile vurabilirdim, bırak yanımda olmasını.

Dolce Vita!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin