Duştan çıkıp, saçlarını kurutmuş ve favori geceliğini giymeyi atlamamıştı. Petekleri fazla açmadığı için, üşütmemek adına babaanne yeleğini üzerine geçirirken; evin kedisi Zifir, yine ayaklarının dibinde sürünüp kendisinden yemek dileniyordu.
"Bana yemek ver, seni adi sürtük!"
Duş alındı, zifir beslendi, ondan önce de çekmece tamir edildi. Herşey tamam! Şimdi artık rahat rahat akşam yemeği yiyebilirdi. Çizgili ev terliklerini ayağına geçirerek, mutfağın yolunu tutmuştu. Ama ... Mutfaktan gelmemesi gereken bir ışık geliyordu. Mutfağın lambası örtüktü, daha önce mutfağa girmemişti. Ama o mum nasıl yandı da, etrafı böyle pişkin pişkin aydınlatıyordu?
"Aaaa... Sen nasıl boktan, büyücü malı saçma salak bir şeysin bilmiyorum ama... "
"Çok yakında bu evden gideceksin!"
Son cümlesini, muma doğru bağırarak söylemişti.
"Tı – tıss"
"Hay ..."
Ebru, metal mutfak aletlerinin bulunduğu çekmeceyi açarak; bir et makası kaptı. Ardından antika muma doğru yaklaşıp, alabildiği en derin nefesi aldı. Amacı onu tek seferde söndürüp, fitilini sünnet etmekti. Ciğerlerindeki tüm nefesi, mumun alevine doğru üflediğinde; sonuç hüsrandı.
Işıklar kapalı değildi, ama gölgesi az da olsa seçiliyordu. Duvara baktığında az önceki yaptığı başarısız girişimin, tekrar gösterimi oynayıp duruyordu sanki. Devamlı muma doğru üfleyen bir insan gölgesi.
"Benimle dalga mı geçiyorsun?!"
"Tı - tıss..."
Artık vücudunda, korku ile sinir krizinin harman olduğu bir durum oluşmaya başlamıştı. Elindeki makasla mumu iki parçaya ayırabilirdi. Ama tam o anda, gölgesi ile vücudu arasındaki uyuşmazlığı fark etmişti. Vücudu kambur bir şekilde elinde tuttuğu makas ile muma doğru bakarken, gölgesi ayakta ve dimdik bir şekilde onları izliyordu.
O an oradan kaçıp gitme dürtüsü dayanılmaz boyutlara ulaşmış; o arada, mum alevinin periyodik parlamaları tekrardan baş göstermeye başlamıştı.
Duvarda gördüğü gölgesi, duruşunu bozmayarak; makası iki eline aldı. Ve yaptığı eylemin daha iyi anlaşılması adına pozisyonunu değiştirerek profili onlara gelecek şekilde dönmüştü. İki kolunu kaldırdı ve makası karnına sapladı. Defalarca ... O iğrenç gölge oyunu, çıkabilecek kanı bile hesaba katmış; bulunduğu duvarın çevresini ve hatta zemini bile korkunç siyah kan izleri ile kaplanmasını sağlamıştı.
Ebru o an, korkusuna yenik düşerek; şamdana sert bir tokat geçirip mumun yanar vaziyette masaya devrilmesini sağladı. Gölge halen deli gibi kendini deşip duruyordu. Bundan sadistçe bir zevk aldığı barizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs
Mystery / ThrillerSizinle iletişim kurmayı başaran herkes, arkadaşınız olabilir mi? Ya bu bir insan değil de, antika bir mum ise?