Blind Date With An Omega - JiKook

ⅴ.

Çok yakında onun olacağından emin olduğu şirketten içeriye girdiğinde etraftaki herkesin yan bir bakışla ona baktığının farkındaydı; meraklıydılar ama kafalarını çevirmene cesaret edemezlerdi. Jeon Ailesi'nin en popüler fertlerinden biriydi. Başarılı, yakışıklı ve çalışkandı. Şirket yönetiminde bulunanların tamamı olmasa da çoğu kişi, özellikle de genç kadınlar -kimi zaman erkekler bile- onun yönetici olması gerektiğini açıkça dile getirme cesaretini göstermişti geçmişte. Jeon Jungkook bunun için biçilmiş kaftandı. Ve önündeki tek engel bu aile şirketinin başındaki yaşlı kadındı.

''Ne kadar yakışıklı!''

''Bir alfa, değil mi? Tıpkı beklenildiği gibi.''

Kadın çalışanların konuşmalarını rahat bir şekilde duyabilen Jeon Jungkook dudaklarının yana kıvrılmasana engel olamadı. Övülmekten keyif alırdı.

''Bay Jeon, hanımefendi sizi odasında bekliyor.'' Sekreteri incelemesi için dosyaları ona uzattığında ''Bekletilmeyi sevmez.'' diye mırıldandı kendi kendine.

''Efendim, önce şuna bakmak ister misiniz?'' Sekreteri diğer elindeki dosyayı ona uzatmak istese de o hızlıca reddetmişti. ''Boş şeylere ayıracak vaktim olmadığını görmüyor musun? O yaşlı kadının yüzünü merak ediyorum.''

''Henüz şartı yerine getirmiş değilsiniz.'' diye mırıldandı sekreter. Büyükannesiyle görüşmeden önce dosyanın içindekilere bakmadığı için patronunun pişmanlık duyacağını biliyordu.

''Evlenmeme gerek yok. Uzun bir birliktelik de yeterli.''

Büyükannesinin ofisinin önüne geldiğinde sekreterinin önden geçmesini işaret ederek kravatını düzeltti. Jeon Ailesi'nin en büyüğü olan kişi, büyükannesi oldukça yaşlı olmasına karşın hala dikkatli ve titizdi. En sevdiği torunun kendisi olduğundan şüphe etmese de sırf sevgisi yüzünden bu büyük şirketi ona bırakacak kadar gözleri kör olmuş da değildi. İsteği gerçekleşmediği sürece her aile üyesi birer seçenekti. Bu yüzden, evlenmese bile birlikte olduğu birinin olduğunu göstermeliydi ona, en azından o hayata gözlerini yumana dek. Jimin adındaki omega bu iş için uygun değildi, bunun farkındaydı. Ancak görünüşe göre beş parasızdı ve akıllı da sayılmazdı. Jeon Jungkook onunla iyi bir anlaşma yapabileceğini düşünüyordu.

''Sizi burada görmek ne büyük sürpriz, Başkan Jeon!''

İçeriye girdiğinde olabildiğince neşeli bir şekilde konuştu. İlerleyen yaşı ve sağlık sorunları nedeniyle büyükannesi nadiren şirkette olurdu.

''Keşke geleceğinizi daha erken haber verseydiniz.''

''Neden? Tüm bu rezaleti saklayabilmen için mi?''

Masasının arkasındaki kadınla göz göze geldiğinde gülümsemesi kayboldu. ''Çalışanlarımdan biri size saygısızlık mı etti?''

Kadın onaylamaz bir şekilde başını salladıktan sonra önündeki gazeteyi onun önüne attı. ''Burada bana saygısızlık eden tek kişi sensin, Jungkook. Bir omegayla evlenmenin bu kadar imkansız olduğunu bilmiyordum.'' Jungkook gazeteyi eline alarak neler olduğunu anlamaya çalıştı. Bu sırada yaşlı kadın iç çekerek burun kemerini sıktı. ''Başkan olamasan bile itibarımızı zedelemeyi düşünmemeliydin.''

Jungkook yaşlı kadının söylediklerineanlam vermeye çalışırken gazete sayfalarını çevirmesine gerek bile olmamıştı. Çünkü birkaç gün önce ünlü bir ekonomi dergisinin kapağını süsleyen fotoğrafı tam karşısındaydı. Büyük bir puntoyla ''Sosyetenin Gözde Bekarının Gizli Hayatı'' yazarken altında ''Genç İş İnsanının Uçuk Zevkleri'' yazıyordu. Karşısındaki kadını umursamayarak mırıldandı. ''Bu boktan şey de ne?'' Makaleyi okuduktan başının dönmeye başladığını hissetti. ''Bu... Bu doğru değil. Ne saçmaladıklarını bile bilmiyorum.'' Büyükannesine döndüğünde kadının yüz ifadesinden açıklamasının anlamsız olacağını anlamıştı. Yine de pes edemezdi. İlk kez iftiraya uğrayışı değildi. Avukatı bir çaresine bakardı.