1.0

510 84 33
                                    

A million words wouldn't say just how I feel
One million years from now you know I'll be loving you still

🍷

Terli vücudumu yataktan ayırdım nefes nefese.James'i görmem gerekiyordu.Ne olursa olsun.Bu isteğe karşı koyamadım ve bir yandan ağlarken ortak salondan çıkıp duvarlara tutuna tutuna yürümeye başladım.

Ağlamam daha da hızlandı,nefes alamayacak raddeye gelmiştim.Ayaklarım daha fazla beni taşıyamadı ve duvarın dibine çöktüm.Ellerimi kulaklarıma yasladım,gözlerimden yaşlar akarken.

Çünkü bana söylüyorlardı.Seni görmek istemiyor,seni sevmiyor.

Kafayı yemek üzere olduğumun farkındaydım ama yiyecek bir kafam olduğundan emin değildim.

Dışarıda çakan şimşekle bir çığlık attım.Ona şimşeklerden korktuğumu söylediğimde seni korurum demişti.

Neredesin James?

Pencerelere vuran yağmuru duyabiliyordum,bedenim korkudan titrediğini biliyordum.Bayılmak üzereyken Hufflepuff'ın öğrenci başkanı geldi yanıma.

"Aman Tanrım,iyi misin Lilianna?"Ona cevap verecek halim yoktu.Hala ağlarken beni kaldırıp hastane kanadına götürmesine izin verdim.

"Madam Roxanne!"Alexandra Madam Roxanne'e seslenince Madam Roxanne sabahlığıyla yanımıza geldi."Tamam Alexandra sen git."Beni Alexandra'nın kollarından aldı ve yatağa yatırttı.

"Sakin ol.Geçti."Deyip su verdi bana.Birkaç yudum içtikten sonra şimşeğin yeniden çakmasıyla bir çığlık daha attım.

"Lilianna?"Madam Roxanne'nin endişeli sesini umursamadan dizlerimi kendime çektim ve yerimde sallanmaya devam ettim.Hıçkırarak,inleyerek,gök gürültüsünü bastırmak için daha çok bağırarak sallanıyordum.

"Acıyor."dedim çaresizce.

"Lilianna beni korkutuyorsun.Sakin ol,lütfen."

"Acıyor."

Canım acıyor.

Kalbim acıyor.

Ruhum acıyor.

"Acıyan ne Lilianna.Anlat bana."

Sustum.Ağlamayı bir anda kestim ve sallanmayı bıraktım.Beynimdeki sızı arttı.Bu sefer ruhum konuşmaya başladı.Gözlerim,kalbim,ellerim.Çığlık çığlığa size perişan olduğumu anlattılar ama siz bakmadınız Madam Roxanne.Sen kulaklarını tıkadın James.Sen hiç bilmedin baba.Sen hiç anlamayacaksın anne.

"Kafamın içi cam kırıklarıyla dolu.Beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.Anlıyor musunuz?"Fısıldadım.

Sessizlik oldu.Madam Roxanne sessizce yatağımın yanına oturarak gülümsedi bana.

"Aşık mısın sen Lilianna?Bu mu acıların?Sadece bu mu?"

"Aşkı dünyanın tek derdi mi sanıyorsunuz?"İfadesiz bir şekilde konuştum.

Gülümsedi.

"Kulağımda sürekli çınlayan bir ses var.Ruhumu sıkmaktan vazgeçmeyen nasırlı bir el.Her gece,rüyalarımı kabusa dönüştüren biri var.Yaşamak ve yaşayamamak arasında bir fark görmüyorum ben.Nefes alıp,ruhunu gömmüşsen yaşamanın ne anlamı var?İntihar etmek istiyorum."

Kafasını sağa sola salladı Madam Roxanne.Kimse cevap veremiyordu."Neden cevap vermediniz?"

"İntihar korkak işi Lilianna.Yalnızlığı öldürebilir misin?"

Cevap vermedim ona.O da bana gülümseyip bir iksir içirdi ve uykuya daldım.İlk defa kabuslar olmadan.

Sabah başımdaki fısıltılar yüzünden uyandım.Gözlerimi açtığımda karşımda duran kalabalık gözlerimi kısmama neden oldu.Hufflepuff'tan bir kaç kişi,Lily ve Çapulcular gelmişti.

"Uyandırdınız onu işte."Lily gelip doğrulmama yardım etti."Tanrım,iyi misin Lilianna?Nasıl hissediyorsun kendini?"Hafifçe gülümsedim Lily'e.Doğruyu söyleyemezdim.

"İyiyim.Teşekkürler Lily."Hufflepuff'tan gelenler geçmiş olsun dedikten sonra gittiler.Sirius sordu."Ne oldu?"

Gülümsemeye çalıştım."Bir kabus gördüm ve şimşekleri de sevdiğim söylenemez.Dolaşmak istemiştim."Cümlem bitince göz ucuyla James'e baktım.Bakışları değişmişti.Acırmış gibi bakıyordu.

"Geçmiş olsun Lilianna.Umarım daha iyi olursun."Lily gülümsedi ve son kez sarıldı.James saçlarını karıştırıp diğerlerine döndü."Siz gidin ben gelirim birazdan."Diğerleri çıkarken ben merakla ona bakıyordum.Yandaki sandalyeye oturdu ve bir süre konuşmadı.

"Özür dilerim."Kaşlarımı çattım."Ne?"

"Çok özür dilerim Anna.Aklımdan çıkmış."Rol yapma zamanı Lilianna.Göster kendini.

"Merlin Aşkına James!Sana kırgın veya kızgın değilim tabiki.Elbette sevgilinin yanında olacaktın.Lily'nin de şimşeklerden korktuğunu biliyorum."James'in morali ben böyle deyince biraz daha düzelse de hala üzgün görünüyordu.

"Bir daha olursa hemen yanıma gelmeni istiyorum.Sana sözüm var.Seni iyileştiririm.Bir yara bandı gibi."

Bir yara bandı aynı yaraya kaç kere yapışabilir?

Hafifçe gülümsedim."Hadi git James.Derse geç kalacaksın."Kafasını sallayıp ayağa kalktı ve yanağımdan bir makas aldı."Sonra görüşürüz Anna."

Umarım görüşmeyiz James.Ne kadarını kaldırabilirim emin değilim.

🍷

Lilianna çok güçlü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lilianna çok güçlü.

Yorumlar çok az ve geneli hikayeye doğru.Paragraf arası yorumlarda yaparsanız çok sevinirim.

Sizleri seviyorum.Sihirle kalın/*

my diary | james potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin