1.1

493 92 23
                                    

Take my hand,we'll be fine
Promise I won't let you down

🍷

Yok olduğumu hissediyorum.Öylece yürüyorum,insanlara çarpıyorum ve özür dilemiyorum.Yemek yemiyorum,ne giydiğime dikkat etmiyorum.

Ruh gibiyim.

Hastalıklı bir ruh gibi.

İnsanlar benden korkuyor.

Ben de insanlardan korkuyorum.

Ağlamak isteyipte ağlayamamak,bu hissi bilemezsin.İnsanlar bu hissi bilemez.Bu yüzden insanlardan korkuyorum.Anlamazlar.

Göz kapaklarımı kaldıracak kadar güçlü bile hissetmiyorum ama seni gözlerimi kırpmadan izleyebilecek kadar da aşık bu ruhum.

Neden beni sevmedin James?

Çok isterdim biliyor musun,Lily'nin sana sarıldığı gibi sarılmayı.Kafamı boynuna gömmek ve bir ömür boyu orada kalmak.En çokta kirpiklerinden öpmek isterdim.Bu benim ilk ölüşüm değil belki ama senin kollarında son kez ölmek isterdim.Düşünsene kollarında ölüyorum,sence tanrı beni bu kadar seviyor mudur?

Bir insanı herhangi biri kırabilir ama bir tek en sevdiği acıtabilirmiş.Çok acıttığında anladım.

Bugünden 3 hafta önce hayatımın en kötü gününü yaşadım.

Aslında çok güzel uyanmıştım o gün biliyor musun?Neden bilmiyorum ama çok mutluydum.Hazırlandıktan sonra oda arkadaşım gelmişti.Helena.

O da benim gibi biraz çekingen bir kızdı sanırım.Beraber yemek yemek ister misin diye sormuştu.Ben de ayağıma gelen arkadaşı elimin tersiyle ittiremezdim ya.

Sohbet ede ede Büyük Salon'a inmiştik.Kapıdan içeri girince bütün gözler üzerime dönmüştü.İlk defa ilgiyi bu kadar üzerime alıyordum o yüzden rahatsız olmuştum.Herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu James,sen bile.

Kaşlarımı çatmıştım.Yine de umursamadan Helena'yla masamıza oturmuştuk.Bir yandan kahvaltımı ederken bir yandan da elimi Gelecek Postası'na uzatmıştım.Elime alacakken Alexandra çekip almıştı.

"Kahvaltını bitir.Ondan sonra bakarsın Lilianna."Ne olduğunu anlamamıştım ama sinirim bozulmuştu.

"Ne oluyor?Ne yazıyor orada?"Cevap vermeyip üzgün üzgün bakınca ayaklanıp Ravenclaw masasına gitmiştim.

"Gelecek Postanızı alabilir miyim?"7.sınıf bir Ravenclaw öğrencisi kafasını iki yana sallasa da diğeri ayağa kalkmıştı."Şu gazeteyi verin ona.Eninde sonunda öğrenecek."Ben de ona destek çıkınca bileğimde bir el hissetmiştim.Sendin o James.

"Hayır.Şimdi değil."

"Kendi hakkımda bir şeyi öğrenmeyi size soracağımı sanmıyorum."James'in elinden bileğimi çekip kızın bana uzattığı gazeteyi almıştım.

Ve gördüklerim..gördüklerim dona kalmama sebep olmuştu.

Babbling ailesi Ölüm Yiyenler tarafından katledildi.

Algılayamamıştım ilk başta James.Birinin bana korkunç bir şaka yaptığını sanmıştım.

"Pekala,komik değil millet."Gülerek gazeteyi masaya fırlattım.Herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu.

"Lütfen kesin şunu,bu-bu hiç komik değil."Gözlerim dolu dolu konuşmuştum.Sen benim elimi tutmak istesen de geri çekilmiştim."Kesin şunu dedim!"

"Üzgünüm Lilianna."Lily dolu gözleriyle yanıma gelip sarılmak istemişti ama ondan da çekilmiştim.

"Şu sikik şakayı uzatmayı keser misiniz?"Hıçkırmıştım."Lütfen."Kimse cevap vermeyince hızla Büyük Salon'dan çıkmıştım.

Aklım almıyordu James.

Babbling ailesi Ölüm Yiyenler tarafından katledildi.

Babbling ailesi Ölüm Yiyenler tarafından katledildi.

"Tanrım,lütfen.Lütfen al bu acıyı benden bu çok ağır.Ben katlanamıyorum daha fazla."Duvarın dibine çökmüş sarsılıyordum.
"Yaşayamıyorum."Fısıldamıştım.

"Tamam sakin ol.Geçti."Senin kokunu hissettim James.İlk defa beni sakinleştirmeye yetmedi.

"Geçmedi,geçmiyor,geçmeyecek James."Kafamı iki yana sallamıştım.
"Ben çok yoruldum James.Sanki dünya üzerime geliyor,nefes alamıyorum.Ne zaman ayağa kalksam bir çelme daha yiyorum.James!İçim bile bana acıyor."Söyledikten sonra bayılmıştım.Bedenim kaldıramamıştı.

Sabah hastane kanadında uyandığımda yanımda sen vardın James.Sandalye de uyuya kalmıştın.Boynunun tutulacak şekilde durmasına kıyamadım ve uyandırdım seni.

"Anna,nasıl hissediyorsun?"Hiçbir şey hissetmiyordum.Sanki bütün duygular beni terketmiş gibiydi.Üzgün değildim,kızgın değildim,mutlu değildim.

"Daha iyiyim James,teşekkürler."Sandalyeni yanıma yaklaştırmıştın.O günü benimle geçirdin.Sessizlik içinde.

Ondan sonraki iki günde kibarlık yapmak için geldin yanıma ve sonra yine unuttun beni.Anlamadığım bir şekilde Sirius bana çok destek oldu bu süreçte.Sirius ve Helena.Yerini dolduramadılar ama onlara minnettarım.

Eğer bir gün intihar edersem,bilin ki size anlatmaya çalıştım.Anlamayan sizdiniz.

Kafayı yiyorum.

Yalnızlık gerçekten tüm bedenimi sarıyor.

Artık olmayan ailemin 17 senedir yaşatamadığı hayatı 3 saniyelik gülüşüyle yaşatabilen adam artık yanımda değil.

Yarın 18 olacağım James.Ama bu sefer dilek tutmayacağım.Çünkü biliyorum ki gerçek olmayacak.

Bitirmeden önce söylemem gereken bir şey var.Bugün o çok sevdiğim saçlarımı kestim.Uzun saçlarımı çok sevdiğini söylerdin ama artık sevmediğini biliyordum.Ben de acımı saçlarımdan çıkardım.

Sevgilerle,
Lilianna.

🍷

"Ne zaman ayağa kalksam bir çelme daha yiyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne zaman ayağa kalksam bir çelme daha yiyorum."

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Sizleri seviyorum.Sihirle kalın/*

my diary | james potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin