1.3

503 76 37
                                    

I know someday you'll have a beautiful life,
I know you'll be a sun
In somebody else's sky,but why
Why,why can't it be,why can't it be mine

🍷

"Tek gitmek istediğine emin misin Lilianna?Hala ikizimle gitmek için şansın var."Lilianna aynanın önündeyken arkasındaki Helena'ya gülümsedi.

"Eminim Helena.Bir erkeğe ihtiyacım yok."Yıl sonu balosuna tam olarak yarım saat kalmıştı.Kızlar da son hazırlıklarını tamamlıyorlardı.Lilianna'ya birkaç kişi teklif etmişti ama o hiçbirini kabul etmemişti.O baloda isteyeceği tek bir eş vardı ama istediği eşin zaten yanında biri vardı.Bu yüzden tek gidecekti Lilianna.

Lilianna aynadaki görüntüsüyle gülümsedi.Uzun zamandır ilk defa bu kadar güzel hissediyordu.Bugün keyfinin kaçmasına izin vermeyecekti.

Üzerine gri bir elbise giymişti.Üstü dar,şeffaf ve dantelliydi.Belinden sonra kabarıklaşıyordu.Saçlarını hafifçe dalgalandırıp önlerinden birkaç tutam almış ve kafasının arkasında beyaz bir kurdeleyle bağlamıştı.Çok yüksek olmayan gri topuklular giymiş yüzüne de hafif ama güzelliğine güzellik katacak bir makyaj yapmıştı.Kendini peri masallarındaki kızlara benzetti ilk defa.

Çilek kokulu parfümünü sıkıp Helena'ya döndü.Gülümseyerek kollarını açtı."Nasılım?"Helena'nın büyülenmiş gibi bakmasına kıkırdadı."Çok güzelsin."Anna hafifçe gülümsedi."Sen de çok güzel olmuşsun."Anna yalan söylemiyordu.Helena'da buz mavisi çok kabarık olmayan dizlerinde bir elbise giyip saçlarını sıkıca toplamıştı.

İki kız balo vaktine kadar odada zaman geçirdiler.Son 5 dakika kala ikisi de aşağı indi.
"Ben gidiyorum Lilianna."Arkadaşına gülümsedi.7.sınıf bir Ravenclaw'la gidiyordu Helena.Biraz ortak salonda durup gerginliğini atmak istedi ki Hufflepuff Ortak Salon'u bu isteğini çabucak yerine getirdi.James ve Lily'i görmek gerici geliyordu ama dediği gibi hiçbir şeyin moralini bozmasına izin vermeyecekti.Bugün onun günüydü.

Yanındaki aynaya son bir bakış atıp önüne gelen saçını arkasına attı.Kararını değiştirmeden önce hızlıca ortak salondan dışarı çıktı.

Birkaç dakikalık yürümenin ardından önündeki kapıya bakıp derin bir nefes verdi ve yavaşça kapıyı açtı.Balo daha yeni yeni başladığı için herkes gelmemişti ama yine de kalabalıktı salon.Birkaç kişinin ona baktığını gördü Lilianna.Sakince bir nefes aldı ve merdivenlerden inip ona yaklaşan Sirius'a yürümeye başladı.

Sirius büyük bir gülümsemeyle ona yürüyordu."Merlin aşkına Lilianna.Tanrıça gibi olmuşsun."Lilianna gülümsemesini saklamadı.

"Çok teşekkür ederim Sirius.Sende çok hoş görünüyorsun."Gerçekten öyle gözüküyordu.
Sirius sırıtarak konuştu."Ben her zaman hoş görünüyorum tatlım."Lilianna'da onunla beraber güldü.

Sirius kızın yanına geçip kolunu beline koyarak hafifçe ittirdi."Hadi bizimkilerin yanına gidelim."Lilianna bunu hiç istemiyordu ama tek başına sıkılacağını bildiği için gülümseyip hafifçe kafasını salladı.
Hem James'e bakmayıp onunla muhattap olmazsa geceyi çok güzel bir şekilde geçirebilirdi.

Çapulcular'ın masasına yaklaştıkça bunun imkansız olduğunu anladı Lilianna.James tam anlamıyla nefes kesici görünüyordu.Düzgün durması için uğraşıldığı belli olan saçları yine dağınık bir şekilde alnına dökülmüştü.Siyah bir takım giymişti,içindeki gömleğin düğmelerinin birkaç tanesini açık bırakmıştı.Lilianna uzun süredir James'e baktığını farkederek gözlerini kaçırdı.Sonunda masaya vardıklarında hepsine gülümsedi."Selam."

my diary | james potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin