3 Yıl Sonra
"Hadi Ceyla acıktık." sızlanan Murat'a doğru döndüm sinirle.
"Bana bakın burada iki kız 3 dağ ayısına yemek yapmaya çalışıyoruz bir de sızlanıyorsunuz."dedim elimdeki makarnayı karıştırma kaşığını onlara doğru sallarken. Sonra tekrar işe girmiştim. Yardım etmeyip oyun oynamaları zaten sinirimi bozuyordu.
"Oğlum ben buradayım, nereye atıyorsun pası lan?" Dedi Berker bağırarak.
Cansu makarnayı süzdü ve sosun içine döktü makarnaları. Ben de salatayı yapmaya başladım bu sırada.
"Lan bu kol bozuk napim!" Murat'ım klişe gerekçesi üzerine kıkırdadım. Salak çocuk.
"Beyler maç bitti. Kazanan belli. Öğrenin de gelin.Aşkım!" karnımı saran ellere baktım. Gülümsedim. Hafifçe sağa çevirdim bakışlarımı. "Görkem hadi bu salatayı masaya koy." dedim elimdeki kaseyi ona uzatırken. Hayal kırıklığı ile bana bakınca yanağından öptüm. Munzurca güldü ve salatayı masaya bıraktı.
"Berker, Murat hadi yemek hazır!" dedi Cansu tencereyi masaya koyarken. Hepimiz masada bir yere oturduk. Cansu hepimize servis ettikten sonra en son kendi tabağına aldı.
Murat hayal kırıklığı ile suratıma baktı. "Makarna mı? Ama kızlar zaten evde bu iki hıyar hep makarna yapıyor!" diye sızlandı Murat. Ona bakıp güldüm.
Görkem hepimizden önce kazandığı için ilk o gelmişti İzmir'e. Mimarlık bölümünü kazanmıştı. Ardından ben, Berker ve Murat aşkımın peşinden İzmir'e gelmiştik. Berker tıp, ben Moleküler Biyoloji ve Genetik, Murat ise konservatuvar kazanmıştı. Bizim ardımızdan da Cansu gelmişti İzmir'e. Berker'in yoğun ısrarları sonucu İzmir yazmıştı. O da Yazılım Mühendisliği bölümünü kazanmıştı. Ben ilk sene tabi babamı ikna etmek zor olsa da yurtta kalmıştım. Ailemin ilk sene zorlanmaması adına bu iyi olmuştu fakat arkadaşlarım ile rahat rahat buluşmamız engellenmişti. Kurallar... Bilirsiniz. Cansu buraya gelince birlikte bir ev tuttuk. Kirayı ikiye bölmek daha mantıklıydı. Hem gayet uyumlu bir kızdı Cansu. Yurttakilerden daha mantıklı bir seçimdi hem de. Abim de çalışmaya başladığı için ailemi eli az da olsa rahatlamıştı.
"Biz finaller yüzünden 3 gündür alışveriş yapmıyoruz. Bu yüzden evde sadece makarna kalmış." dedi Cansu. Kafa salladım. Cıkımız çıkmıştı finaller yüzünden. Görkem onay verircesine gözlerini açıp kapattı.Yemeklerinizi yedikten sonra ben ve Cansu sofradan hızla kalktık ve kendimizi koltuğa attık.
"Hadi toplayın." dedim arkama bakmadan. Cansu'nun uzattığı beşliğe çaktım. En son izlediğimiz dizinin yeni bölümünü açtım ve izlemeye başladım.
*
Gözlerimi gökyüzüne çevirdim. Ceketimin önünü kapattım. Aniden karnıma sarılan kollarla yine her zaman olduğu gibi kalbim hızla çarpmaya başladı."Sevgilim." dedim sessizce. Hafifçe güldü. Ellerini tuttum. Kafamı hafifçe ondan yana çevirdim.
"Parktaki o günü hatırlıyor musun?" dedi bakışlarını gökyüzüne çevirirken. Kafa salladım. Nasıl unuturdum ki?
Flashback
Gergin, heyecanlı ve öfkeliydim. Evet şuan hissettiğim duygular bunlardı. Sessizce bir banka oturdum. Saate baktım. 20.01 çok mu geç gelmiştim? Gitmiş olabilir miydi? Derin nefesler alıp verdim. Tam ayağa kalktığım sırada biri bileğimden tuttu.
'Gitme.'
Bana oldukça tanıdık gelen bu ses... Hızla soluma döndüm ve benden büyük bir bedenle çarpıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEYLA/Texting(TAMAMLANDI)
ChickLitBilinmeyen Numara:Ceyla, Bilinmeyen Numara:isminin anlamı da ismin de çok güzel Bilinmeyen Numara:İnsanlığa atfedilmiş, bağışlanmış. Bilinmeyen Numara:Seni çok seviyorum Bilinmeyen Numara:Kızım ben sana fena sevdalandım. Bilinmeyen Numara:Gözümü he...