stone heart

3; bir peri masalını andıran zaman içinde.

sooya:
yaşayacak çok senen var.

namjoon:
otuz beş, yolun yarısı.

sooya:
yine de var işte. diğer yılları hiçe sayamazsın.

namjoon:
her ne ise işte.
konuşacak başka konu mu kalmadı?

sooya:
asıl konuşma sebebimiz bu değil miydi zaten?

namjoon:
senin için olabilir ama benim için değil sooya. ölüm hiç bir zaman konuşulacak bir konu olmadı da.

sooya:
sanırım neden rehberlik öğretmeni olduğunu anladım.

namjoon:
bir nedeni yoktu aslında. ancak neyi anladığını merak ettim açıkçası.

sooya:
aynanın karşısına geçip kendine söylemediğin sözleri öğrencilerine diyorsun.

namjoon:
düşünce yapın güzel lakin ters çalışıyor.

sooya:
kabullenmek istememen, ortada ki konunun üstünü kapatmaz.

namjoon:
ölüm bir konu değildir.

sooya:
😒(bak sırf senin için üşenmeden bu emojiyi buldum, şimdi aynı şeyleri tekrarlayıp durma.)

namjoon:
ama doğru olan bu.

sooya:
kişiye göre değişir.
her neyse, nasılsın?

namjoon:
neden birden bire sordun nasıl olduğumu?

sooya:
çünkü merak ettim.

namjoon:
iyiyim, sorduğun için teşekkür ederim.

sooya:
yalan söylemeseydin bende sana teşekkür edebilirdim.

namjoon:
günlük hayatımda çok teşekkür alıyorum, seninkine ihtiyaç duymuyorum henüz.

sooya:
ahah

namjoon:
ahah mı?

sooya:
evet, ahah. herhangi bir sorun mu oldu da?

namjoon:
sadece, bu kelimeyi kullanan bir tanıdığım vardı, tabi yanlış tanıyormuşum. bana onu hatırlattın.

sooya:
iyi mi yoksa kötü bir şey mi yaptım?

namjoon:
bilmiyorum. göğsümün altında kaburgalarımı kıracak şekilde atan kalbimin üzerine bir ağırlık koydun.

namjoon:
bu kötü bir şey mi?

sooya:
sanırım.
seninle bunu konuşmak için yazmadım.

namjoon:
farkındayım.

sooya:
yakışıklısın.

namjoon:
bana bunu demek için de yazmadın.

sooya:
öyle ama, kendini çirkin bulduğunu biliyorum. hatta bazen bir maskeyle dolaşmak istediğini de.

sooya:
çirkin değilsin joon.

namjoon:
bana joon deyip durma.

sooya:
çirkin kelimesi yanından bile geçmezken, seni böyle düşündüren ne?

namjoon:
umrunda olacağını sanmıyorum.
iyi geceler.

sooya:
sabah namjoon, sabah sabah ne iyi geceleri?

namjoon:
günaydın deseydim daha abez kaçacaktı, bende iyi geceleri tercih ettim.

namjoon:
iyi geceler.

sooya:
iyi geceler namjoon, iyi geceler.
kaç bakalım, kaçabildiğin kadar.