namjoon:
siyah saçlarını her zaman severdim.
siyahın tonu olur mu bilmem, ama o en güzel tonuydu.namjoon:
onu öpmeyi de çok severdim.sooya:
sen neden uyumuyorsun?namjoon:
uyuyorsun sanmıştım.sooya:
küçük bir bebeğin varsa, sabahlamak için doğru bir zamandasındır.
şimdi soruma cevap ver, sen neden uyanıksın?namjoon:
bir takım uyku sorunları diyelim.sooya:
sakın bana yine o saçma şeyleri arattığını söyleme.namjoon:
söylemem.sooya:
senin sorunun ne namjoon?
neden aklın fikrin ölmekte?namjoon:
buna bir cevabım olsaydı, şuan o gereksiz şeyleri aratmaz, o sorunumu düzeltmeye çalışırdım.sooya:
iyi hatta mükemmel.
istediğini elde ettin diyelim, öldün.
daha sonrasında ne olacak?namjoon:
tanrı sorguya çekecek beni, daha sonra cehenneme yanmam için iki. ölüm meleğiyle beni uğurlayacak.namjoon:
eğer bedenimden bahsediyorsan, çoktan çürüdü zaten.sooya:
seni anlamak zor.namjoon:
değil, sadece farklı bir çerçeveden bakmak gerek.sooya:
ya tüm çerçevelerim kırıksa ne olacak?namjoon:
yenisini yarat.sooya:
o güç bende yoksa?namjoon:
ne dememi bekliyorsun? kırıkları yapıştır.sooya:
denerim.namjoon:
denemelisin.sooya:
o kadını anlatıyordun, anlatmaya devam etsene.namjoon:
anlatayım kelimelerimin yettiği kadar.
dediğim gibi, güzel kelimesi yanında halt ediyordu. erkekler, hatta kızlar bile onu fazlasıyla sever, değer gösterirdi.namjoon:
onunla yeni bir şehir yaratacaktık, içinde biz, kızımızın ve oğlumuz olacaktı. isimlerine çoktan karar vermiştik; daisy ve chamin.namjoon:
sanırım ağlıyorum, üzgünüm devamını başka bir zaman anlatırım.namjoon:
iyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stone heart
FanfictionSiliverdiğim onca anı arasından damlatıyorsun gözyaşlarını, böylece yeniden karşılaşıyorum seninle. tamamlandı. cover desing, luvalue.