->Yetimhane

830 72 208
                                    

Asla kitabı uzatmak için geçmişe ufak bir yolculuk yapmıyorum.

Ve bişi daha dicem biliyorum dnf moment dışında herşeyi veriyorum jsslsnsldjdld ama kitap öle değil ki amk kitap le casa de papel den esinlenilmiş bi kitap oradaki bazı sahnelerin aynısını buraya koyarak yazıyorum ben dnf ya da skephalo ya da karlnap ya da technokity sahnesi koymak o yüzden pek mümkün olmuyor ama şimdi bu bölüm baya bi tubbo ile Tommy nin geçmişini göreceğiz iyi okumalar.

- - - - - - - - - - -

"TUBBO! KOŞ" İki çocukta arkalarındaki silüetleri farkettikleri gibi yaslandıkları bankdan anında kalkıp ayın doğduğu yere doğru koşmaya başlamışlardı. " AMAN TANRIM TOMMY. BİZ NAPIYORUZ?" Sarı saçlı çocuk cevaplamak yerine Tubbo nun bileğinden tutup daha da hızlı koşmasına yardım etmişti. 

"Çabuk. Şuradaki avm ye girebilirsek kalabalıkta kaybolur ve dışarı geri çıkıp Technoların yanına geri dönebiliriz." Tubbo bahsettiği ismi hafızasında netleştirmeye çalıştı. 'Techno mu?' Hiç birşey demeden Tommy nin elini sıkıca tuttu. Kalabalığın içinden geçerken küçük olmaları fazlasıyla işe yarıyordu.

Sinema salonunun arka tarafındaki uzun koridorlara bir şekilde sızdıklarında ortam fazla aydınlık değildi. Uzun koridorun ucundaki ışık bozuk olduğu için neredeyse ilerisi hiç gözükmüyordu. Temizlik malzemelerinin olduğu dolapta dışardaki seslerin bitmesini beklediler.

"Yetimhaneden neden kaçtık ki. Bir başımıza ne yapacağız?" Tommy çocuğa döndü ve cevaplamak için derin bir nefes verdi. "Ben... Öz abimi buldum. Daha doğrusu abilerimi. Ve geçen gelen mektup onlar hakkındaydı. Mektupta nerede oldukları ve onun gibi bilgiler yazıyordu. Bende artık o cehennemden kaçmak için bir bahanem olduğunu düşündüm. " 

Tubbo şaşkınlıkla gözlerini kocaman açarken dudaklarını araladı. "Bu... HARİKA! Ama anlamadığım tek şey... Beni neden yanında götürüyorsun? Ve bu adamlara nasıl bu kadar güveniyorsun?" Tommy Tubbo nun saçlarını okşadı. "Seni de benimle getirdim çünkü orada daha fazla acı çekmene izin veremezdim. Hadi ama sende oradan nefret ediyorsun. Biliyorum."

"Yani... Orayı kim sever? Her gün bizimle uğraşan çocuklar mı dersin, sadece sinir duyguları taşıyan öğretmenler mi dersin... Şuan farkettim de. Her yer oradan daha iyidir..." Tommy içten bir şekilde gülümseyerek ellerini tubbo nun saçından çekti. "Harika! Onlara güvenmeliyiz. Çünkü onlar bize güvenip bulundukları yeri bile söylediler. Söz veriyorum bir daha o yetimhaneye geri dönmeyeceğiz."

"Peki neden bu kadar fazla polis sesi var? Sırf 2 çocuk için bu kadar poli-" Tommy çocuğun ağzını eliyle kapattıığında yere düştüler. Tubbo üstündeki çocuğa şaşkınlıkla bakıyordu. Ama Tommy nin kapıya baktığını farketti irislerini yavaşça kapıdaki minik pencereye döndürdüğünde dışarıda 2 tane insan gölgesi gördü ve daha da panikledi.

"Neden bu kadar polis var anlamıyorum." Dışarıdan gelen sesin o gölgelerden birine ait olduğunu anlamaları uzun sürmedi. Adamın sesi sinirliydi. "Asıl ben senin neden bu... bu aptal soyguna geldiğini anlamıyorum Skeppy! Tekrar o laboratuvara dönmeni istemiyorum..."

"Merak etme bad. Benden haberdarlar ama asla yakalanmayacağım. Ve-" konuşan çocuk duraksadı. Bu sessizlik ardından başka bir ses duyamadı dolaptaki iki oğlan.

Kapı bir anda açıldığında üzerlerine doğrulan silahlar ile şaşkınca kendilerinden büyük olan çocukları izlediler. "Onlar... onlar sadece çocuk? Avm deki bütün insanların çıktığını düşünmüştüm." gözüklü ve kahve saçlı oğlan silahını indirip onlara biraz daha kibar davranırken siyah saçlı olan çocuk silahını hala indirmemişti. 

Wanted...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin