Rehineleri olabildiğince aynı andada dışarıya salmaya çalıştılar. Ki aralarına sızan techno yu kimse görmesin.
Techno mervidenlerden yukarıya kimseye farkettirmeden çıkmıştı. Rehineleri bırakıp bu durumdan faydalanmak çok zekiceydi. Şimdi tek yapması gereken çatıya çıkıp iki salağı etkisiz hale getirmekti.
-Çatıya vardım. Hala aşağıya bakıyorlar değil mi?-
Cümlesi bittiği an dream ın konuştuğunu duydu.
-Evet hala bizimle ilgileniyorlar. Ama rehineleri çıkarmayı neredeyse bitirdik. Hızlı olmazsan FBI harekete geçip içeri girmeye çalışabilirler.-
-Tamam. Hemen işi bitiriyorum.-
Kapıyı eliyle yavaşça iktirdi ve kapı açılmasıyla elektrik dolabının arkasına saklandı. İlk önce eret i bayıltıcaktı. Çünkü o adamın yakın dövüşü iyi gibiydi. Sonuçta başkanın özel koruması.
İlk önce adamları biraz dinlemeye karar verdi. "Rehineleri saldılar. Ama neden? Bu onlar için kötü çünkü içeriye her an onlarca polis dalabilir." Eret yanındaki çocuğun sorduğu sorulara anında cevap verdi."Sadece kafamızı karıştırmak istiyorlar. Yani belki de aralarından biri-" Anında arkasını dönüp techno nun ona atacağı yumruğu tuttu ve onu geri itti. Techno eret in silahını çıkardığını görünce bir hamle daha yapıp adamın üstüne atladı ve silah çatıdan aşağıya yani bankanın içine düştü. Turuncu saçlı çocuk da eline bir tabanca almıştı. Bu yüzden techno anında pantalonundan çıkardığı bıçağı eret in boynuna yasladı. "Bırak onu."
Eret techno nun elini ısırdığı da acıyla ileterek geri çekildi ve elindeki bıçağı anında turuncu saçlı çocuğa attı. Bıçak çocuğu es geçerek elindeki silahı vurmuş ve arkasındaki duvara saplanmıştı. Artık kimsenin elinde her hangi bir silah kalmamıştı.
Fundy ona doğru koştuğunda yana açılıp çocuğun elini tutup belinde kilitledi ve üstüne çıktı. Sonra da saçlarından tutup kafasını yere sertçe vurmaya başlamıştı."Bu quakity e yaptıklarınız için." Ama eret anında ayaklanıp techno yu yana itti.
Bunu yapmasıyla techno nun başı kırık camlardan aşağıya sarmaya başladı. Tam kalkacakken eret üstüne çıkıp ona yumruk atmaya başlamıştı bile. Yüzü kıpkırmızı olduğunda aşağıdan arkadaşlarının bağırışlarını duyuyordu.
"TECHNO! KAYBETME YOKSA SANA PARALARDAN VERMEM." Bu dream idi. Sesi sinirli gibi çıkıyordu. Sonuçta ikisi düello yaptıklarında hep techno kazanırdı. Dream da sinirlenip sandalye masa ne varsa kırardı. Doğal olarak şuan kaybetmesine çok sinirlenirdi.
"TECHNO! LÜTFEN. BENİM KANIMI YERDE Mİ BIRAKACAKSIN?" Techno duyduğu sesle hem gülüp hemde sinirlenmişti. Bu bağıran philzaydı.
"TECHNO BENİM DE KANIMI YERDE BIRAKMA." Quakity ses tellerini yırtarmışçasına bağırıyordu. Gülümsediğinde eret durmuştu. "Neye sırıtıyorsun? Arkadaşların sana destek veriyor ne duygusal."
Acıyan bacağını zor da olsa üstündeki çocuğun bacak arasına sert bir şekilde vurdu. Eret acıyla inleyip yere düşerken anında onun üstüne çıkmış öldürmek istercesine yumrukluyordu. "Quakity nin tırnakları geri çıkmayacak. Ya da Phil in yarası uzun bir süre iyileşmeyecek. Belki de ölebilir..." Eret sırıtıp bağırarak konuştu. "ÖLDÜR BENİ O ZAMAN! HA? NE DERSİN."
Techno gülümseyip kafasını salladı. "Hayır. İlk önce biraz konuşucam. Şu başkan ile yaptığınız hainlikle mesela? Nasıldı seni göt herif?" Eret kafasını yere yaslayıp konuştu. "En azından sizin gibi banka soymuyoruz. Ama tabiki ucunda zenginlik olunca düşmanla anlaşma bile yapıp kolayca para kazanabiliyorsun. Sana da öneririm." Techno sinirle adamın yakasından tuttu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wanted...
Novela JuvenilKaçak olarak yaşamak alışıldık bir şeydi onun için. Polislerden kaçarken de onları tekrar ekeceğinden emindi.