Chanyeol ne yaptın sen?!?!?
Şimdi herkes bize bakıyordu. Bir şekilde tepkiyi başka yere çekmeliydim yoksa ertesi gün her yerde adımız çıkacaktı ve bu da aramıza yeniden engellerin girmesine neden olacaktı.
Ne yapmalıydım? Chanyeol gözlerini kırpmadan bana bakıyordu.
Lütfen sevgilim şuan bunun hiç sırası değil lütfen yapma.
Bir şeyler bulmalıydım. Aklıma bir fikir gelmişti ama çok riskliydi. Fakat yapmazsam Yoda'm ile ilişkimi zora sokacaklardı. Chanyeol'e çaresiz gözlerle baktım. Dudaklarımı kıpırdarak özür dilerim dedim. Gözleri iyice açılmıştı. Tehlikeli bir iş yapacağımı o da farketmişti.
Hayır lütfen diyordu gözleri. Kafamı eğdim. Bunu yapmalıydım.
Taeyeon'a dönüp seni seviyorum diyecektim.
Dikkatleri o yöne çekecektim.
Özür dilerim noona. Kafamı yavaşça Taeyeon'a doğru çevirdim. Gülümsedim.
Herkes beni izliyordu. Taeyeon da şaşkın şaşkın bana bakıyordu. Bir kez daha Yeol'e bakarsam kararımı değiştirebilirdim. O yüzden bakmamalıydım.
-"Taeyeon" dedim sesli bir şekilde.
-"E-e-efendim Baekhyun? Gerçekten korkmuş görünüyordu.
-"Taeyeon. Ben... ben seni..."
Tamamlamak üzereyken kafamı biri kendine çevirip göğsüne yaslamıştı. Bana sıkıca sarılıyordu. Benim kollarım ise yerçekimine karşı koyamayacak kadar halsiz bir sekilde sallanıyordu.
Bana sarılan kişi şu an hıçkırarak ağlıyor muydu? Koca adam saçımdan öptü ve kulağıma eğildi.
-"Lütfen lütfen Baekkie. Lütfen benim yanımda başkasına bakma başkasına gülümseme başkasına SENI SEVIYORUM deme. Çünkü sen sadece bana bakmalısın bana gülmelisin ve sadece BENI SEVMELISIN.
Geri çekildi. Yüzümü avuçlarının içine alıp kendi yüzüne doğru kaldırdı. Şu an sadece ikimiz vardık. Ben de artık gücümü toplayıp elimi onun elinin üzerine koydum. Gözyaşım elime geldiği anda anlamıştım ağladığımı. Gözlerimizin içine bakıyorduk.
Şu an önümde iki seçenek vardı.
Ve gerçekten yapmak istediğim seçenek geleceğimi karartırdı.
O yüzden diğerini seçtim.
Chanyeol'u ittirerek kendimden uzaklaştırdım. Yüzüne bakmadan tekrar yaptığım işe geri döndüm. Taeyeon'a doğru yürüdüm. Kolundan tutarak oturduğu yerden kaldırıp ona sarıldım.
O anda salondan gelen çığlıklar bağrışmalar kafamda iyice bulanıklaştı. Buradan bir an önce çıkmalıydım.
Kepçe kulaklı prensim beni bu iğrenç durumdan kurtar. Beni tekrar kollarının arasına al.
Ona göz ucuyla baktım. O benim tarafıma bakmıyordu. Kafasını eğmiş kocaman gözlerle yere bakıyordu. Özür dilerim çok özür dilerim aşkım. Seni bu duruma sokmak istemezdim. Her şeyi düzelteceğim sana söz veriyorum.
O arada biri beni tutarak salondan çıkardı. Resmen beni bir yere doğru sürüklüyordu. Tuvaletin önünde durduk. Içeri girdik. Kafamı musluğa doğru eğdi ve yüzüme su çarptı. Aynadan baktığımda Lay hyung olduğunu gördüm. Yüzüne baktım. Ona baktığım anda biraz önceden beri içimde tuttuğum ağlama isteğini dışarı çıkardım. Ona sarıldım ve titreyerek ağlamaya başladım.
-"Böyle olmasını istemezdim hyung. Ben ben sadece onu mutlu etmek istemiştim. Bu işin bu kadar büyüyebileceğini tahmin etmemiştim. Bittim ben. Ne yapacağım? Yeollie orda çok üzgün kalbi çok kırıldı. Ahh ne kadar salağım..."
-"Sakin ol Baekhyun. Her şey düzelecek. Sen önce bir sakin ol. Hem bak..."
O sırada tuvaletin kapısı çarparak açılmıştı. Şirketimizin CEO'su bana doğru hızla geliyordu.
-"Sen ne yaptığını sanıyorsun gerizekalı beni bitirmeye mi çalışıyorsun?"
Yumruğunu bana doğru kaldırdı. Hazırlanmıştım ama yumruk bana ulaşmadı. Önümde duran Lay Hyung ellerini CEO'ya doğru açmıştı.
-"Bakın görmediğiniz mi yaptığını. Tam da istediğiniz şeyleri yaptı. Taeyeon'a sarıldı. Ona kızmayın lütfen."
-"En azından hiç birşey belli olmadan yayını kestirdim. Teknik bir arıza varmış gibi yapacaklar. Fanları da uyarıp ellerinden Yeol'le olan görüntülerini alacağız. Sadece Taeyeon ile olan sarılman kalacak. Yayını da bu yüzden kestiğimizi sanacaklar. Aslında bakarsan iyi bile oldu. Kendin kaşındın Byun Baekhyun. Senle ve Yeol ile işim bitmedi. Pişman olacaksınız. "
Ve geldiği gibi hızla dışarı çıktı.
Yurda gitme sürecimizi pek hatırlamıyorum. Tek bildiğim Yeol bir kere bile yanıma gelmedi.
Yurda girdik. Ben koltuğa kendimi bıraktım. Tam o anda Chanyeol hızlıca gelip kolumdan tutarak beni odaya götürdü. Kapıyı kapattı. Kendimi savunmalıydım.
-"Bak Chanyeol gerçekten kötü bir amacım yoktu. Sen sadece sahnede sana sevgimi göstermemi istiyordun ve ben bunu yapmıştım. Bu kadar ileri gidecegini bilemezdim. Cok özür dilerim bak bir süre kafanı dinlemek istersen anlarım. Bir süre benden uzak..."
O sırada bana hızlıca yaklaştı. Boynumdan tutup beni kendine çekti ve dudaklarımı sert bir şekilde öpmeye başladı.
Ellerimi saçlarına geçirdim ve onu iyice kendime doğru çektim. Diğer elini belime doladı. Sonra öpüşmeyi kesip bana sıkıca sarıldı.
-"Sakin ol Byun Baekhyun. Ben sadece sen konuşurken ve etrafımdayken kafamı toplayabilirim. Senden nasıl uzak kalabilirim ki aptal. Her şey tekrar güzel olacak sana söz veriyorum. Sen sadece yanımda ol. Seni seviyorum bebeğim."
Ilk olarak kişiler ve kurumlar hayal ürünüdür :P Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyor ve seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Bağ | Baekyeol - Chanbaek |
FanfictionEkranda gördüğümüz şeyler. Peki ya görmediklerimiz?