-"Park Chanyeol sen ciddi misin? "
-"Şaka yapıyor gibi bir halim mi var Baekhyun?"
Ne diyebilirdim ki? Onu bir kızla ya da erkekle basmayı planlarken, evlilik teklifi almıştım. Buna hazır mıydım? Ah Chanyeol senden nasıl şüphelenebildim ki?
Gülümsedim yüzüne, dizlerinin üzerinde olmasına rağmen neredeyse boyu benle aynı olan Chanyeol'e.
-"Tabi ki seninle evlenirim sevgilim."
Sanki baştan beri tuttuğu nefesini bırakmıştı. Kafasını yere eğdi. Gülümsediğinden adım gibi emindim. Elimle çenesini tuttum ve yukarı kaldırdım.
-"Öpmeyecek misin beni yoksa?" Alt dudağımı dışarı çıkarmıştım. Dudağıma odaklandı ve bütün dişlerini göstererek bana gülümsedi. Ayağa kalktı ve yüzümü ellerinin arasına aldı. Ben ise ellerimi onun koca ellerinin üstüne koymuştum. Alnını alnıma yasladı, gözlerini kapattı.
-"Sana söz veriyorum Baekhyun. Her zaman yanında olacağım. Her zorlukta senin o küçük bedenini koruyacağım. Senin yanında olmadıktan sonra Park Chanyeol'un ne önemi var?"
Sözlerinin ortasına doğru ben de gözlerimi kapatmıştım. Ve akınca farkettiğim gözyaşım önce onun ellerinden ardından benim ellerimden geçerek yere akmıştı.
Yüzümü daha da yukarı kaldırarak dudaklarını dudaklarımla birleştirdi. Işte o zaman içimde tuttuğum gözyaşlarım hıçkırıkla beraber dışarı çıkmıştı.
Dudaklarımız ayrıldığında Chanyeol gözlerini açtı. Siyaha çalan gözleri dışarı çıkmama engel olacak ve içinde kaybolmama neden olacak kadar büyüktü.
-"Hayatımın bir parçası olduğun gün için teşekkür ederim Byun Baekhyun."
-"Park Baekhyun demek istedin sanırım. " Gözlerimi kısarak gülmüştüm. Fakat onun gözleri hala koskocaman açıktı. Ilk başta demek istediğimi anlamasa da sonra o klasik anlama sesini çıkararak (biliyorsunuz aaaağg der) gülmeye başladı.
-"Ben bu aptal devle neden evleniyorum ki?" diyerek beline sarıldım. O da kollarını boynuma doladı.
Xiumin boğazını temizleyerek,
-"Şey çocuklar bittiyse artık eğlence kısmına geçebilir miyiz?"
-"Eğlence kısmı mı?" Meraklı gözlerle Chanyeol'e dönmüştüm.
-"Hmm evet bu mükemmel koca adayın her şey mükemmel olsun diye cafeyi kapattı."
Chanyeol'un bu egosu beni şimdiye kadar çıldırtmadıysa bundan sonra da çıldırtmazdı. En azından ben öyle umuyorum...
-"Chanyeol ne gereği vardı? " Aslında o kadar hoşuma gitmişti ki bu durum. Tekrar sarıldım ona.
-"İçkiler bendeen! Boşuna dizilerde oynamıyoruz. Parayı kardeşlerime harcamadıktan sonra ne önemi var?"
Kyungsoo gereğinden fazla mı iyi bana mı öyle geldi?
Masaya yerleştik. Cafe kapatıldığı için herkes sevgilisinin yanına oturabilirdi bu gece.
Sohbet iyice koyulaşmıştı. Sehun ve Tao çoktan sarhoş olmuştu. Xiumin ve Chen hyung daha dayanıklıydı içkiye. Ben pek içmek istememiştim bu gece. Bu güzel günü unutmak istemiyordum. Chanyeol de hemen sarhoş olduğu için bugün o da içmek istemedi. ( Ya da Kyungsoo ödeyeceği için çekinmiş de olabilir bilemiyorum.) Jongin dansı için sağlığını koruması gereken bir vücudu olduğunu söyleyerek o da içmedi. Fakat Kyungsoo çok sarhoş olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusursuz Bağ | Baekyeol - Chanbaek |
FanfictionEkranda gördüğümüz şeyler. Peki ya görmediklerimiz?