Bölüm 6

2.2K 237 29
                                    

Berrak, beyaz ten, parlak altın rengi saçlar ve ışıltılı mavi gözler.

Net yüz hatlarına sahip muhteşem bir güzelliğe sahip değildi, ama herkes tarafından beğenilme veya kimse tarafından beğenilmeme olasılığı olan saf ve güzel bir yüze sahipti.

Başka bir deyişle, çok çekici.

Estelle, alışılmadık bir konuşma yapan iki adama yaklaştı.

"Ne hakkında konuşuyordunuz?"

Net bir sesle soran Estelle gözlerini kocaman açtı ve başını bana çevirdi.

"Önce partinin ana karakterini selamlamalıydım ama bir hata yaptım."

Beni reveransla karşıladı.

"Beni ender bir ortama davet ettiğiniz için teşekkür ederim Bayan Pernia. Ben Azize, Estelle Sangria."

Bir asil için mükemmel bir selamlama değildi. Beceriksizdi.

Öyle bile olsa daha sevimliydi.

Ona sımsıkı sarılma isteğime direnerek, başımı nazikçe eğdim.

"Davetimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim, Azize."

Estelle kocaman bir gülümsemeyle yanıtladı.

Gülümsediğin için sana 500 puan veriyorum.

Arkasına dönerek Carlix'i de selamladı.

"Majesteleri Veliaht Prens, uzun zaman oldu. Nasılsınız?"

Bu sadece bir selamlamaydı ama etkisi inanılmazdı.

Kıtayı yok etmek üzere olan Carlix'in acımasız enerjisi yok olmuştu.

Bir anda sakinleşen Carlix, Estelle ile konuştu.

"Hala beceriksiz mimikler. Sıradan biri gibisin."

Oh, o kendini beğenmiş ortaokul 8. sınıf öğrencisi.

Onu yandan izlerken bile ağlama isteği uyandırsa da Estelle kızgın değildi.

Yüzü kulağına kadar kızardı.

"Çok çalışıyorum ama hâlâ acemiyim."

Sonra kaşlarını indirdi ve gülümsedi.

"Bir dahaki sefere size daha asil bir selam göstereceğim."

Hmph. Melek değil, daha çok bodhisattva* gibi.

(ÇN: Budist bir kadın)

Estelle'in güzel sözleriyle Carlix, üzgün ve ölmek istiyormuş gibi görünüyordu, ama artık çok geçti.

Estelle'in gözleri Lucian'daydı.

"Nişanın için tebrikler Lucian."

Yanında olduğum için net bir şekilde gördüm.

Lucian'ın parmak uçlarındaki hafif titremeyi.

Bir süre sonra Lucian cevapladı.

"Teşekkür ederim, Estelle."

Lucian'ın sesi titremiyordu. Alçak bile değildi.

Sakindi.

Yani daha da üzücüydü.

Bunu söylemenin ne kadar acı verici olduğunu düşündüğümde kalbim acıyor.

Ama onun için ne yapabilirim?

Ben sadece destekleyici bir kötüyüm, zorunlu bir nişanlıyım.

Bir an düşündükten sonra parmağımla elinin arkasına dokundum.

Ben Yandere İkinci Erkek Başrolün EşiyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin