★ KALBE GİDEN YOL: SON DURAK ★

1.1K 52 47
                                    

Selamlar.  hikayemizin son partıyla geldim. Yine çok uzuuuuuun.

Bol yorum bekliyorum, satır aralarına falan da serpiştirseniz olur augwhgkhsa. :D

Keyifli Okumalar, umarım seversiniz.

Pinhani-Çok Aşık

Havayı buz kestirecek kadar soğuk ve öfkeli bakışlar, kızı detaylıca izliyordu. Merakla dolu bir çift göz de aynı zamanda öfkeli bakışlara eklenmişti. Volkan'dı. Bunları görmeden önce; Nehir ve Seren yanlarından ayrıldığı sırada, Arda da onlara içecek almak için yanlarından kaybolmuştu. Fırsatını yakalamış gibi Volkan, lafa hemen girmişti bile. "Abicim niye doğru dürüst konuşmuyorsun kızla?"

Barlas, şakaklarındaki basınç ağrıya dönüşeceği için memnuniyetsiz bir ifadeyle yanıtladı onu. "Kafamı sikme Volkan, tamam mı? Ne konuşayım ya diğerlerinin yanında? Zaten kaçar gibi gidiyor zorla mı alıkoyayım?" İçindeki bir zorba bunu istememiş değildi gerçi ama hayır insanca davranacaktı!

Volkan onun ettiği küfre takılmamıştı bile. Yine e onun bu kadar ketum durması canını sıkıyordu. "İyi de Barlas, neden bana zırıl zırıl dert yandın o zaman? Ha? Unutamıyorum, çok etkiledi haksızlık yaptım, kendimde değildim bilmem ne?"

Nehir'in evinden ayrıldığı sabah, Barlas'ın mutfağa döndükten sonra terör estirmesiyle başlayan olaylardan bahsediyordu. Kimse gün içinde patrona yaklaşamamıştı bile. Volkan bile bunca yıllık arkadaşı olmasına rağmen onu bir süre uzaktan izlemiş, akşam restoranı kapadıkları sırada da nihayet sinirlerine biraz iyi gelsin diye onu içkiyle kandırarak, ağzından birkaç laf almaya çalışmıştı. Barlas istemese, içkiyi bahane edip ona bir şeyler anlatmazdı ama sadece bir haftada berbat bir çorba olmuş zihni için; ondan akıl almak gibi bir hata yapmıştı. Nehir'le birlikte olduklarını Volkan'a çekinerek de olsa söylemiş, sonra bunu bir başkasının ağzından duyarsa Volkan'ı geberteceğini belirtmiş ve dün gecenin yansımaları zihninde gezinirken, etkilenişini gizleyememişti. Yine de zırlamak lafı Volkan gevşeği için bile fazla yalan barındırıyordu. "Abartma lan ne zırlaması? Durum bildirdik." Arkadaşı onu tabi tabi der gibi bir mimikle geçiştirdi.

"He aynen, çok sevdiğin mutfağını birbirine katarken anan da öyle diyordu!"

Barlas şimdi partinin orta yerinde oluşlarını kale almayıp, onun ağzına bir tane çarpacaktı ama stresle düğüm düğüm olmuş kasları bi' kenara oturmak için bile hareketlenmiyordu. Gözü hâlâ Nehir'in kendisine dönük sırtında, Seren'le konuştukları noktadaydı. "Annemi karıştırma puşt!"

Volkan biraz yersiz çıkıştığını o an fark etti. Nehir de Barlas da ona göre salak bir ikiliydi ve aralarından çıkan kıvılcımı, söndürmek için hamle yaptıkları halde harladıklarını görmüyorlardı. "Haklısın, Suna teyzeyi severim kadının günahı da yok." Sonra ellerini çenesinin altında birleştirip, sanki duyacakmış gibi kadına yönelik konuştu. "Özür diliyorum senden Suna teyze." Barlas arkadaşının kendi içinde ne yaşadığını cidden merak ediyordu. Bıkkın bir nefes verdi. Kendi derdine odaklanmalıydı. Resmen kız kendisine, kaç yıllık arkadaşları önünde dokunulmaması gereken bir virüs muamelesi yapmıştı. Hayır işin gerçeği, onun odasında, onun yatağında iken eli üzerinde gezinsin diye yalvaran da oydu! Tabi omzunun kenarındaki küçük bene kadar benzeyen, tıpkısının aynısı ikizi yoksa!

Volkan'ın bir şey söyle der gibi üzerinde gezinen bakışlarına daha fazla katlanamadı. "Demek ki Kızıl sözlerinde sahiciymiş Volkan, geceyi gözünde büyütmemiş. Kendi bilir, biz de önümüze bakarız. Ne çok taktın kafaya ya?"

KISA HİKAYELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin