Five 💎

1K 95 121
                                    

-Mizuki 4 yaşında-

Mizuki: Anne, bak senin için resim çizdim!

Anne: Bu saçma şey nedir?

Mizuki: Çok uğraştım! Beğenmedin mi?

Anne: Aynı senin varlığın gibi saçma ve gereksiz birşey çek şunu gözümün önünden!

Mizuki: A-anne..?

Anne: Tanrım.. umarım en kısa zamanda senden kurtulurum.


-Şimdiki zaman-

-O zamanlar yaptığım resimler hala elimde duruyor. Hiçbirini atmadım çünkü mutlu bir aile olduğumuza inandığım güzel zamanlardı bu duyguları çöpe atamazdım.

Haru'ya gelecek olursak bana karşı davranışları değişmedi hala ilgili ve iyi bir arkadaştı ve hiçbirşey olmamış gibi davranmakta çok iyiydi.

Fakat garip birşeyler vardı hissediyordum. Her haftasonu telefonu kapalı oluyordu ve ona hiçbir şekilde ulaşamıyordum. Pazartesi günü nerede olduğunu sorduğumda ise sürekli geçiştiriyordu.

Zaman hızla geçip gitti ve okulun kapanmasına 1 hafta kaldı. Bu zaman içerisinde sürekli Haru'ya çok mu kaba davrandım diye düşünmekten zamanın nasıl geçtiğini anlamadım bile.

Herzamanki gibi sıradan bir gündü, sadece Naomi kendini iyi hissetmiyor diye okula gelmedi ve yalnız kaldım. Verilen soruyu cevaplamadığım için ceza almıştım ve okuldan çıktığımda saat çok geç olmuştu ve karanlıktı. Haru beni bekleyeceğini söylemişti ama onu bulamadım. Garip, genelde sürekli okulun önünde olurdu. Geç olduğu için beklemeden eve gitmeye başladım ama herzaman gittiğim yol kapatılmıştı. Sanırım bir villain saldırısı olmuş ve geçişe izin yok.

O yüzden arka sokağı kullanmak zorunda kaldım. Genelde burdan gitmeyi tercih etmiyordum özellikle geceleri. Oldukça dar bir alan ve çıkmaz sokaklarla dolu, genelde içki içip kafayı bulanların takıldığı bir mekandı ama başka şansım yoktu.

İlk 5 dakika normal bir şekilde yürüdüm herhangi bir terslik yoktu. Taki karşıma villain olduklarını düşündüğüm 3 adam çıktı.

Zavallı adam: LÜTFEN, SADECE BIRAKIN GİDEYİM! HAYIR, HAYIR LÜTFEN YAPMAYI-

A-aman tanrım onlar o adamı öldürdü! Geldiğim yönden hızla geri dönmeye başladım ve yürürken polisi aradım. Fakat bu kadar kolay kurtulmama izin vermeyecekleri kesindi. Adamlardan birisi önüme ışınlandı ve geçmemi engelledi. O korku ile telefonumu düşürdüm ve kırıldı. Polisler olabildiğince çabuk geleceklerini ve hatta kalmamı istemişlerdi ama telefonum kırıldı.. Tanrım buradan nasıl kurtulacağım?!

Villain 1: Bu kadar çabuk nereye gidiyorsun çocuk?

Villain 2: Kaçmana izin vereceğimizi mi düşündün gerçekten?

Mizuki: L-lütfen beni rahat bırakın!

Villain 1: Oi oi, o yüz ifadeside ne öyle? Öldürecek misin bizi?

Villain 2: Dalga geçmesene çocukla! Şimdi sinirlenir öldürür bizi falan KWKELWKWMEWMWEMLWMWL

Mizuki: Kesin sesinizi beni rahat bırakın piç kuruları!

Villain 2: Hey hey ağzına küfür hiç yakışmıyor kahrolası velet.

Mizuki: BENDEN NE İSTİYORSUNUZ?!

Villain 2: Yeter. Öldür şunu ve bir an önce gidelim burdan.

Villain 1: Pekala.

-Anladığım kadarıyla özgünlüğü ile vücudundaki terleri silahlara dönüştüren bu adam elinde bir bıçakla yavaşça bana geliyordu. Aman tanrım ölecek miyim?!

Villain 1: Öl küçük velet.




424 kelime <3


Sonsuza Kadar / Todoroki x Oc FanfictionHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin