Cihangir, Faysal, Mahir ve Arden dört çocukluk arkadaşıdır. Bir gün içlerinden birinin bir gecede hayatı değişir. Arden, sessiz sedasız gider. Arden'in gidişiyle dört arkadaşın yolları ayrılır. Birbirlerini bir daha görmezler. Yıllar sonra onları bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hepinize selam, gençler. Casablanca Konçertosu final verene kadar ara ara böyle sürprizler yapabilirim. İşte ilk bölümümüz. Bilenler bilir, ilk bölümler hem benim hem de sizin alışmanız için kısa olur, temel olur. Kontrol etme fırsatım olmadı, yazım hataları olursaaffola. Oy veyorumlarınızı bekliyorum. Umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar.
30 Ağustos 2021
Mete Akşaman, prompterlerden nefret ederdi.
Biri sizin ağzınızdan ne çıkacağını biliyorsa, siz savunmasızsınızdır ve prompter kapandığında artık tek başınasınızdır.
Mete Akşaman, dilin gücüne inanıyordu.
Çünkü Mete Akşaman'ın en büyük silahı kelimeleriydi. Mete Akşaman, zekasına güveniyordu ve bugüne kadar aklının onu yanılttığı olmamıştı.
Dilinin üzerine beyaz ve yuvarlak hapı yerleştirdiğinde suya gerek duymadan yutuverdi. Üzerinde jilet gibi gri bir takım vardı ve kravatını az önce yardımcısı bağlamıştı. Her gözü kanlı avcı gibi vazgeçemediği totemleri vardı. Kravatını asistanına bağlatmak bu totemlerin en belirgin olanıydı.
Ve bu totemi gerçekleştirdiği için Mete Akşaman'ı mükemmel bir öğleden sonra bekliyordu. Öğle yemeğinde et yemeyi düşünmüyordu çünkü ağır beslenmek, geceleri onu uyutmuyordu. Sebze iyi bir tercih olurdu. Buradan çıktıktan sonra favori restoranında yiyecekti öğle yemeğini.
Telefonunu sessize aldı ve ceketini giyindi. Boynuna sadece büyük köpek balıkları avlayacağı vakitlerde sürdüğü parfümünü sürdü ve ellerini nemlendirdi. Kokuların gücüne en az dilin işlevselliğine inandığı kadar inanıyordu. Köpek balıkları kan kokusunu metrelerce öteden alabilirlerdi ve Mete Akşaman kana susamış bir avcıydı. Hayır...Belki de hayvan avlayan bir hayvandı. İçgüdülerinden ibaret, kör bir hayvan.
Mete Akşaman bir gümüştü, onun yüzeyindeki kiri ancak ona işlemeyecek kadar zayıf bir bileşen temizleyebilirdi. Mete Akşaman'ı hazırlar, temizler fakat ona asla zarar veremezlerdi ve Mete Akşaman işte o zaman takıldığı boyna layık olabilirdi. Evet, Mete Akşaman avları için oldukça kullanışlı ve şıktı. Hem avlar hem de avlanırdı. Çünkü zafere giden yolda nelerden ödün verdiğin önemliydi. Mete Akşaman, bir kaybedendi. Kaybeden milyarder.
Dudaklarında bir şarkı mırıltısıyla odasından çıktı ve elleri bomboş bir şekilde sahneye ilerledi. Bu gece, birçok insan onu dinlemek için buradaydı. Bir avuç uyanık zengin.
