🖤
Iyi okumalar ...Karşımdaki adamın burda olmaması gerekiyordu . Şuan başaramadığı için çocuk gibi ağlamak istiyordu.
Çıktığım kapıdan girip hızla kapıyı suratına kapattım. Sırtımı kapıya yasladım ne yapacaktım ben. Iki kere sert şekilde kapıya vurdu.
- Aç kapıyı.
Sesimi çıkarmadım evde çıkabileceğim herhangi bir kapı yoktu evin bütün camları ön kapının yanlarında bulunuyordu. Ve beni görmeden burdan çıkmama imkan yoktu ki zaten kaçmaya çalışsam beni yakalayacağına emindim . Tekrar vurdu kapıya .
- Kapıyı aç !
Sesini hafif yükseltmiş sinirini sesine yansıtmıştı. Kapıyı açmadan yalvarmaya başladım. Hayatımda babama benzeyen tek bir kişiyi daha istemiyordum.
- Bak ne yapmak istiyorsun neden böyle yapıyorsun bilmiyorum ama ben senin eğlencen olabilecek birisi değilim. Kendime kurduğum bir hayatım var ve asla hayatıma babama benzeyen bir adam sokmayacağım duydun mu git burdan hiç mi gururun yok senin !
Sesimi sonlara doğru yükseltmiştim. Hiç bir zaman hayatın benim yanında olmayışından bıkmıştım. Ne olurdu kurtulabilseydim. Onca yılın verdiği ağırlık omuzlarıma iki katı olarak çökmüştü . Adının baturalp olduğunu bildiğim adamdan ses gelmiyordu . Yaklaşık 10 dakika geçmişti ben yavaşça ayağa kalktım kapı deliğinden dışarı baktım tek katlı evin 4 basamaktan oluşan merdivenlerine oturmuş tek elinde sigarasını tutuyordu . Kapıya hafif yaslandığım için gıcırdamıştı . Bu adam neden bu kadar sakindi . Burdan gitmesini beklemeliydim . Ama o gidene kadar ya babam gelirse ne yapacaktım . Kafamı ellerimin içine aldım. Yeter fazlaydı bu kadarı omzuma aldığım çantamla nerden geldiğini bilmediğim bir cesaretle kapıyı açtım. Haraket bile etmedi .
- Sen sen kimsin ne istiyorsun benden bu yaptıklarının tek bir mantıklı açıklaması bile yok ne istiyorsun sen benden ?
Baturalp yavaşça kafasını bana çevirdi ve sigarasını yere attı nefret ederdim sigaradan . Çünkü babam çok severdi sigarayla bana işkence etmeyi .
- Zaten yaptıklarımın mantığımın önüne geçmesine engel olabilseydim ne ben seni ne sen beni tanıyor olurdun.
Salak bir insan değildim resmen elimde olsa seni tanımak istemezdim diyordu .
- Eee madem beni tanımayı istemiyorsun ki zaten bir şey bildiğini zannetmiyorum ne için burda bu durumdasın ?
Gözlerini suratımda dolandırdı. Bir kaç saniye baktı sadece ve sorduğum soruyu görmezden gelerek konuşmaya başladı.
- Demek yeni hayatında baban gibi birini istemiyorsun.
Ne alakası vardı şimdi. Dik dik gözlerinin içine baktım. Artık birilerinden korkmak istemiyordum .
- Bu saçma şeyleri neden bana soruyorsun. Ne alakası var şimdi.
Elini koluma koydu dokunuşları bana kendimi kötü hissettiriyordu. Elimi onun benim kolumu tutan elinin üstüne koydum ve hafifçe ittirdim .
Oda düşen koluna ve birde bana baktı. Omuzlarımı kavrayarak sert olmayan bir şekilde sırtımı kapıya yasladı. O kadar iğrenç bir durum içindeydik ki suratının bana bu kadar yakın olması isteyeceğim son şeydi . Gözlerimin içine bakarak sorusunu yineledi .- Sana bir şey sordum ! Yeni hayatında baban gibi birini istemiyor musun ?
Canımı sıkıyordu bu kadar kurcaladığı şey neydi. Ne istiyordu bunu sorarak hangi cevabı bekliyordu. Peki istediği karakterini yüzüne vurmamsa bunu çekinmeden yapabilirdim .
- İstemiyorum onun gibi karaktersiz şerefsiz birini daha istemiyorum tıpkı senin gibi ! Duydun mu ne pahasına olursa olsun artık yeter siz erkeklerin bilek kuvvetini kullanarak biz kadınlara yaptığı şeyler yeter . Bir daha asla boyun eğmeyeceğim babam gibi olan haysiyet yoksunu bir adama daha boyun eğmeyeceğim. İstersen öldür ama artık yeter . Aciz bir avuç insan topluluğundan başka bir şey değilsiniz.
Tıpkı tükürerek söylediğim sözler ona ağırmı geldi yada sinirlendimi bilmiyorum ama içimden geçen şeyler tam olarak buydu. Beni kaçırmış hayatıma mani olmaya kalkmıştı . Yaşayacak olacağım şeylere mani olmak hayatımı elimden almak istiyordu tıpkı babam gibi .
Ellerini omuzlarımdan çekti ve iki adım geri gitti . Önce uzun uzun yüzüme baktı sorna belimden çekerek sımsıkı sarıldı. Ben tokat atmasını beklemiştim. Yavaşça saçlarımı öpüyor kokluyordu . Zaten belimdeki kolları bana kendimi rahatsız hissettiriyordu. Sarılması uzun sürmüştü sıkılmıştım hafifçe haraket ederek rahatsız olduğumu belli ettim geri çekildim . Gözlerine baktım ilk defa insansı bir surat ifadesiyle bana bakıyordu. Gömleğinin ilk üç düğmesini yavaşça açtı ve aynı olaniki kolyeden birisini boynundan çıkardı. Boynuma uzandı ama geri çekildim. Kafasını iki yana sallayıp beni ters çevirdi. Saçlarımı yana topladı ve kolyeyi taktı. Bu kadar yakın olması iyi değildi hemde hiç iyi değildi. Ensemi öptü ve konuşmaya başladı.
- Seni daha önce koruyamadığım için beni affet sevgilim . Geç oldu bunu söylemek için belki ama asla tamamlanmadan son bulmayacak hikâyemiz. Git istediğin şeyleri başar .
Sevglim mi ? Yüzümü ona döndüm ve suratına dik dik baktım. Neydi bu ani duygu değişimleri acaba psikolojik rahatsızlıklarımı vardı. Beni sevgilisi zannediyordu resmen . Ama sonuç olarak bana git demişti rahat bırakmıştı yani beni .
- Sen sen rahat bırakıyorsun yani beni. Tamam tamam irdelemiyorum ama bu kolye .
Dedim elim boynumdaki kolyeye giderken.
- Neden verdin bunu bana .
Kendini toparladı. Gömleğinin düğmelerini ilikledi .
- Bir neden arama yapmak istedim ve yaptım . Yeni hayatında babana benzeyen kimse olmayacak. Git .
Onu şuan sorgulayamazdım hızlı duygu değişimleri yaşıyordu gitmem en mantıklısı olacaktı. Çantamı tekrar omzuma astım ve birşey söylemeden merdivenleri indim . Arkama baktım evin kapısına onu görmek için değil yaşadığım kötü yada iyi anılar için bu yaşıma kadar olduğum eve son kez bakmak için. Sonra gözlerim onun gözlerine takıldı. Uzun uzun baktı ve benim hiddetle açmış olduğum ve hala açık olan kapıdan içeri eve girdi . Neden eve girmişti ki. Düşünmek istemiyordum. Bu şehrin bana kattığı son insandı o ve ben bu şehirden gittiğimde bu şehirde kalacaktı . Çantamı düzelttim ve bacaklarımı haraket ettirdim . Kurtulmuştum.
Bir süreliğine.....
🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ UÇURUM
Novela Juvenilİnsanlar aşk hakkında iki şekilde düşünürler ; kimisi aşka inanmazken , kimisi onu hayatının ortasına koymuştur. Aslında insanlar sadece inanmak istedikleri şeye inanıyorlardı. Her ne kadar görülmesede elle tutulmasada kalp denen o organ aşk denen ş...