Kendimi yorgunlukla koltuğa bıraktım. Resmen Sinan beni umursuyordu! Allah'ım başıma gökten mavi çilek mi yağacak!
Koltukta biraz daha aşağıya kayıp elimdeki telefonla tüm mesajlarımızı bir daha okudum.
Her okumamda çıkardığım insan üstü sesler yüzünden muhtemelen komşular kapıya dizilecekti ama hepsi sevimli yaşlı insanlar olduğu için bir kek ile gönüllülerini çalabilirdim.
İşler aslında tamamen şu şekilde başlamıştı diyerek başlayıp şu filmlerde olan siyah beyaz, kafadan çıkan baloncuğa geçebiliriz o zaman...
•
5 ay önce...
"Mavi! Ülkü! Doğa! Kardelen! Kızlar bunu görmeniz lazım!"
Bize okulun ortasında neden bağırdığını anlamadığım bir şekilde bağıran okulun süslü pakizesi Damla'ya dönüp onu ve yine gereksiz olan konuşmasını dinlemeye başladım.
Muhtemelen yine bir ünlüye aşık olmuştu ve onun manitalarının dedikodusunu yapacaktı.
"Bu Simon, şu sıralar İngiliz prensi olarak anılıyor. Çok ünlü bir oyuncu yaa! Ve de aşırı derecede yakışıklı... Şuna bir bakar mısınız ya?"
Kırılmasın diye gözümün ucuyla bakıp tekrardan elimdeki telefona dönmüştüm ki gözlerimi büyütüp gördüğümün gerçekliğini sorguladım.
Bismillahirrahmanirrahim! O da neydi öyle!
Ondan sonra eve gidip Simon ismini aratıp tüm gün o çocuğu aradım. Zaten bulduktan sonra takibe alıp en büyük hayranı oldum.
Günlerim Simon diye geçerken aklıma gelen bir fikirle telfonumu elime aldım ve hiç görmeyeceğini bilsem de o mesajı attım...
"I LOVE YOU!"
•
Günümüz...
Sinan o kadar hayranı arasından gelen bir sürü mesaj varken benim her mesajıma dönüyor ve bana mesaj atıyordu.
Beni önemsiyordu!
Aniden gelen mutlulukla ayağa kalkıp başımdaki eşarbı elime alıp lorke lorke diyerek halaya başladım.
Tam en can alıcı noktaya gelmiştim ki açılan kapıyla kendimi yerde buldum ve nereden çıktığı bilinmeyen bir şekilde Sinan gelip beni romantik bir şekilde tutmadı.
Sanırım biraz gerçek dünya içinde yaşamalıyım...
"Mavi? Kızım, bu sefer ne için bu halay terapin?"
"Anne? Sen nereden çıktın ya?"
"Kapıdan?"
"Peki."
Annemle her zamanki gibi saçma bir diyolağa girdiğimizde sıkılıp kendimi odama attım.
Size kendimden bahsedeyim biraz, malum tanışamadık;
Karşınızdaaa Mavi Yıldırım, 19 yaşındayım ve bir keresinde sınıfta kaldığım için şuan üniversite sınavlarına hazırlanıyorum.
En yakın arkadaşlarım; Doğa, Kardelen ve Ülkü ile büyüdüm. Kardeşim yok ve hiçbir zaman olsa keşke demedim.
Neden başıma yoktan yere gelecek bir bela isteyeyim ki?
Elbetteee bir de hayatımın aşkı, Simon Sinan Gürler vardı ki onunla ilgili muhteşem planlarım vardı!
Mesela, onu kendime aşık etmek, onunla evlenmek ve mutlu mesut bir hayat yaşamak!
Tabii bunların olabilmesi için aradan Katarina isimli varlığın çekilmesi, Sinan'ın oturduğu evi bulmam ve annemi ünlü biri ile evlenme düşüncesine alıştırmam lazımdı.
Bilmem kaç milyon kez 'Simon Sinan Gürler adersi' diye google'da aratsam da sonuç hüsrandı.
Aklım yine Sinan ve mesajlarımıza kayınca mutlulukla gülümsedim. Belki de ağzından laf alıp evini arayabilirdim?
O zamannn bindik bir alamete, gidiyok kıyamete!
•
Kessstiiikkkk! Fikirleriiii köşeeeciğe alayım mı?
Anne hakkında ne düşünüyorsunuz bakalım? O peki de ben gitim ejjeke
Mavi'yi biraz daha tanımış olduk bu bölümde, 19 yaşında olmasına şaşıranlar var mı? ( Ben! Skksks)
Damla? (Artık sana minnettrız! Sen olmasan Mavi nereden bulacaktı Sinan'ı nsjsks)
Sizce Mavi, Sinan'ın ev adresini bulur mu? Ya da bulsun mu?
E, ama çok soru sordum. Sorgu meleği gibiyim maşallah!
O zamannnnn Allah'a emanet olun! Sevgilerimle:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi | Texting ✓
Spiritual@mavilendin: Simon you are my love! @mavilendin: I love you Simon! @mavilendin: Off yaa! @mavilendin: Yine cevap yok! @mavilendin: Hayır yani, altı üstü bir cevap vereceksin! @mavilendin: Bu neyin egosu arkadaşım! @mavilendin: Acaba bu sevdadan vaz...
