21

17.1K 1.4K 217
                                        

Üzerimde spor kıyafetler, elimde hayvan kadar bir poşet, suratımda Afrika'da kar görmüş insan ifadesi ve karşımda o!

Bu nasıl bir rezallettir! Karşılaşacağımızı bilsem gelinlik giyerdim ya! Tüh, başka zamana...

"Sinan!"

Ben ona bakarak seslenmeyince adam bana saniyelik açıda bakıp yürümeye devam etmişti. Hâle bak ya!

Peki ya ben, Mavi Yıldırım, yılların verdiği emektar hiç vazgeçer miyim? Hayır!

Elimdeki benden büyük poşeti umursamamaya çalışarak ona yetişmeye çalıştım. Maalesef, filmlerde sevdiği adamı görünce elinde ne var ne yok bırakan kadınlar gibi poşeti bırakamazdım.

Ben ona kaç para saydım, hiç bırakır mıyım? Peh!

"Sinan!"

Dikkatini çekebilmiştim sonunda! Anlayamadığım nasıl kimse onu tanımıyor? İnsan onun o maviş gözlerine bir baksa tanır zaten!

Yalnız, Türkiye'de binlerce mavi gözlü adam var... Doğru... Her neyse! Konumuz bu değil!

Yavaşca durup arkasına bakınca demin Sinan diye resmen sokak ortasında bağıran beni gördü. Çok güzel bir izlenim bırakırım işte insanda! Ben ya!

Ona tekrar Sinan diyecektim ki bana gözleriyle yan sokağı işaret etti.

N'oluyoruz ya?

Tabi hiç umursamıyor gibi görünüp ben de peşinden ilerledim. Acaba anlamış mıydı mavilendin olduğumu? Sonuçta tek ben  biliyordum, öyle değil mi?

Değil mi yoksa?

Belki de başka kızlara da söylemişti? Hem de yaşıtlarım! Hem de Türk! Hem de güzel! Hem de.... Hem de ne acaba? Tek olduğumu düşünmüştüm... Özelim sanmıştım!

Ben de hemen bir havaya girdim, adam bir şey demedi hatta yapmadı bile!

Kendime sakin olmamı öğütleyip sokağa adımımı attım. Etraf boştu, filmlerden bildiğimiz bomboş, terkedilmiş görünümü verilen sokaklar gibiydi.

Bir kötü bakışlı, cazgır kediler eksikti ama ne yapalım? Elimizde bu var, idare edeceğiz.

"Sensin, değil mi?"

Sinan bana dönmüş kuşkulu bir ifadeyle bana bakıyordu. Ama şuan dikkatimi dağıtıyordu, benden nasıl cevap vermemi bekler!

Havadaki tek kaşında kalan gözüme günah diyerek uyarılarda bulunsam da beni dinlemiyordu. Allah'ım günaha girmek istemiyorum! Benim acilen bu Sinan ile evlenmem şart!

Ondan uzakta kalan bir çöp konteynırının daha ilginç olduğunda karar kılıp sinirli bir ifade takımdım;

"Sen benim dikkatimi dağıtıyorsun! Ben nasıl şimdi dikkatle düşünüp cevap vereceğim? Benim büyük bir düşünme şeysine ihtiyacım var! O tek kaşını indir!"

Ona gözümün ucuyla - bakın dikkatinizi çekerim, gözümün ucuyla - bakıp şaşırdığını sonra da gülmeye başladığını gördüğümde dikkat denen şey artık ben de yoktu!

"Anladım. Sen o'sun! Mavi kızın karşıma çıkacağını hiç düşünmezdim. Beni nasıl buldun merak ediyorum doğrusu?"

"Bir kere senin adresini arasam da bulamadım bu bir. İkincisi, annem elbise almaya gönderdiği için buradayım. Ve son olarak canlı halin daha da bi hoşmuş!"

Acaba sonuncu şıkkı söylemese miydim?

"Oturalım mı? Eminim konuşacaklarımız vardır?"

Aman Allah'ım! Sana geliyorum, ne dedi o! Ben ve o? Oturmak? Galiba bana bir şeyler oluyor!

"P-peki."

İnsanlar onu tanımasın ve tabiki hemcinslerimin gözü kalmasın diye sahile inip bir köşeye oturduk. Olabildiğince uzak otursam da gözüm çok pis kalıyordu!

"Tanışarak başlamaya ne dersin mavi kız? Çünkü, adını bilmem gerektiğini düşünüyorum artık bu seviyeye gelmişizdir ha?"

"Hımm, demek gelmemiz gereken bir seviye vardı? Peki, öyle olsun bakalım. O zaman, ben Mavi Yıldırım!"

"Beklenmedik oldu biraz ya... Adının gerçekten Mavi olmasını beklememiştim ama ben de Türk hali ile Sinan Gürler!"

Bu ismi nikah masasında tahminen ne zaman duyabilirdim acaba?

E, şimdi ne olacak? Biz birbirimizi tanımıyoruz ki? Yani o beni tanımıyor elbet, ben onu pek de güzel tanıyorum ama o bunu bilmese de olur.

Sapık kız profili ne kadar yeterince çizmiş olsam da çizmek istemem?

"Açık konuşmak gerekirse senin baya küçük olmanı falan bekliyordum. Lise çağı gibi düşün ama beni şaşırtıyorsun!"

"Elbette lise çağındayım ama bir yıl büyüğüm diyelim. Sen de şimdi çok büyük değilsin. Yani benimle evlenmene engel olmayacak kadar."

Son kısmı fısıldayarak söylemiştim ama umarım duymamıştır. Bunun için epey bir dua etmem gerek. Sonra mazallah beni engeller falan Allah korusun!

"Eee, anlat bakalım mavi kız? Mesaj ile kaçabiliyordun ama şimdi kaçamazsın sanki ha?"

Imm... Galiba eteğimdeki taşları dökecektim. Umarım polisin biri çıkıp da "Götürün bunu, pis sapık!" diye beni hapse atmazdı, amin!

Kessstiiikkkk! Yine uzun bir bölüm oldu nsnsmnd o yüzdeennn burada keselim ama diğer bölüm için net bir şey söyleyemem yani kaldığı yerden devam etmeyebilir ;)

Bölüm hakkındaki düşünceler?

Sonunda karşılaştı bizim ikili ne düşünüyorsunuz?

Sinan, Mavi kızımızın adını da öğrendiğine göreee tehlikeli is cominggggg arkadaşlar mdjjd!

Biraz daha monoton ilerleyelim ve gülelim sonra ekşınlara gireriz diyorrr ve Allah'a emanet olun diyorum! Sevgilerimle:)

Not: Saat 3 civarı Benimle Oynama için bir özel bölüm geliyoooorrr! Beklerim :)





Mavi | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin