Speaking adlı çevirisi ecel terleri döktüren sınavdan sonunda çıkabildim mjxjxkdj, çok şükür yarabbim!
•
Mavi: Ha?
0543******: E, sen demiştin unuttun mu?
Mavi: Sanırım beynin çok işe yaramıyor ama sana iyi günler
0543******: Hayır, hayır bekle!
Mavi: Hayırdır kardeş, ne iş?
0543******: Heh, kasap Rüstem aga da geldiğine göre bana müsaade
Mavi: Yallah, birader hayde!
0543******: Hiç mi bir kıvılcım falan olmadı ya?
0543******: O kadar şey söyledim, insan haa sen o sun der
Mavi: Haa sen o'sun!
Mavi: Da... O kim?
0543******: Ya sabır
Mavi: Bana yazan sensin kardeşim!
Mavi: Ya sabır diyorsun bir de!
0543******: Peki... Benim kim olduğumu bilmiyorsun?
Mavi: Yok yok, sen cidden sorunlusun kardeşim ama her ne arıyorsan o bende yok!
Mavi: Kısaca ve kibarca; DEFOL!
0543******: Çok kibar oldu ama neyse
0543******: Bu arada söyleyeyim bari
Mavi: Ne?
0543******: Ben Sinan, hani şu Your Love! Olan Sinan
(0543****** adlı numarayı engellediniz)
•
Bak ya! Bir de yüzsüz yüzsün benim ilk mesajıma vurgu yapıyor! Ben seni benzetirdim de neyse!
Sevde hanım gelip tüm asistanların çıkabileceğini söylediğinde giyinme odasına gidip önlüğü çıkarttım ve çantamı alıp hastaneden ayrıldım.
Kızlar muhtemelen okullarındaydı ve şuan aşırı dercede stres atmam lazımdı.
Kime söyleneceğim ben şimdi?
Yeri neredeyse ezerek sokağı adımladığımda o Sinan denen zatı ne şekilde öldüreceğimi zihnimde türlü senaryolarla döndürüyordum.
Sen kimsin bana yavşıyorsun lan, minareden aşağı sallandırımakla kalmam aşağı atarım seni!
"Ne oldu kız ne bu sinir?"
"Bir şey yok anne ya, hadsizin biri sinirlerimi bozdu."
Annem içeri geri döndüğünde odama geçip üzerimi değiştirdim. Bir yandan da Sinan'a söyleniyordum.
"Yahu sen kimsin be! Bir de senin aşkınım diyor! Nereden ha, nereden? Al eline çarp duvara! Yetmedi mi Katarina, ne oldu? Kürtçü dükkanı mıyım ben de geri dönüyorsun? Yolarım senin o saçlarını ben!"
Saadet teyzem de şu sıralar bir sessizlik var diye seviniyordu gariban. Ulan Sinan! O kadından özür dileyeceksin, senin yüzünden hasta oldu kadın!
Söylene söylene salona girdiğimde annem yine bir şeyler kurcalıyordu televizyonda. Kim bilir yine hangi programa daldı?
Annem çay koy dercesine bardağı ağzıma soktuğunda elime aldığım bardakla mutfağa adımladım.
Hayır yani, çay koysana kızım der insan. Niye bardağı ağzıma sokuyorsun? Ağzımdan mı dökeceğim çayı ben?
"Mavii! Kız bu senin çocuk değil mi? Kız ne olmuş ya öyle?"
Annem kimden bahsediyor diye düşünmeden içeri girdiğimde ağzım yere değmeye yaklaşmıştı.
Yok artık! Saadet teyzenin fıtıkları aşkına, o neydi gız?
Televizyona iyice yaklaşıp emin olmaya çalışıyordum ama imkanı dahi yoktu!
"İngiltere prensi Simon, artık Türkiye'de yaşayacağını ve resmi bir Türk vatandaşı olduğunu açıkladı. Çoğu kişinin bilmediği bir detay ise onun yarı Türk olması oldu. Ayrıyeten, ikinci ismi olan Sinan ile devam edeceğini de belirtti. O zaman yeni ismi ile Sinan Gürler! Türkiye bir pensi ar...."
•
@sinan'ıolmak: E, artık çok sık görüşeceğiz gibi gözüküyor mavi kız, ne dersin?
Mümkünse görüşmeyelim diyeceğim ama yalan günah aga bee!
•
Kessstiiikkkk! Bölüm hakkındaki düşünceler?
Gidişat nasıl sizce? E, Sinan'ı özledik ama şimdi artık ona kavuşabiliriz! Özleyenler burada mı?
Mavi bir yıl içinde sizce Sinan'ı unutmuş mudur? Daha doğrusu unutabilmiş midir? Dmdkkdkd
Sinan'ın Türkiye'de yaşayacak olması durumunun altından ne çıkar acaba?
Veeee bir şeycik daha, kaç bölüm olmalı sizce?
O zamannnn Allah'a emanet olun! Sevgilerimle:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi | Texting ✓
Espiritual@mavilendin: Simon you are my love! @mavilendin: I love you Simon! @mavilendin: Off yaa! @mavilendin: Yine cevap yok! @mavilendin: Hayır yani, altı üstü bir cevap vereceksin! @mavilendin: Bu neyin egosu arkadaşım! @mavilendin: Acaba bu sevdadan vaz...