Mavi | Texting ✓

40

"Ülkü?"

"Olcay?"

Ülkü elinde ona attığım kaşıkla ağzı bir karış açık bir şekilde Olcay'a bakmamaya çalışarak dikiliyordu.

Olcay ise kıpkırmızı kesilmiş bir Rüya'ya bir bana bakıyordu. Gariban yerde eşeleye eşeleye bir çukur açacaktı da haberi yoktu.

Vallahi o zeminin maddesi çok pahalı Olcaycığım, parasını senden söke söke alırım ona göre!

"Bu-bu ne demek?!"

Ülkü resmen girdiği şoktan çıkıp kıpkırmızı bir şekilde Olcay'ın omzuna bakıyordu. Neden böyle büyük bir tepki verdiğine anlam veremesem de olcakları izliyordum.

"Konuşsana Olcay! Zaten uykumu alamamışım, beni çileden çıkartmayın! Ne demek Ülkü'yü sevdiğim?"

"Ülkü... Ben... Ben..."

Batır Olcay, batır! Zaten yeterince batmadı!

"Mavi? Rüya? Siz bir şey diyecek misiniz?"

Bu olay neden bana dönmek üzere şuan? Hayır yani her olayda herkes bir 'Mavi, Mavi' yeter ama ya!

"Ülkü, sakin kafayla konuşuruz, tamam mı? Sen şimdi git, yarın sınav var zaten. Ben sana yazacağım?"

Ülkü kafasını gelişi güzel sallayıp hızla gittiğinde Olcay bayağı bir kötü gözüküyordu. Sonuçta sevdiği kızın onunla aynı hisleri paylaşmadığını görmüştü.

Tıpkı benim gibi...

"Abi? İyi misin?"

"Sanırım hayır, ben neden böyle oldu anlamadım. Sanırım hislerim karşılıklı değilmiş."

Olacay'ın yanına gidip teselli verircesine omzunu sıvazladığımda o da biraz önceki Ülkü modundaydı. Kıpkırmızı kesilip o da evden ayrılınca Rüya ile baş başa kalmıştık.

Evi terk eden edene vallahi! Acaba ben de mi kapıyı mahalle ağası gibi çarpıp çıksam?

"Abimin halini hiç iyi görmüyorum ama Ülkü için de aynı şey geçerli. Neden bu kadar büyük tepki verdi anlamadım."

"Ben de bir ben mi anlamadım diyordum, sağol Rüya."

"Vazifemiz! Ee, teyzem kesin bit pasta, börek, çörek yapmıştır. Koy da yiyelim!"

Bu kız bence benim olmayan kayıp kardeşim!

"Aklımı okudun kuzen, ne demek hemen!"

Yarın gireceği bir üniversite sınavı, çözmesi gereken arap saçı kıvamı bir ilişki ve kara vicdanlı maviş bir bey vakası varken gamsızca pasta yemeyen de ne bileyim yani?!

•

"Kızlar ya sizce anesteziye alırlar mı?"

Hepsi de bana dönüp baktığında Doğa en bilgili olarak atıldı;

"Yeter, takma kafana! Ben hepinizin puanıyla okulları eşleştirdim bile! Bakın şimdi; ben tıp, Ülkü mimarlık, Kardelen hukuk ve Mavi de anestezi! Hem de aynı üniversitede farklı bölümler, muhteşem değil mi?"