Mavi | Texting ✓

26

Günaydıın mı desem tünaydın mı bilemedim aga skksksk! Neyse, her ikisinden de artık... Küçük bir rica bölümlere oy vermeyen varsa lütfen oy verir miiiğğ? Hayalet okuyucularımız var, kim olduğunuzu bir anlasaydık keşkem :(

•

Elimdeki artık benimle tek beden olmuş telefonu yatağa atıp dolabın başına geçtim. E, mahalleli de beni pek bir özledi yani!

Hemen pantolon artı tunik takımını üzerime geçirip kapıya koştum. Her ne kadar Sinan'ın karşısında daha özenli olmak istesem de ben buyum yani!

İşinize gelirse Sinan bey! Biz de yok Katarina ihtişamı!

Katarina yine nereden çıktı bilmiyorum ama o sarı saçlarını yolduğumun kızı sürekli hayatımın merkezine oturuyor!

Akşam bir güzel keyif yapayım dedim keşfetten düş karşıma sen! Şikayet edeceğim o İnstagram'ı! Hayır yani sen bilmiyor musun bu Katarina ve ben kanlı bıçaklıyız!

O kadar mesajlar var orada bilmemeniz sizin hatanız kardeşim! Ne olursa olsun sosyal medyanın mesajlarımızı okuduğuna dair sarsılmaz bir inancım var.

Her neyse şuan sokak ortasında çaki gibi neden sırıttığım mevzusuna gelebiliriz; dün akşam yine o gereksizi görüp sinir olmuş ve Sinan ile konuşmuştum.

Bu çocuk Katarina yüzünden benden neler çekiyor bir ben bir Allah biliyor yani! He bir de siz ;)

Tabi, Sinan beni o muhteşem tatlılığı ile sakinleştirip asla ve kata reddedemeyeceğim bir teklifle gelmişti.

Bana, bakın dikkatler bu noktaya bana, yarın seninle geçen oturduğumuz sahile inelim mi demişti!

Ben de biraz kendimi ağırdan satmak amaçlı belki demiş sonra iki dakika sonra stres olup ses kaydı ile;

"Sinan! Belki falan yok vallaha! Ben geleceğim yaa! Ay ben bir heyecan şeysinden şey oldum! Neyse yarın konuşuruz! Ay biz yarın buluşuyoruz ya! Kız öldüm mü ben annee!"

Eh, şuan yolda sırıtarak Sinan ile buluşmaya gidiyordum. Annem ve babam salak kuzenim Rüya yüzünden her şeyi öğrenmişlerdi ve dün zehir zemberek gibi geçmişti!

Annem mutlu olmuştu çünkü sevdiğim biriydi ve beni sevme ihtimali vardı. Babam ise bir iki bayılıp ayılmıştı ama en son gelip seni benden istemedikçe hayatta izin vermem demişti.

Şuan onunla mesajlaşmamın bile günah olduğunu biliyordum ama kendime bir türlü engel olamıyordum. Asla temasta bulunmazdım zaten ama onunla konuşmamak gibi bir seçenek bile yoktu benim için...

Hele seni bir nikah masasına oturtayım Sinan efendi de, sen o zaman haline yan!

Sonunda buluşacağımız alana gelip onu gördüğümde elimi yavaşca kaldırdım. Hâlâ garip geliyordu açıkçası; koskoca Simon yahu! Nasıl tanımazsınız bre densizler?