Hazel oturduğu koltukta kendini daha da geriye verdi. Televizyonda bir vampir filmi vardı, daha önce hiç görmemişti, Alacakaranlık kadar tanınmıyordu belli ki. Filmde bulunan saçmalıklara güldü, gerçeğini bilseler ne olurdu acaba.
"Bu saçmalıkları niye izliyorsun?"
Koltuğa kendini atan Kol Mikaelson ile göz devirdi.
"Eğlenceliler."
Kol, Hazel gibi ayaklarını masaya uzattı ve cadının mısırından büyük bir avuç aldı.
"HEY!"
"Paylaşımcı biri olmalısın Hazel."
Cadı kız göz devirerek, mısırını kendisine çekti ve filmi izlemeye devam etti. Kol ile birlikte filme ağızlarına geleni söyleyerek, sabah 07.00'da filmi bitirdiler.
"Aptalcaydı."
"Fazlasıyla."
Hazel filmin saçmalığını aklına geldiği zaman tekrardan kahkaha attı, gerçeğini bilmeseydi beğenebilirdi belki ancak gerçeğini bildiği zaman beğenmesinin pek bir önemi olmuyordu. Aklına gelen şeyle hızla ayağa kalktı ;
"Gitmeliyiz."
Kol Mikaelson ona soran bakışlar attığı zaman göz devirdi ;
"Salvatore Malikanesine gitmeliyiz."
Kol göz devirip ayağa kalktı, bu saatte Salvatore kardeşleri görmek gibi bir niyeti yoktu. Bir yandan da Caroline ve Lilith'i görmenin eğlenceli olacağını düşünüyordu, Caroline ile abisi hakkında dalga geçmeyi cidden istiyordu. Bu fikir iyice hoşuna gittiğinde, her zamanki psikopat sırıtışı yüzüne yerleşti. Hızla ayaklandı ve Hazel'i de tutarak vampir hızıyla Salvatore Malikanesine koştu. Geldikleri zaman sırıtarak, yüzünü buruşturmuş cadı kıza baktı ;
"Hâlâ alışamamış olman garip."
"Beklemiyordum diyelim."
Cadı kız kafasını yukarı çevirdiği zaman gördüğü manzara ile gülümsedi ;
"Gerçekten mi?"
"Ne oluyor Hazel?"
"Lilith... Balkonda uyumuş."
Kol garipçe yukarı baktı ;
"Vampir olan herkes kafayı yemek zorunda mı?"
Cadı kız, köken vampire garip bir bakış attı. Bunu söyleyenin Kol. Mikaelson olması garipti ;
"Ben hep böyleydim hayatım, öyle bakmana gerek yok."
Hazel sinirle göz devirdi ve malikaneye ilerledi. Kapıyı çaldıktan sonra birkaç saniye beklediler. Damon Salvatore'un kapıyı açarken ki bıkkın yüzü onları gördüğü zaman daha da asılmıştı. Kökenleri sevmiyordu ve bunu belli etmekten de çekinmiyordu.
"Günaydın Damon."
"Burada ne işiniz var, saat sabahın yedisi."
"Lilith ile çalışmak için geldik."
Hazel yüzünde büyük bir gülümseme ile hızlıca içeri daldı. Küçük Salvatore kardeşinin oturduğu koltuğun karşısına oturdu ;
"Lilith balkonda uyuyakalmış biriniz ona baksa iyi olur."
Damon bunu duyduğu zaman küçük bir iç çekişle yukarı hareketlendi, Lilith büyük ihtimalle uyuyamamıştı ve yıldızları izlerken de uyuyakalmıştı... Onu tanıyordu.
Mor rengin hakim olduğu odaya girdi ve balkona çıkarak, Lilith'i omuzlarından sarstı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
«Red Riding Hood»
Fanfiction"Ben bir peri masalına aşığım." Bu kitap @aylinfinityy ve @lilacforfirstlove'ın ortak çalışmasıdır.