-18-

310 25 11
                                    

Lilith, Mikaelson Malikanesindeki koltukta uyandığında, ne olduğunu anlamak istercesine etrafına baktı. Üzerinde bir battaniye vardı ve kafasının altındaki yastık da fazlasıyla rahattı. Belli ki dün koltukta uyuyakalmıştı. Lavaboya gitti, aynadan kendisine baktığında gözlerindeki damarların belirginleşmeye başladığını fark etti. Beslenmesi gerekiyordu. Saçlarını düzelttikten sonra hızla lavabodan çıkarak mutfağa gitti. Kan torbası ararken birinin onu kaldırmasıyla kısa bir çığlık attı.

"Lilith ne yapıyorsun, ah zavallı kulaklarım!"

"Kol sen delirdin mi? Çok korktum!"

Lilith kendisine bir bardak soğuk su koydu. Cennetten bir parça olduğunu düşündüğü yerde cehennem gibi bir altı ay geçirdikten sonra fazlasıyla temkinliydi.

"Peki, ne oluyor anlat bakalım?"

"Bir şey yok."

Lilith omuz silkerek konuştuktan sonra mutfaktan çıkacaktı ki kolundan tutan Kol ile arkasını dönmek zorunda kaldı.

"Şimdi, bana dürüst ol Lilith. Hemen şimdi."

"Kol, bir şey yok dedim..."

"Lilith, bunu herkese söylemem, hatta daha önce birine dedim mi onu da bilmiyorum ama sana değer veriyorum. Sen benim dostumsun ve sendeki farkı anlayabiliyorum. Neyin var?"

Lilith kolunu, Kol'dan kurtardıktan sonra, ona kendisini takip etmesini söyleyerek yukarı çıktı. Uyuduğu süre zarfınca tabutunun durduğu odaya girdi ve arkasından gelen Kol'un şaşkın bakışları eşliğinde kapıyı kapattı.

"Niye buraya geldik?"

"Sana anlatacağım şeyleri Hazel ve Elijah'ın bilmesine gerek yok Kol, kimse endişelensin istemiyorum."

Kol içerideki koltuğa otururken Lilith kenardaki sandalyelerden birini onun karşısına çekip oturdu.

"Dinliyorum?"

Kızıl melez tişörtünün önünü, sadece karnı gözükecek şekilde sıyırdı. Tamamen yara içindeydi.

"Lilith, bu... İmkansız? Sen bir vampirsin iyileşmen gerekirdi."

"Benim anlayamadığım da bu Kol... İz kalması imkansız..."

"Peki bu... Nasıl oldu? Demek istediğim, altı aydır uyuyordun."

"Annenin beni altı ay boyunca tek bıraktığını mı düşünüyorsun?"

Kol ona üzgün bir bakış attı, keşke o kitaba hiç bakmasaydı. Bunun da ötesinde bazen tanışmamaları daha iyi olurdu gibi hissediyordu, kızın hayatı mahvolmuştu. Ve annesinin bu olayda büyük bir payı vardı.

"Ne olduğunu göster bana, bilmek istiyorum."

"Kol, emin misin?"

"Lilith, bana yaşanan altı ayı göster."

Kızıl melez, köken vampirin ellerini tuttu ve hızla, Elijah'a geçmişini gösterirken kullandığı büyüyü yaptı...
___________________________________________

Kızıl melez, ağacın dibinde oturuyor ve düşünüyordu. Yüzyıllarca, belki de sonsuza kadar kalacaktı burada. Esther kolay bir büyü yapmazdı, o lanet cadıyı en azından bu kadar tanıyordu.

"Doğru düşünüyorsun."

Duyduğu sesle hızla kalkarak ağacın arkasından ona seslenen siluete baktı.

"Bana öyle bakma Rosie."

"Bana. Öyle. Seslenme."

"Bunu durdurabilecek ne yapabilirsin küçük melez?"

«Red Riding Hood» Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin