«Red Riding Hood»

-13-

Damon'ın telefonu aniden kapatmasıyla herkes şaşırmıştı. Alaric Saltzman cesedi niye kaçırmıştı, Damon ve Stefan nerelerdeydi bilmiyorlardı ancak bulabilirlerdi.

"Lilith, onlardan herhangi birinin bir eşyası var mı yanında?"

"Malikaneden alıp geliyorum."

Sesini sakin tutarak konuşsa da ne hissettiği yüzünden belliydi. Malikaneye koştu, eve hızla girdi karşısına çıkan Stefan'ın odasından bir eşya aldı ve Mikaelson malikanesine koştu. Endişelenmesine gerek yoktu, kendilerini koruyabilirlerdi... Belki de sadece hat kesilmişti, her şey birbirine karışmıştı. Derin nefesler alırken herkesin ona baktığını fark etti, Hazel biraz daha rica edercesine bakıyordu. Lilith'in bu halleri belli ki onu strese sokuyordu. Lilith anlayış içinde kafasını sallayıp dışarı çıktı. Etrafta volta atıyordu, başka bir şey yapabilecek gibi de gözükmüyordu bir süre.

"Hazel çok güçlüdür, bunu yapabileceğini biliyorsun."

"Onunla alakalı bir şüphem yok zaten... Sadece, endişeliyim. Birbirlerini ölümüne korurlar ama kendimi endişelenmekten alıkoyamıyorum."

Duraksamadan konuşuyordu, volta atmak onu rahatlatıyor olmalıydı.

"Lilith, bir saniye dur ve düşün. Onları bulacağız ancak o zamana kadar sakin kalmalısın."

Kızıl melez duraksamadan, yakınındaki banka hareketlendi. Oturup gözlerini kapattı ve derin nefesler aldı. Yanında bir hareketlilik hissettiği zaman gözlerini açarak oraya döndü.

"Caroline'ın ortadan kaybolduğunu söylemek için beni aradığın gün, Niklaus ile eski bir dostun yanındaydık. Onun evinde bulduğum birkaç şey var, ilgini çekebileceğini düşünüyorum."

Elijah Mikaelson, ona birkaç parça kağıt uzattığı zaman omuz silkerek kağıtları aldı. İlkinde gördüğü şeyle nutku tutuldu. Yine anılarda kayboluyordu. Yıllar gözünün önünden geçiyordu. Diğer sayfaya geçtiği zaman kalbi ağrımaya başladı. Onunla çok az vakit geçirebilmişti, fazlasıyla az.

"Onları tanıyor musun?"

Duyduğu sesle kendisine geldi ve asil kökene döndü ;

"Hayır nereden tanıyacağım ki?"

"Lilith-"

Asil kökenin sözleri, Kızıl meleze seslenen Hazel ile yarım kaldı. Lilith ve Elijah sesi duydukları an hızla malikaneye gittiler.

"Ne oluyor?"

"Yerlerini bulamıyorum, bir büyü beni engelliyor ve lanet büyü bozulmuyor da."

Bir anda eve uçarak ve hafif yanarak giren kağıt parçasını Lilith tek eliyle tuttu.

"Alev mesajı mı? Yüzyıllar öncesinde kaldı sanıyordum."

Hazel merakla konuştuğunda Lilith kağıdı açtı.

"Bizi tekrardan bulmaya çalışırsanız, Salvatorelara veda edersiniz."

"Anlamıyorum, hiçbir şey mantıklı değil."

Herkes konuşan Caroline'a baktı ;

"Alaric ve Damon çok yakınlar, ona zarar verecek bir şey yapmaz, bunu es geçsek bile mantıklı değil, Alaric'in hiçbir sebebi yok bunu yapmak için."

Caroline haklıydı, Alaric, Damon'a değer veriyordu. Lilith çalan telefonuyla göz devirdi, kim arıyordu şimdi? Arayan kişiye baktığı zaman yine göz devirdi. Telefonu açtı ve konuştu ;

"Şu an müsait değilim Elena, önemli bir şey değilse sonra konuşalım."

"Damon'dan da Stefan'dan da haber alamıyorum, telefonları kapalı, birkaç saat önce bir işleri olduğunu maksimum bir saate arayacaklarını söylediler ama..."