«Red Riding Hood»

-17-

-6 AY SONRA-

Hazel, artık ezberlemeye başladığı kitapları kenara fırlattı. Hiçbir şey bulamıyordu, hiçbir şey yoktu! Finn hiçbir şey bilmiyordu ve doğal olarak onlara bir şey söyleyemiyordu, Caroline ile birkaç dakika önce konuşmuştu ve Nola'da da bir şey bulamadıklarını öğrendiği zaman sinirden resmen deliye dönmüştü. Rebekah ve Stefan gezdikleri her ülkede bir çözüm arıyorlardı ancak lanet olasıca büyüyü bozmanın yolunu hâlâ hiçbiri bulamamışlardı. Altı ay içinde çok şey değişmişti, Damon ve Elena evlenmişlerdi, Elena, kendisi de fazlaca kayıp yaşamasına rağmen Damon'dan unutmasını bekliyordu. Hazel'i en çok sinir eden şeyse Damon'ın buna karşı çıkmamasıydı, Lilith ona ne demiş olursa olsun evlenmek için onu beklemeliydi, Lilith en azından bu kadarını hak ediyordu. Rebekah ve Stefan dünyayı dolaşıyorlardı ancak her gün arayıp onlara bir şeyler bulup bulamadıklarını soruyor, kendileri de delicesine araştırma yapıyorlardı. Caroline ve Klaus, New Orleans'ın Kral ve Kraliçesi konumundaydı, bu da onlara bilgi akışını sağlıyordu, yine de karşıt büyüyü hâlâ bulamamışlardı. Kendisi, Lilith'de bulunanlar dahil binlerce kitaba bakmıştı ancak hiçbir şey yoktu...

Kol kimseyle pek konuşmuyor, eskisi kadar espri yapmıyordu. Zaten kimse bunu kaldıracak durumda değildi. Elijah ise... O fazlasıyla garipti Hazel'in gözünde. Ne hissettiğini anlayamıyordu. Mikaelson Ailesi hep karmaşık olmuştu zaten. Tek bildiği hem Kol'un hem Elijah'ın hem de kendisinin her gün en az bir saat boyunca Lilith'in tabutunun bulunduğu odaya gidip onunla sohbet ettikleriydi. Adımlarını tekrardan o odaya yönlendirdi. Odaya girdiği sırada odadan çıkan Elijah'a hafifçe gülümsedi. Kim bilir kaç saattir orada sanki Lilith onu duyabiliyormuş gibi konuşuyordu. İçeri girip kapıyı kapattı ve tabutun başındaki sandalyeye oturdu. İstediği şeyi anlatabilirdi, Lilith'in tabutu bu odaya taşındığı an içerideki sesin içeride kalmasını sağlayan, bir vampir veya melez bile olsan dışarıdan duymanı engelleyen bir büyü yapmıştı.

"Hey Lilith... Bugün 22 Kasım, doğum gününden bu yana tam olarak altı ay geçti ve ben sana hâlâ bir doğum günü hediyesi veremedim, umarım bunun için pek kızmazsın. Ama bu senin suçundu bana doğum günün olduğunu söylememiştin! Hem hediyem hazır, tek eksik sensin..."

Hazel hafifçe güldü.

"Stefan, Caroline ve Damon gayet iyiler, aslında herkes iyi durumda, sadece seni özlüyoruz. Stefan ve Rebekah bugün İtalya'ya varmışlar sanırım orada bir süre kalacaklar. Bu arada daha önce de dediğim gibi mezun olabildin şanslı kız, final sınavlarından sonra gittin... Ama üniversite kaydın bir yıl kadar gecikecek hiçbirimiz sensiz yapmak istemedik. Bir vampir için pek de fark ettiğini sanmam."

Cadı kız derin bir nefes aldı.

"Bu büyüyü bozacağım Lilith. Bir yolunu bulacağım ve o lanet cadının yaptığı büyüden seni kurtaracağım. Ardından uyanacaksın! Her şey eski haline dönecek, güven bana..."

Gözleri hafifçe dolduğu zaman ayaklandı.

"Bugünlük kısa keseceğim, geçen seferki gibi beni ağlarken görmeni istemiyorum."

Hızla odadan çıktığında karşısında bulduğu Kol'a baktı. Kendisinden beklemediği bir şekilde sıkıca ona sarıldı. Bir süre öyle durduktan sonra kollarını ayırdı ve Kol'a baktı.

"O lanet büyüyü bugün bozacağız."

"Nasıl yapacağız bunu?"