Merhaba. Bugun sana yazisimin ama sonra hepsini silisimin ikinci gunu. Yaziyorum cunki yazmak istiyorum. Siliyorum cunki sana hala cok kirginim. Ozellikle bana yalan soyledigin gunden beri. Hani silmistin o fotografi? Sonrada arsivlerden geri cikarmissin gordum. Ben yaptigin herseyi gorurum. Arkadaslarima tembihlesem de bana artik atmayin onu diye, arada bir girip bakiorum bazi arkadaslarimdan. Kisacasi bana yalan soyledin ve ben buna ragmen seni hala seviyorum. Yaziyorum hala. Yazmak beni rahatlatiyor. Kalem kagitla yazmak yoruyor beni. O kadar yoruldumki sana biseyleri anlatmaktan, anlamani saglamaktan artik telefonda burdan yazip yazip siliyorum. Sahi kac defa o kizi savundun bana karsi? Kac defa ozur dilerken yine onun arkasinda durdun? Sayamiyorum. Saymayi birakali cok oldu. Hatta alistim bile. Uzucu bi durum degil mi? Her defasinda sana olan sevgimi sinamana izin verirken onu savunmana da goz yumdum. Sonuc olarak burdayim. Sen yoksun. Ben yaziyorum. Sonra sen cevrimici oluyorsun ben duruyorum. Daha ne kadar yazarim daha ne kadar silerim ne kadar sonra usanirim seni sevmekten, sansim ne zamana kadar devam eder bilmiyorum. Gelelim bugunki kurdugum hayale. Sen ben ve bebegimizin oldugu hayalime. Daha dogrusu ruyama. Ruyamda yasarken cok gercekciydi. Sana anlatmayi cok isterdim ama uzulursun diye anlatmadim hic bi zaman. Cunki senin en ufak uzulmene neden olacak bu sacma ruyami bile anlatmadim sana. Aslinda bi kac kez yokladim seni. Boyle olsaydi napardin, soyle yaparsam uzulur muydun diye. Bana hep oyle bi sey olmayacak biliyorsun derdin. Ben hep yaninda olurum oyle bisey olursa. Size asla bisey olmasina izin vermem. Guzel gunlerdi bunlari seninle konusurken. Degerli oldugumu hissederdim. Bilirdim de bi yandan. Gercekten boyle bi sey olursa hep yanimda olacagini. Her konuda yalan soyleyecegini bilsem de boyle bi konuda asla yalan soylemeyeceginden adim gibi eminim. Gelelim ruyayla karisik hayalime. Basliyorum. Cok iyi dinle.
Hamileyim, senden. Yeni yeni ogrenmisiz bi bebegimizin olacagini. Bizden bi parcamiz olacak. Sevgimizin bir araya gelip yogrulup bi melek gibi hayatimiza girecegi bi bebegimiz olacak. Sen cok mutlusun. Ilk ogrendiginde aglamistin hatta. Doktor kontrollerimizi hic geciktirmiyoruz. Ama o gun bisey olmus sen gelememissin. Doktor kontrolune kafam rahat, mutlu, huzurlu bi sekilde gidiyorum. Kim sevdigi adamin cocugunu tasirken mutlu olmaz ki zaten. Doktor bakiyor bebegimize ve yuzunu asiyor. Ben yine gozlerim mutluluktan yasli bi sekilde bakiyorum ultrasona. Doktorun yuzu dikkatimi cekiyor sonra. Bir sorun var ve bu sorun ciddi. Kalkiyorum yattigim masadan. Uzerimi duzeltiyorum. Doktor masasina gidip gozluklerini cikariyor ve bana "gel otur soyle" diyor. Oturuyorum korkarak. Bana o kotu sonu soyluyor. Hastaymisim, bebegi dogurmak ölumumle sonuclanabilirmis. Eger bebegi aldirmazsam yasama sansim cok dusukmus. O an basimdan asagi kaynar sular dokuluyor. Kalbime hancer sapliyorlar sanki. "Ben biraz dusuneyim" deyip acel acele kalkiyorum oturdugum yerden. Kafam cok karisik. Cikmaya calisiyorum klinikten hizlica. Arkamdan doktorun konustugunu duyuyorum. "Dusunulecek bi durum yok. Olebilirsin!"
Ellerimin tersiyle siliyorum gozlerimin yasini. Cigerlerim dolu dolu. Ellerim ayaklarim titriyor. Nasil da yikiliyor dunya basina insanin bi anda. Ölum ne kadar da yakin. Arabama biniyorum hizlica. Kapiyi kapatmamla muslugu acilmis cesme gibi sel oluyor gozyaslarim. Mutluluk ne kadar da geciciymis. Daha yarim saat once mutlu bi hayatim varken simdi nasilda acinasi bi drama donusmustu boyle. o sirada sen ariyorsun. Acmiyorum. Bi muddet daha sindirmem gerek yasadiklarimi, duyduklarimi. Derken ikinci defa ariyorsun. Kendimi toparliyorum. Oksuruyorum bi iki defa aglak sesimi gizlemek icin. Aciyorum telefonu. "Efendim hasan"
"Aramadin merak ettim"
Demek o kadar cok gecmis ustunden. Ne kadardir agliyorum ne kadardir kendimi kaybetmisim o zaman farkediyorum.
"Ee sey. Hersey yolunda, iyiyiz."
"Oh korktum bisey var diye. Neyse aksama soyle guzel bi yemege cikalim olur mu?"
"Olur gorusuruz"
Kapatiyorum telefonu ve doktorumu ariyorum hizlica.
"Alo"
"Selamlar ali bey. Dilek ben. Az once hizla cikmistim kusura bakmayin."
"Onemli degil iyimisiniz?"
"Iyiyim. Sizden bi ricam olacakdi"
"Tabi buyrun."
"Esime ben soylemek istiyorum. Lutfen siz hic bisey soylemeyin ararsa olur mu?"
"Peki madem oyle istiyorsaniz"
"Tesekkurler"
Sessizlik cokuyor icime. Arabanin icinde oturmus etrafimi izliyorum. Hersey olagan hizinda devam ediyor. Arabalar geciyor, kuslar ucuyor, gunes parildiyor... Ben olursem hic bisey degismeyecek onu farkediyorum. Hayat devam edecek. Bensiz. Bu kelime canimi yakiyor ama pes edemem. Bebegim yasamali. Ben bir anneyim ve anneler canlari pahasina korur evlatlarini. Kararimi veriyorum iste tam da o anda. Bebegim dogmali. Ben yaninda olamasamda babasi hep yaninda olacak. Tipki bana soz verdigin gibi. Arabami calistirip eve gidiyorum. Aksam olmak uzere. Uzerime biseyler giyinip seni bekliyorum. Geliyorsun eve. Kapiyi aciyorum sana. Once beni alnimdan sonra dudaklarimdan, en sonda egilip karnimdan opuyorsun. Kendimi aglamamak icin zor tutuyorum. Sonra sen farkediyorsun durumu. "Neyin var iyi misin"
"Iyiyim, cikalimmi. Seninle konusmam gereken seyler var."
"Tamam canim "
Arabayla on dakikada variyoruz yemek yiyecegimiz yere.
Yemekler geliyor ama sen hala dokunmuyorsun. Tabagi itip soruyorsun bana "anlatmadan yemeyecegim. Hadi anlat"
"Bunu nasil soylerim bilmiyorum." Bi kac damla akiyor gozlerimden. Ayaga kalkip yanimdaki sandalyeye oturuyorsun. Ellerimi tutup, gozlerimi siliyorsun. "Dilek noldu lutfen soyle."
"Dogumdan sag cikma ihtimalim bile yokmus"
Donup kaliyorsun oylece. Sessizsiz, cok sessiz. O an hissediyorum, senin de cok canin yaniyor simdi.
"Bebegi aldiririz" diyorsun kekeleyerek ama sen de biliyorsun. Ben oyle biri degilim. Daha ilk basta soyledigimde benim kararimi biliyordun. Bu yuzden bu donmalarin, sessizlesmen.
Gozlerinin icine bakiyorum sessizce. Ne soylecegimi biliyorsun. O yuzden soylemiyorum. Ellerimi daha siki tutuyorsun simdi. Sanki her an ucup gidebilirmisim gibi.
"Hadi gidelim" diyorsun.
Toparlanip cikiyoruz restorandan. O gece konusmuyoruz ikimizde. Sadece sarilip uyuyoruz. Ikimizinde eli karnimda, delik desik yarim bi uyku uyuyoruz.
—
O gun gelip catiyor. Dogum gunu. Sancilarim her iki dk bir gelip beni bagirtiyor. Simsiki elimi tutmussun gitme der gibi. Artik hersey icin cok gec. Ben gidiyorum. Ve arkamda sahil milayla seni guzel bi hayat bekliyor. Belki biraz yarim bi hayat ama annesinin ne kadar cesur bi kadin oldugunu bilerek yasayacak olmanin mutlulugu var icimde. Odaya aliyorlar bizi. Elimi bi an olsun birakmiyorsun. Ben habire "ona iyi bak sozmu sozmu??" Diyerek inliyorum. Sonra bi sessizlik cokuor odaya. Ardindan tiz bir aglama sesi. Agliyorum, agliyoruz. Sen bebege bakiyorsun ben sana. O an icimi guzel bi huzur kapliyor. Artik gitmeye hazirim. Gozlerim tepemde yanan isiga gidiyor. Son nefeslerimi veriyorum. Yavasca sikdigim elimi birakiyorum. Seni cok seviyorum hasan diyorum icimden. Bi de ozur dilerim. Sen ellerinle beni sarsiyorsun "uyan dilek uyan!" Benimse tek duydugum uzaktan gelen sesin. Artik gidebilirim. Sahil sana emanet. Agladigini duyuyorum ama elimden bisey gelmiyor.
—
Umarim ilerde senle veya sensiz, hatta boyle bisey kimsenin basina gelmez. Yazarken bile oylesine derin bi aci kapliyorki icimi. Sanki gercekten öluyormusum gibi agliyorum icten. Belkide cok abarttigim, boyle sacma seyleri hayal ettigim icin bana kiziyorsun ama inan boyle seylere her zaman hazirlikli olmaliyiz. Ölum cok yakin ve bunu hatirlamak icin boyle dusuncelere kapilmamiz gerekiyor bazen. Kendimizi en kotusune hazirlamak icin.