7.bölüm:dudakları..
Yumruk..
Erenin ağzından:
Bu yumruk ikimizide harakete geçiren şey oldu. Eylül hızla kalktı.. babasını elleriyle yerdeki abajura doğru ittirdi. Camı açtı ipe bile tutunmadan öylece attı kendini aşağı
-Hayır eylül ne yapıyorsun! !
Diye haykırdığım sırada eylül küçük bir inlemeyle 2. Kattan aşağı düşmüştü bile.
Babası arkasından eylül diye haykırırken eylül yerden birden kalktı. Babasına orta parmağını gösterip hızla koşmaya başladı.
Hızlıca arkamı döndüm. Kapıya uyuyorum rahatsız etmeyin yazılı notumu yazıp babannemin kalp krizi geçirmesini engelledim. Çantamı aldım içine bir sweat koydum. Camdan hızlıca ipe atlayıp saniyede yere indim. Iskeleye doğru koşmaya başladım. Biliyordum orda olacaktı
Koşturdum koşturdum.. ve işte orda marketten çıkıyor ağır ağır yürüyor..ağlıyor mu ? Hayır aglamiyor. Kaç yıl oldu en boktan şeyde bile oturup ağlamadi o.
Durdum. Yavaş yavaş yürüyüşünü iskelenin ucuna gelince sişelerden birisinin kapağını açmasını kafasına dikmesini izledim. Yanında olmalıydım Allah kahretsin! Yaninda olmalıydım. Hızlı adımlarla iskelenin ucuna doğru yürümeye başladım.
Yavaşça yanına oturdum. Konuşmadık..yanında kalmama izin verdi.. içti... bir şişe iki şişe bu böyle devam etti..
-git
-gitmeyeceğim
-git yanımda olmani istemiyorum
-yanında olmama ihtiyacın var ve çok daha önemlisi...yanında olmaya ihtiyacım var eylül
-gitti
-kim
-babam,artık yok. Görmeyeceğim onu. Ne güzel değil mi ? Kutlama falan mı yapsak
Yüzünde can cekişirmiş gibi bir ifadeyle gülümsemeye çalışıyordu o böyle yaptıkça..kıyamıyordum
-hadi yeter bu kadar içtiğin
-bırak beni. Dokunma
Ah..dokunsam ağlayacak dağılacak gibisin.. ben sana nasıl dokunayım
-Çocuklar? ?
-hocam !
-hocam !
Eylül ile aynı anda çıkan şaşkınlık cümlelerimiz karşımızda ki cihan hocaya ithafen di.
-yanımızda istemiyoruz seni. Dedi eylül karıştırarak kelimeleri
Yavaşça geldi cihan hoca biraz uzağımıza oturdu. O da hiç konuşmadı. Eylül içti..ben eylülü izledim..cihan hoca gökyüzünü izledi
Eylülün ağzından:
-senin....
Dedim erene yavaşça ne dediğimi bilmiyordum ne yaptığımı bilmiyordum. Tek bildiğim başım deli gibi dönüyordu.
erenin ağzından:
-senin..senin dudakların neden bu kadar güzel?
Eylülun sorusuyla yavaşça kafamı dizlerime koydum..sarhoştu. ne dediğini bile bilmiyordu içimi o büyük umutla dolduramazdim
-sarhoşken insanlar ıçinde gizli tuttukları şeyleri dışa vururlar
Cihan hocanın sesi kulaklarımı doldururken içim titredi
-belki de sadece güzel dudaklarım vardır
Dedim acı içinde
-eren yağh !
Eylülün sesiyle ikimizde ona döndük
-eren biz buğ şeyi napıcaz cihanmıydı neydi
Cihan hocaya döndüğümde dudaklarının yukarıya doğru kıvrılmış olduğunu gördüm
-bence su kuyusuna atalım
Ağzımdan kaçan bir kahkaha ile cihan hocaya döndüm. Sanki o burda yokmuş gibi konuşuyorduk
-ahahahah
-su kuyusunu bir bulun atmasına sonra karar verirsiniz.
-ahahahahaha
-eren ?
-efendim..dedim ağır ağır sonra yıllardır içimde tuttuğum o sözcükleri fısıldadım
-efendim sonbaharım
-hani sen beni bir keresinde öpmüştün ya
-ne ?
-ne ?
-öptün mu sen bu kızı olum
-Hayır be ne öpmesi öpmedim ben onu !öptümmü ?
-ay ahahahsha rüyaydı o pardon
Eylülün sesini duyduğumda kalbim bir kez daha acıdı..beni..beni rüyasın da mı görüyordu ?
Tepki verme eren tepki verme hayir gülmeye başlama hayır gülmeye başlama
-ereeğn
-efendim
-benim bu hayatta en çok sevdiğim şey ne biliyomusun ?
-ne eylül
-bak şimdi benim eren diye bir arkadaşım var aynı sana benziyor
Cihan hoca arkamda kahkahalarla gülüyordu
-oda böyle yeşil gözlü falan saçları seninkisi gibi çok yakışıklı
Kaşlarımı çattım ? Karşısında ben yoktum ona göre.. başkasına yakışıklı demiş oluyordu ??
Öfkeyle bakındığım sırada cihan hoca bana dönerek dedi ki
-sen kendini mi kıskanıyosun şimdi
AhahaahhahssSinirle cihan hocaya döndüm.
-karınız evde aç falandır hocam gitsenize siz.
Alınmış gibi baktı bana. Sanki gözlerinden hüzün damlamış gibi
-ben kalkayım o zaman.
Dedi. Ağır ağır kalktı
-dikkat edin kendinize. Birazdan da eve gidin.
Yürüyerek uzaklaştı. Arkasından bakıp kaldım. Canını yakmıştım. Üzmüştüm onu. Acaba eşi nerdeydi ?
-hey hey jojuklar ben konuşuyorum heh o yeşil gözlü arkadaşımın
Dudakları....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İskele
Romanceküçük bedenlerin, yorgun ruhların yapayalnız göz yaşlarının öyküsü Nefret..bir kızla bütünleşmiş nefret Ve bir çocuk nefretle bütünleşen kızla bütünleşmiş o çocuk Ve onların....minik iskeleleri..