Güzel yorumlarınız için hepinize bir kez daha çok teşekkür ederiz.😌
İyi okumalaaarr.🌸
____________________-Ayşegül Yılmaz'ın ağzından-
"OZAAANN!!"
Beni duyabilecek, cevap verebilecekmiş gibi avazımın çıktığı kadarıyla Ozan'ın adını haykırmıştım. Telefon ekranıma bomboş bir şekilde bakarak ağlamaya başlamıştım, hıçkırarak hiç nefes almadan ağlıyordum. Zihnimde sürekli Ozan'ın inan bana o günü değiştirmek için ölmem gerekiyorsa onu bile yaparım, bana imkansızlıktan bahsetme Ayşegül dediği an dönüp duruyordu. Ben tek başıma odada çaresizce oturmuş ağlarken odanın kapısı hızla açıldı ve Fatma koşarak yanıma geldi.
"Ayşegül iyi misin? Ne oldu? Niye ağlıyorsun?"
"Hayır ona hiçbir şey olmadı, hayır ona hiçbir şey olmadı, hayır ona hiçbir şey olmadı."
Hıçkırarak en kısık sesimle sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordum kendi kendime. Ona bir şey olmuş olamazdı, beni dinlemeden bizi bırakıp gitmiş olamazdı.
"AYŞEGÜL! Kendine gel."
Fatma'nın bağırması ile sanki tokat yemişcesine durdum ve öylece bakakaldım. Bizim seslerimizi duymuş olacaklardı ki odaya Cemile, Ezgi, Atakan ve Hilmi de gelmişti.
"Ne oluyor? Ayşegül ne bu halin?"
"Herkes bir sussun! Ayşegül sende derin derin nefes al ve bize ne olduğunu anlat."
Fatma'nın dediğini yaparak zorda olsa birkaç derin nefes aldım ve olanları anlatmaya başladım.
"Biz Ozan ile telefonda konuşuyorduk, birden korna sesleri ve yüksek gürültü sesi ile telefon yüzüme kapandı."
Anlatırken dayanamamış ve yine ağlamaya başlamıştım, karşımdaki ekip arkadaşlarım ise şoktan ağızlarını elleri ile kapatmış tıpkı benim gibi ne diyeceklerini ve ne yapacaklarını şaşırmışlardı.
"Haass..."
"Gitmemiz gerekiyor, acil gitmemiz gerekiyor! Çabuk ekibe haber verin."
Fatma'nın yardımı ile ayağa kalkıp birlikte koşarak BKM'den çıkıp Hilmi'nın arabasına bindik. Hilmi arabayı sürüyor, Atakan bilgi bulabilmek için etrafı arıyordu, Fatma geride kalan ekiple konuşuyordu ve ben... Ben ise ağlayarak çaresizce pencereden dışarıyı izleyip Ozan'a bir şey olmaması için dua ediyordum.
Nereye gittiğimizi bilmiyordum ve bilmeyen tek kişi de ben değildim Hilmi arabayı kullanıyordu ama nereye gittiğini o da bilmiyordu.. camdan dışarıyı izlemeyi bırakıp yeniden Atakan'a döndüm.
"Atakan bi haber var mı?"
"Yok Ayşemgül kimseye ulaşamıyorum Ahmet'i aradım o da açmadı.Az önce hastanede çalışan bi arkadaşım vardı onu aradım bi haber alırsa arayacak."
"Nolur Ozan'a bi şey olmasın ben bu yükle yaşayamam."
Cümlemle birlikte yeniden ağlamaya başlamıştım Fatma her ne kadar bana destek olmak için güçlü durmaya çalışsa da o da kendine hakim olamamış ve sessizce ağlamaya başlamıştı.
"Ayşemgül sakin ol bi şey olmayacak Ozan'a.Hem sen onunla konuşmak istemişsin sence bu fırsatı kaçırır mı?
Öyle değil mi Fatma, güzelim sen yapma bari lütfen."Fatma Hilmiye cevap vereceği sırada Atakan'ın telefonu çalmaya başladı hepimiz bi umutla ona döndük.
"Evet abi, evet Ozan Can Yiğit , hangi hastane? durumu nasıl? tamam abi teşekkürler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı
Romance"Bir saman sarısı, bir duman karası anladım ama zor oldu anlaması artık eski hayatıma dönüşüm yok ben deniz olsam da sen Ankara'sın."