Selamlar Çok Güzel Hareketler 2 öncesinde eğlenceli bi bölümle karşınızdayız.
İyi okumalar.🌸
__________________
-Ozan Yiğit'in ağzından-
"Biz Hamza ile konuştuk da bize gidip yeni bölümü birlikte izleyelim diyoruz, ne dersiniz?"
Sahneden aşağıya ayaklarımı sallandırarak salonda ekibin geri kalanına göz gezdirip tepkilerini ölçtüm, çoğu olumlu yöndeydi.
"Yemek var mı yemek?"
Safa'nın sorusu üzerine kimse kendini tutamamış kahkaha atmaya başlamıştı.
"Yok kardeşim ama giderken bir şeyler alırız."
"Kız Ayşegül sende ev sahibi sayılırsın misafirlerine yemek yapmayacak mısın?"
Safa konuşurken gülümseyerek Ayşegül'e döndüm, büyük bir ihtimalle Safa'ya gıcık olmuş ve geri cevap vermek için hazırlanıyordu ki yüz ifadesini görünce haksız olmadığımı anlamam çok uzun sürmedi. Önce dil çıkarıp gülümsedikten sonra ciddiyetini korumaya çalışarak konuşmaya başladı.
"Bence sen benden daha çok ev sahibi sayılırsın, malum zamanın yarısını burada diğer yarısını da Ozan ve Hamza'nın evinde geçirdiğin için."
Ayşegül'ü büyük bir keyifle dinlerken kurduğu cümle karşısında ufak çaplı bir şok geçirip hızla yüzümü kapattım, Safa'yı ele verdiğim için büyük bir ihtimalle uzun bir süre dilinden kurtulamayacaktım. Ben yüzümü elimle kapatıp, bir şekilde kendimi görünmez etmeye çalışırken Safa çoktan başlamıştı konuşmaya.
"Ulan şerefsizler. Kardeş dedik bağrımıza bastık, hanginiz hainlik yapıyorsunuz? Çabuk çıksın ortaya."
Elimi yavaşça yüzümden çekip bir ön sıradaki koltukta oturan ciddi kalmaya çalışan ama başaramayan Safa'ya, birde yanımda oturan Hamza'ya baktım sırayla Hamza ise beni çoktan satmış gizliden gizliye eliyle beni işaret ediyordu.
"Seninki de soru mu Safa?"
"Özür dilerim Hamza kardeşim tabiki değil, ulan Ozan ulan Ozan."
"Ne yani Safa şimdi beleşe konmak için Ozanlara mı gidiyor? Doğru mu anladım?"
Olaya dalga geçerek dahil olan Hilmi'ye çevirdim bakışlarımı, konu uzadıkça daha çok yanıyordum.
"Ozan bu şerefsizliğin karşısında bugünkü yemekler senden."
Safa haince kahkaha atarak yerinden kalkıp salondan çıkarken arkasından duyacağından emin olduğum için bağırdım.
"Ulan sanki normalde ödeyen ben değilmişim gibi konuşma bari."
...
"Ozan canım kardeşim ilerde çok güzel yemek yapan bi yer var ama bugün güzel yaptı mı bilemicem orda duralım bugün ki yemeklerini güzel yaptıysa yemek alırız yoksa başka bakarız artık.Sonra ilerde tatlıcı var ordan da tatlı alalım bi de dondurma da alalım lütfen."
Anlaşılan Safa bu kızgınlıkla bütün İstanbulda ki lokantaları gezdirecekti bana çünkü bu BKM'den çıktığımızdan beri uğrayacağımız beşinci lokantaydı.
Safa intikam alır gibi her yemek almak için durduğumuz lokantaya bi kusur bulmuş ve yemeği aldırmamıştı.İşin garip yani diğerlerine eve geçmelerini söylemiştik ama biz hala geçememiştik.Hamza da benimle olunca evin kapısını açacak kimse kalmamıştı ve kapıda kalmışlardı.
Ayşegül'ün telefonun çalması ile kafamı Ayşegül'e çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saman Sarısı
Storie d'amore"Bir saman sarısı, bir duman karası anladım ama zor oldu anlaması artık eski hayatıma dönüşüm yok ben deniz olsam da sen Ankara'sın."