Sherlock Holmes'ün Dönüşü | 11

240 10 1
                                    

KAYIP RUGBY OYUNCUSU


Baker Sokağı'ndaki eve, enteresan telgrafların gelmesini kanıksamıştık. Bu telgrafların içerisinde Sherlock Holmes'un kafasını on beş dakika kadar meşgul eden birini özellikle çok iyi anımsıyorum. Yedi sekiz sene önce Holmes'un adına çekilen bu telgraf elimize geçtiğinde kasvetli bir şubat sabahıydı.

"Beni lütfen bekleyin. Çok büyük şanssızlık. Sağ açık kayıp; yarın olması kaçınılmaz...

OVERTON"

— Strand'dan saat 10:36'da çekilmiş, dedi Holmes, mesajı bir kez daha okuyarak. Bay Overton'un bunu çekerken tutarsız olduğu belli oluyor; çünkü ne istediği açık değil. Her neyse, Times'a göz atıncaya kadar sanırım gelmiş olur. Kendisinden öğreniriz olan biteni. Bu tip rutin günlerde sıradan bir macera bile iyidir.

Gerçekten de işlerimiz çok azalmıştı. Bu gibi durağan geçen dönemlerden korkmayı deneyimlerimle öğrenmiştim. Dostumun zihinsel faaliyetlerinin fazlasıyla dinamik olması nedeniyle, üzerinde yoğunlaşması gereken belirli bir konu olmadan onu kendi haline bırakmanın tehlikeli sonuçları doğurabileceğini bana göstermişti. Bir dönem, mükemmel kariyerini bile sonlandıracak kadar önemli boyutlara ulaşan uyuşturucuya olan ilgisini uzun yıllar mücadele ederek azaltmayı başarmıştım. Olağan durumlar söz konusu olduğunda yapay uyarıcılara gereksinim duymadığını biliyor olmama karşın kötü huylu hastalığının tam olarak yok edilmediğinin de bilincindeydim; en kötü ihtimalle uyku durumundaydı. Bu yüzeysel bir uyku durumuydu ve uzun süreli meşguliyetler bulamadığı zamanlarda Holmes'un suratına baktığım zaman, gözlerindeki derinlik ve karamsar anlamın uyanmak için fırsat kollayan bu alışkanlığıyla ilgili olduğunu biliyordum. Bu nedenle elimize ulaşan mesajının gizemiyle dostumun tehlikeli sürece adım atmasına kısa süre kala ilgisini çekmeyi başaran Bay Overton'a bir minnet borcum var denebilirdi.

Telgrafın elimize ulaşmasından kısa süre sonra, beklediğimiz gibi, onu gönderen kişi de yanımıza gelmişti. Cyril Overton'un kartı, Cambridge Trinity Koleji'nden gelen devasa bir bir gencin geldiğini duyuruyordu bize. Endişeli ama yorgun ve sevimli bir suratla kapı aralığını geniş omuzlarıyla kapatan bir adam, bana ve Holmes'a bakıyordu şimdi.

— Bay Sherlock Holmes!

Dostum, eğilerek selamladı konuğunu.

— Scotland Yard'dan Müfettiş Stanley Hopkins ile görüştüm. Sizinle görüşmemin daha doğru olacağını söyledi. Olayın polisten çok sizin ilgi alanınıza girdiğini düşünüyor.

— Lütfen buyurun, bize olayı açıklar mısınız?

— Çok korkunç bir olay Bay Holmes, korkunç! Saçlarıma hâlâ ak düşmemesine şaşıyorum. Godfrey Staunton adını duymuş olmalısınız, takımın belkemiğidir. Üçüncü çeyrek çizgisinde iki oyuncudan vazgeçebilirim ama Godfrey'den asla... Depar, sürat ve yakalama söz konusu olduğunda hiç kimse onun yanına yaklaşamaz; üstelik zehir gibi bir kafası ve organizasyon yeteneği tartışılmazdır. Ne yapacağım şimdi ben Bay Holmes?

Birinci yedek olarak Moorhouse henüz hazır bile değil; antrenman eksiği var ve taç çizgisinin hemen yanından gitmek yerine doğrudan takım hücumuna kalkışmasıyla dikkat çeker. İyi bir atışçı, bu konu tartışılmaz ama hızlı karar alma noktasında oldukça zayıf ve hızlı koşamıyor olması da dezavantaj. Of, of...

Morton veya Johnson ise Oxford uyanıkları sınıfından... Hemen etrafını saracaklardır... Stevenson da yeterince hızlı ama yirmi beş çizgisinden yere atlayamaz ve doğal olarak burada atlayamayan, topa vuramayan bir hücum oyuncusu pek bir işe yaramaz. Bay Holmes, Godfrey Staunton'u bulmamıza yardım etmezseniz bittik!

Sherlock Holmes - 2. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin