Korku Vadisi | 11

92 10 0
                                    

KORKU VADİSİ


McMurdo ertesi sabah kalktığı zaman ilk aklına gelen Loca'ya tanıtılma töreni oldu. Başı içkiden, kolu ise dağlanmanın etkisiyle hâlâ ağrıyordu. İşi dışında da para kazanabildiği için, iş yerine zamanında gitmeyi önemsemiyordu. Bu yüzden geç bir kahvaltıdan sonra evde kaldı ve bir arkadaşına uzun bir mektup yazdı. Sonra ise Daily Herald'a bir göz attı. Sonradan son anda eklenmiş özel bir sütunun başlığında "Herald Gazetesi'nde Şiddet. Gazetenin Editörü Ciddi Şekilde Yaralandı." yazıyordu. Sonra ise kısaca –iç yüzünü yazardan daha iyi bildiği- olaylardan bahsediliyordu. Haber şu tespitle bitiyordu:-

Polis şu anda olayı soruşturuyor fakat çabaları daha öncekilerden daha iyi sonuç verecekmiş gibi görünmüyor. Saldırganlardan bazıları teşhis edildiği için dâvâ açılma olasılığı var. Saldırıyı gerçekleştirenler bu bölgeyi uzun süredir avucunun içine almış olan ve Herald'ın da yakın zamanda aleyhlerinde ağır bir yazı yazmış olduğu çetenin üyeleri. Bay Stanger'in ağır yaralı olmasına rağmen hayati tehlikesinin bulunmuyor olmasının dostları için bir teselli olmasını umuyoruz.

Onun altında ise Winchester tüfekli bir Kömür ve Demir Polisinin gazeteyi korumakla görevlendirildiği yazıyordu.

McMurdo gazeteyi bırakmış, geçen akşamki aşırılık yüzünden güçsüz düşmüş eliyle piposunu yakıyordu ki kapı çaldı. Ev sahibi ona genç bir adam tarafından getirilmiş bir not verdi. Üzerinde imza olmayan notta şöyle diyordu.-

Sizinle konuşmak istiyorum, ama bunu sizin evinizde yapmak istemiyorum. Sizi Miller Tepesindeki bayrak direğinin orda bekleyeceğim. Eğer şimdi gelirseniz sizinle önemli bir konuda görüşmek istiyorum. Sizin bunu duymanız, benimse bunu söylemem lazım.

McMurdo notu büyük bir şaşkınla iki defa okudu. Ne yazarının kim olduğu ne de neden bahsediyor olabileceğini hakkında hiçbir fikri yoktu. Acaba bu daha önce de benzer olaylarda birkaç defa olduğu üzere, eski hayatından tanıdığı bir kadına ait olabilir miydi? Ama yazı bir erkeğe aitti. Üstelik de eğitimli bir erkeğe. Bir süre kararsız kaldıktan sonra sonunda gidip görüşmeye karar verdi.

Miller Tepesi, kasabanın ortasında yer alan bakımsız bir parktı. Yazın insanlar için gözde bir mekân olsa da kışları yeteri kadar ıssızdı. Tepeden sadece çirkin ve dağınık kasabayı değil, rüzgârlı vadiyi, onun aşağısında, vadinin bir kenarında karlar üzerinde yayılarak kara benekler oluşturan maden ve fabrikaları ve vadiyi kaplayan tepesini kar tutmuş ağaçları görmek mümkündü. Mcmurdo tepeye çıkan patikaya saparak yaz eğlencelerinin merkezi olan parkın içerisindeki boş lokantaya kadar yürüdü. Lokantanın yanındaki bayrak direğinin altında aşağı indirdiği şapkasıyla ve paltosunun kaldırılmış kenarları ile yüzünü gizlemiş bir adam oturuyordu. Adam kafasını kaldırdığında McMurdo onun bir gece önce Şefi öfkelendiren Kardeş Morris olduğunu gördü. İki adam da birbirlerini Loca'nın selamıyla selamladılar.

"Nota neden adınızı yazmadınız?"

"İnsan dikkatli olmalı bayım. İnsan böyle zamanlarda başına neler gelebileceğini bilemez. Kime güvenip kime güvenemeyeceğini de asla bilemezsiniz."

"Loca'daki kardeşlerine de mi güvenemezsiniz?"

"Hayır, hayır; her zaman değil," diye itiraz etti Morris şiddetle. "Bizim her söylediğimiz, hatta her düşündüğümüz anında şu McGinty denen adama gidiyor."

"Buraya baksanıza siz," dedi McMurdo sert bir sesle. "Sizin de gayet iyi bildiğiniz gibi daha gün gece Şef'e sadakat yemini ettim. Benden yeminimi bozmamı mı istiyorsunuz?"

Sherlock Holmes - 2. CiltHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin