Selamlar ben geldim yeni bölümle. Uzun ve olaylı bir bölüm karşınızda.
Poyraz ve Doğa hakkındaki yorumlarınız neler?
Umarım bölümü beğenirsiniz, iyi okumalar dilerim❤️❤️❤️
***
-Doğa'nın ağzından-
***
Tüm gün akşam Poyraz Bey ile yapacağım konuşmayı düşünmüştüm. Her ne kadar aklımdan çıkarmaya çalışsam da bir türlü başarılı olamamıştım ve korkuyordum. Poyraz Bey'in benden bir gram hoşlanmadığı belliydi. Eğer Yiğit'e iyi bakıcılık yapamayacağımı düşünürse elimde olan şansı kaybederdim ve gidecek hiçbir yerim kalmamış olurdu. Dayım ve yengemle yaşadığım eve geri dönme ihtimalim yoktu, beni açık açık evden kovmuşlardı.
Sıkıntıyla iç çekip altını yeni değiştirdiğim Yiğit'e baktım. O da beni hiç umursamıyor elinde olan büyük kırmızı topu ağzına sokmaya çalışıyordu. Yiğit'in birsürü oyuncağı vardı. Poyraz Bey'in oğlu için her şeyin en iyisini istediği belliydi.
Saat henüz öğlen saatleriydi ve evde bir tek Yiğit ve ben vardık. Gamze bir işi olduğunu söyleyip çıkmıştı ve çıkmadan önce de evden ayrıldığını Poyraz Bey'e söylememi rica etmişti. Onun bu korkusunu anlamıştım çünkü Poyraz Bey ben de Yiğit'in evde yalnız kalmamızı istemiyordu. Haksız da sayılmazdı çünkü daha birkaç gündür Yiğit'e bakıcılık yapıyordum ve güvenmiyordu bana.
Oldukça sıkıldığım ve yapacak bir şey olmadığı için Yiğit'i de kucağıma alıp mutfağa girdim. Onu mama sandalyesine oturttum ve oynaması için birkaç şey verdim eline. Yiğit de zaten uslu bir çocuktu, zorluk çıkarmıyor ve az ağlıyordu. Ancak bu birkaç günde fark ettiğim üzere gözleri sürekli etraftaydı. Sanki sürekli birini arıyordu ama o kişiyi bulamıyordu.
Yiğit kendi kendine oyalanırken ben de buzdolabını açtım ve akşam için yemek yapmaya koyuldum. Çıkardığım sebzelerle güzel bir ana yemek yaptıktan sonra biraz pirinci suya koydum ve beklettim. Yanına da salata ve çorba hazırlamıştım. Her ne kadar Poyraz Bey onlarla yememden rahatsız olduysa da ben de yiyecektim sonuçta.
Tam çorbanın altını açarken telefonumun çalmasıyla mutfaktan çıktım ve salonda unuttuğum telefonumu alıp yeniden mutfağa girdim. Gökhan arıyordu. Bu sabah onun meraklı mesajlarını görmüştüm ancak cevap vermeyi unutmuştum. Çok bekletmeden telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Efendim Gökhan?" Dedim.
"Ooo telefonlarıma bakılmaya başlanmış şaşırttın Doğa." Dedi ve küçük bir kahkaha gönderdi.
"Ya deme öyle Allah aşkına. Biliyorsun yeni işe başladım çok müsait olmuyorum." Dedim. Aslında bolca zamanım vardı, Yiğit kolay bir çocuktu beni yormuyordu.
"Tamam tamam kızma biliyorum onun için aradım zaten. Nasıl gidiyor iş? Bir sıkıntı var mı?" Dedi. Var, patronum.
"Hayır hiçbir sıkıntı yok. Yiğit çok uslu bir çocuk beni de çok sevdi. Tabi ben de onu çok sevdim. Patronum biraz otoriter ve sert ancak onun da güvenini kazanmaya çalışıyorum." Dedim.
"Poyraz Bey öyledir. Babam ve babası eskiden yakın arkadaşlarmış. Sonrasında Poyraz Bey'in babası yeni bir iş kurmuş ve oldukça da başarılı olmuş o günden beridir eskisi gibi arkadaş değiller ancak hala arada bir görüşürler. Babam onun babasıyla telefonda konuşurken duydum ben de bakıcıya ihtiyaçları olduğunu sonra da sana haber verdim işte." Dedi Gökhan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Fiksi UmumKarısının oğluyla kendisini yalnızca bir mektupla terk etmesini üstünden atamayan bir baba. Poyraz. Zar zor kendisini geçindiren, elinde olan yarım yamalak işin de alınmasıyla işsiz kalmış ve acilen iş arayan bir kadın, Doğa. Yolları kesişsin o zama...