james'in en sevdigi sarki; the runaways - cherry bomb
soylemek istedim okuyun hadi 🥱🥱
-
james
merhaba
bay holmes
merhaba?
james
vardınız mi evinize?
bay holmes
evet?
sen?
iyi misin?
james
evwt, efendim
iyi o zaman
iyi gefeler sizr
bay holmes
sana da
-
(ertesi gün)
bay holmes
ne yapıyorsunuz?
james
aslan kral, siz?
bay holmes
toplantıya gireceğim birazdan
sorayım dedim
peki
sen iyi misin?
james
haha
şakacı siz tabii ki iyiyim ben
iyi olmadığım zaman mı olmuş yahu?
bay holmes
pekâlâ o zaman
iyi eğlenceler size
ona bolt ya da coco izletmeyi dene bu arada.
james
tamamdır, kaptan!!
korkağım işte|
diyemedim yine|
aptal|
-
"neden üzgünsün, jam-jam?" aslan kral'ı durdurup bana döndüğünde bende kafamı çevirmeden ona bakıp cevap verdim.
"seni lunaparka götürdüğüm günü hatırlıyor musun, cadı?" ona bazen cadı diyordum, sinirini bozuyordu ama biraz deli bir kişiliği olduğu için bu tabir hoşunada gidiyordu kızın.
"tabii, o gün babalarım ile çok eğlenmiştim, ah tabiki senle de." meydan okurcasına bir bakış atıp önüne döndü.
"hah, o son karamelli dondurmandı. artık dünyada üretmiyorlarmış." ağzından laf almalıydım bu yüzden ona katılmaya karar verdim ama ağlamaya başladı.
"NE? bu bana fazla artık-"
"kaç yaşındasın sen? yirmi yedi* mi?"
"hayır, o yaşta olsam çoktan ölmüş olurdum bir kere." gözlerimi kocaman açıp cevap verdim, "sen bunları nereden biliyorsun?"
"seni ilgilendirmiyor."
"pekâlâ, şaka yaptım. hâlâ karamelli dondurma var."
"oh, güzel."
"ee, o gün eğlendin mi?"
"e bir zahmet, canım! hemen sıkılmış olabilirim ama seninle eğlendim. ve zaten babalarım ile akşam da eğlendik çok!"
"vay, neler yaptınız?" umursamazca davranıp sorumu sorduğumda onunla ilgilendiğim için mutlu gibi görünüp hemen cevaplarını verdi, "seninle apartmandan çıktığımızda hani babam bize camdan seslendi ya ben bağırdığım için?" kafamı evet anlamında salladığımda devam etti.
"heh, hemen yukarı çıktım ve çok güzel yemekler vardı! john babam soslu makarna yapmayı biliyormuş, biliyor muydun?!" hevesli konuşmasına gülümsedim.
"ardından yarım saat sonra sherlock babam geldi ve o da bize çin yemeği getirmiş! hepsinden yedim ve yine göbeğim çıktı.." son söylediği cümleden sonra yüzü düşünce kafama dank etti.
"tanrım, dean yine laf mı attı?" dean'ın rosamund'dan hoşlandığı belliydi maalesef ki bu hoşlantı 'senden hoşlanıyorum ama sana zorbalık yapacağım ve dikkatini böyle çekeceğim!' hoşlantısıydı. oldum olası o çocukları sevmezdim.
"evet.."
"ve..?"
"ona cevap veremedim, tamam mı?"
"aptalsın." kafasına vurduğumda karşılık olarak koluma vurduğunda cevap verdi.
"hey!"
"sana boşuna bu konuda ders vermedim ben."
"affedersin, jam-jam, ama karşımdaki dean samuel tamam mı? normal biri değil.."
"italyan falan mı?" burukça gülümseyip bu sefer de omzuma vurduğunda bende onun saçlarını karıştırdım ve filmi başlattım.
bu çocuk kesinlikle kırk falan yaşındaydı.
-
yirmi yedi yas olayi; zamanin starlari örnegin brian jones, jim morrison,
kurt cobain gibi kisilerin yirmi yedi yasinda intihardir sudur budur ölmesi isterosa ayni ben pedo olsam kendime ayarlicam ama degilim (oyleyim🥱)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
babysitter ‣ sheriarty !!
Fanfictionjames moriarty x sherlock holmes au ship book. - james, sherlock ve john'un kızı rosamund'a bakıcılık yapıyordu. ama olay göründüğü kadar basit değildi, john her zaman sorun çıkarıyordu. çünkü bilirsiniz; john watson her zaman kötü şeyleri kendine ç...