twenty ;; chatting with cookies

139 12 50
                                    

arklar ben bolum atmayi unutuom hatirlatin yaw

-

"yarıyıl tatilinin geldiğine inanamıyorum!"

"tabii, benden kurtuluyorsun, pis cadı seni." rosamund ve james tatilden önceki son günlerini sherlock holmes için çikolatalı kurabiye yaparak geçiriyordu.

yani yapmaya çalışarak.. çünkü ikiside birbirinden beceriksizdi tatlı konusunda. rosamund tatil için bir haftalığına büyükannesinin yanına gidecekti babası ve amcası ile. içten içe tatil olmasına seviniyordu ama james ile olmak istiyordu tabii ki. en yakın arkadaşını özleyeceğine emindi.

"seni özleyeceğimi biliyorsun." rosamund küsmüş gibi kollarını bağladı ve unlu ellerini üzerine bulaştırdı.

"hemen de ağlıyorsun. kaç yaşındasın sen, dört mü?"

"dokuz buçuk yaşındayım?" rosamund'ın dediği şey üzerine james elini kalbine götürdü.

"vay canına, bu beni aşar. daha fazla arkadaş olamayız, ben seni beş sanıyordum!"

"komik değilsin cidden."

"sus ve yardım et, hadi." rosamund kafasını salladığında kurabiye yapmaya devam ettiler. yani denediler işte.

-

"ne yani köfte yağmuru'nu izlemediğini mi söylüyorsun?"

"evet? ne var bunda, senden daha fazla animasyon izledim ben, tamam mı?" kurabiyeyi fırına verdiklerinde film açmaya karar vermişlerdi. rosamund sonunda james'in izlemediği bir animasyon bulduğuna sevinmişti.

"ÇABUK! aç hemen, izleyelim harikadır ve tam bir klasiktir!"

"kesin kötü bir filmdir." kalkıp bilgisayarı aldığında geri yayıldı koltuğa.

"sen öyle san!" rosamund emindi james'in bu filmi beğeneceğinden. cidden de bir klasikti çünkü.

-

"NEDEN DAHA ÖNCE İZLETMEDİN BANA BUNU?"

"demiştim işt- kokuyu sende alıyor musun?"

"hayır, iyi koku alamam ben."

"YANIK KOKUYOR-"

"SİKTİR-" ikiside kalktığında koşa koşa mutfağa gittiler ve james hemen fırının kapağını açtı.

"KÖTÜ SÖZ KULLANMA-"

"EV YANSAYDI VE BEN YİNE SİKTİR DESEYDİM YİNE BUNU DİYEBİLECEK MİYDİN?!" şükür ki büyük bir şey yoktu ama yine de kurabiyeler yanmıştı ve yeseler mide kanseri falan yaşarlardı.

maalesef ki çöpe attılar ve bir daha beraber kurabiye yapmamaya yemin ettiler.

"özür dilerim." sonunda etrafı temizleyip çöpü da dışarı artıklarında geri yerlerine oturdular.

"affettim, köle."

"senden büyüğüm?"

"hâlâ kölemsin."

"kabasın."

"dedi, yarım saat önce 'siktir!' diyen kişi."

"ne yapacaksın? beni kovacak mısın?"

"işte o zehirli oku atmamalısın."

"baban birazdan gelir, ödevlerini yaptın değil mi?"

"günlük tutmak istemiyorum, yarı yıl tatilinde yaptığımız şeylerden öğretmenime ne?"

"ıy, günlük en kötüsüdür."

"bilmiyor muyum sanıyorsun?" üzgün görünen kızın saçlarını karıştırdı.

babysitter ‣ sheriarty !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin