Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Neler yaptın bugün?"
Okuldan çıkalı henüz birkaç dakika oluyordu. Seçmeli derslerin üzerime bıraktığı yorgunluğa rağmen çıkışta yine yanıma gelen Jeno sayesinde bitkinliğimden eser kalmamıştı. Kararmaya başlayan havayla birlikte nereye gittiğini bilmediğim adımlar atımaya başlamıştık.
"Üst üste matematik görmem dışında her zamanki gibiydi."
İç geçirerek söylediğimde ellerimi, hâlâ üzerimde duran ceketinin ceplerine soktum.
"Sen neler yaptın?"
Gözlerimi ona çevirdiğimde yandan gördüğüm yüzünü inceledim biraz, o ise durgunca karşıya bakıyordu.
"Tüm gün uyudum."
Ciddiyetle tüm gün uyuduğunu söylese dahi çoğu zaman uykusuz görünürdü gözüme, yine de konusu açmadım ve dudaklarımı ıslatırken hafifçe gülümsedim.
"Sınıfındakiler sen uyurken çok sessiz oluyorlarmış, doğru mu?"
Sinirli olduğu zamanların taklidini yapar gibi kaşlarımı çattım ve kalın bir ses tonuyla devam ettim.
"Gürültü yaptıklarında onları sonsuza dek uyutmakla tehdit ediyormuşsun."
Kıkırdamaya başladığımda Jeno bir elini pantolonun cebine sokarken diğer elini de uzatıp elimi kavradı ve sırıttı yavaşça.
"Doğru," Ardından dudakları daha çok gerildi ve ilerledikçe sallanan siyah tutamların arasından gözlerime baktı.
"Korku salıyorum üstlerine, öcüyüm onlara göre."
Dalga geçercesine beni onayladığında kıkırdamıştım. Aslında sınıftakilerin o uyurken ses yapmadığı bir gerçekti, gerçekten de korkuyor olmalıydılar.
Konuşmayı devam ettirmek için bir şey söylemek istediğimde öğleden beri aklımda olan o soru dilimin ucuna kadar gelivermişti: Mark ile ne olmuştu?
O olaydan sonra yemekhanedekinin aksine gayet keyfi yerinde bir şekilde konuşuyordu benimle, sessiz kalmıyordu. Sorarsam hoş olmayan şeyleri gün yüzüne çıkarma ihtimalinden korksam da aynı zamanda merak da ediyordum.
"Jeno," ,dedim ilk önce ve ona döndüm. O ise sorar bir mırıltıyla beni dinlediğini belli etmişti.
"Mark ile... Bir sorun mu var? Aranızda bir şey mi geçti?"
Sormamla beraber önce yüzündeki ifade farklılaştı, ardından bir şey diyecek gibi olsa da durup tebessüm etti ve bana döndü. Aniden elimi bırakıp kolunu omzuma attığında aramızda zaten pek olmayan mesafeyi sıfıra indirdi ve dudaklarını şakağıma bastırdı.