8.

7 1 5
                                    

Kapıdaki adama Ferit denilen bıyıklı ile konuşmam gerektiğini söyledikten sonra ortalıktan kayboluşunun 5. dakikasında hâlâ onu bekliyordum Emre ile.

Adam merdivenden indi ve yanıma gelerek "buyur." diyerek merdiveni işaret etti.

Merdivenden çıktığımda buradaki salonun aşağıdan daha güzel oluşu gözümden kaçmamıştı. Sağdaki son odaya doğru ilerledik ve adam kapının yanında beklerken kapıyı çaldım.

"Gir!" sesini duyduğumda kapıyı açtım.

Ferit denilen şahıs kesinlikle en güzel odayı kendine almıştı çünkü burası çalışma odası görünümünde meditasyon salonu gibiydi. Kocaman bir kütüphane duvarı kaplıyor odanın tam ortasındaki çalışma masası odayı tamamlıyordu.

Beyaz ve gri duvarlar odayı tamamlamıştı köşede duran keman ve piyano eşliğinde.

Odayı incelemeyi bırakıp Ferit'e baktım.

"Otur!" diye işaret ettiği masanın önündeki koltuğa oturdum.

"Bir şey soracaktım." dedim.

"Yeterince konuşmadık mı bu gece artık işlerime dönmem için salsan beni?" dedi.

"Burada durmak için can atmıyorum aksine buradan ne zaman çıkacağımı soracaktım." dedim.

"Sana bir ev ayarlarım güvende olacağın türden."

"Tahmini ne zaman?"

"5 dakikaya çıkarsın."

"Telefonumu ne zaman alacağım?"

"İncelediğim zaman demiştim."

"Ne zaman incelemen biter?"

"Ne zaman canım isterse."

Bunları söylerken suratıma değil önündeki kağıtlara bakması sinir kat sayımı artırıyordu.

İnsan yerine koyup düzgünce konuşabilirdi değil mi?

"Emre benimle olacak." dedim.

Kafasını kağıtlardan kaldırıp suratıma baktı bunu dediğimde.

"Bunu konuşmamıştık." dedi.

"Şimdi söylüyorum."

"Nerden tanıyorsun onu?"

"Gemiden."

"Ve sen de güvenip yanına mı alıyorsun?"

"Tanımadığım bir insanla yaklaşık 1 saat önce anlaşma yaptım."

Göz devirdi.

"Kiminle olacağın umurumda değil. İşimizle ilgili bir şey bilmeyecek ne yalan söylersin bilmem. Konuştuklarımız aramızda kalacak ve yarın bu gizli anlaşmamız için sözleşme göndereceğim sana. İmzalarsın."

"Tamam kimse bir şey bilmeyecek anlaştık. Emre benimle, sözleşmeyi okur ekstra bir şey eklememişsen kabul eder imzalarım." dedim yarım bir gülümsemeyle.

"Sana seçenek sunmadım imzalarsın dedim." dedi.

Derin bir nefes aldım, sevmiyordum bu tür konuşmaları. Emirle bir şeyler yapmak tarzım değildi ama bu durumda işi yokuşa sürmek de gereksiz olurdu.

Ayağa kalktım kapıya doğru ilerlerken

"Konuşmam bitti demedim." dedi.

"Benim söyleyeceğim bir şey kalmadı iyi geceler." diyerek dışarı çıktım.

Çıktığım merdivenleri inerek Emre'nin olduğu salona girdim. Bir süre sonra Şükrü denilen adam gelerek

"Eviniz hazır sizi ben bırakacağım Ferit beyin emiri." dedi.

DISFRUTOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin