Gözyaşı

14.BÖLÜM

Demir düşünüyordu neden dedi ben niye anlayamadım Esra'yı bu kadar sevdiğimi neydi benim gözümü kör eden şey? Emek vermeden yemek olmazdı. , Esra beni saf bir  sevgiyle sevdi hem de ne sevmek benim sevgim onun kinin yanında utanır ama ben salak emek vermeden gelen bu sevgiyi sonsuz sandım. Yıktım yaktım kendimi  vazgeçilmez sanıp hep bu sevgi aşk benim sandım istemesem de git desem de o hep sevmek için yanındaydı. Ama Demir kör olmuş onu canını yakmayı kendinde hak görmüştü bir aptaldı.

Şu koca dünyada kolayca sevilip o eşsiz duygunun değerini bilen sadece hayvandır. İnsanlar kaybedince anlar yada sevdiği zarar görünce kaybetme korkusu iliklerine kadar hissedince anlardı, İşte Demir'de tam bu duyguyu yaşıyordu kendiyle kaç defa yüzleşmiş  kaç defa kavga etmişti üç yıl olmuştu Esra'nın kendine gülen gözlerle bakmayalı onun güzel sesinden adını duymayalı.

********

Fidan eve gelince Serpil Hanım ters giden bir şeyler olduğunu anlamış ama korktuğunun başına gelmemesi için dua ediyordu. Muhsin Beyin her şeyi anlatması üzerine sinir krizi geçirip.

 " Kızım sen delirdin mi sen aklını peynir ekmekle mi yedin senin derdin ne? Gül gibi hayat bırakılır mı sürünmeye çok mu meraklısın?"

 Derin derin nefes alıp veren Serpil Hanım

"Kız söyle yoksa yoksa seni aldattı mı he annem onun için mi boşanma kararı aldın"

Fidan başını hayır anlamında salladı

"Kız ne demeye bıraktın kocanı"

Serpil Hanım kalkıp

 "Kalk kalk hadi git kocana yıkma yuvanı kızım hadi ara kocanı o senden sende ondan özür dile affedin birbirinizi"

Sabırla dinleyen Muhsin Bey elini masaya vurdu yerinden sıçrayan Serpil Hanım şaşkın şaşkın kocasına baktı.

"Tamam tamam Serpil yeter artık rahat bırak kızı bir dinlesin sende kendine gel darlama kızı"

"Ama Muhsin"

"Aması maması yok Serpil, hadi kızım sen geç odana dinlen kızım"

Fidan odasına gidince Muhsin Bey otuz beş yılık karısına bakıp

"Serpil bu konuyu bir daha açıp da kızın başını ağrıtmada bir kerede dert bölen derdine derman bir anne ol Fidan'ın ne hissettiğine önem ver"

Serpil Hanım kocasından duyduklarıyla yüzü düştü

"Ben iyi bir anne değil miyim? Muhsin"

"Bir düşün bakalım bu gün benim kızım bu duruma gelmesinde ne kadar payın olduğunu düşün"...

**********

Sevmek sevilmek asil bir kalbe yakışır bunu anladı Demir her ALLAH'IN günü kahrı artıyor kendine kızmaktan işine odaklanamıyordu. Esra'yla görüşme çabaları boşuna çıkıyordu. Kaan'ın çabalaması da boşa çıkıyordu. Esra Demir'le konuşmuyor Demir'i görmemek için şirkete bile gitmiyordu, toplantılara babası yada Emir gidiyordu. Demir o şansıda kalmadı. Esra'ya olan özlemi her geçen gün artıyordu.

Aradan geçen günlerde Demir kendini işe vermişti az yemek yiyor az konuşuyordu Kaan arkadaşını hayattan kopuk halini gördükçe  Esra'yla konuşmak için aradı. kafe ye çağırdı. Esra kendini bekleyen Kaan'ı görünce yanına gitti. Kaan kalkıp arkadaşına sarıldı Esra samimice gülümsedi.

''Nasılsın?''...

''İyiyim sen Ayla nasıl?''...

''İyiyiz doğumu bekliyoruz zaten biliyorsun görüşüyorsunuz''...