1- PAZARLIK

1.7K 83 91
                                    


Soğuk...

Soğuk...

Soğuk...

Karanlık bir odada sıkışıp kalmış zayıf bir bedenin sessiz ağlamaları... Xie Lian, boğazında biriken tüm hıçkırıkları yuttu. Hıçkırıklar boğazını acıttı, çizdi, kanattı.

Soğuk...

Titreyen vücuduna kollarını sarıp başını eğdi. Kapının altından içeri süzülen ışık dışında bir aydınlık yoktu. Ne odada ne de Xie Lian'ın hayatında. Onu ısıtacak tek bir kıvılcım bile bulamıyordu. Üstünde duran tülden yapılmış saçma sapan kıyafet dışında onu saran hiçbir şey hissedemiyordu.

Üşüyorum.

Xie Lian, karanlık odanın bir köşesinde yere çökmüş dururken tek düşünebildiği buydu. Soğuktu. Ayakları çıplak, üzerindeyse tülden yapılmış bir kadın kıyafeti vardı. Rengine bile dikkat etmemişti. Sahi, ne renkti? Pisliğin biri onun bedenini başkasına satarken ona hangi rengi yakıştırmıştı. Onu bu lanet olası ince elbisenin içine sokarken hiç mi acımamışlardı?

Hahahah! Acımak mı?

Kollarını kendine dolamış, bir köşede soğukla savaşırken kapının dışında iki el silah sesi duyuldu.

BAM-BAM

Tülden yapılmış, vücudunun mahrem hatlarını bile belli eden bir elbisenin içinde nefesiyle ısınmaya çalışan Xie Lian için bu sesler hiç de ilgi çekici değildi. Dışarıda kıyamet kopsa onun umurunda olmazdı çünkü onun soğukla olan savaşı her şeyden daha yorucuydu. Kapının altındaki boşluktan ayaklarına vuran sarı ışık bir figürün gölgesiyle karardı. Soğuktan titreyen bu adamın son ışığı da şimdi kirlenmişti.

Soğuk. Üşüyorum.

"N'OLUR BEKLEYİN! ÖDEYECEĞİM! TAMAM! YEMİN EDERİM ÖDEYECEĞİM!"

Korkmuş, berbat bir şekilde bağıran bu ses az da olsa tanıdıktı. Bu ses yaklaşık bir saat önce Xile Lian'ı alıp bu soğuk odaya kapatan iğrenç pisliğe aitti. Adamın hiçbir detayını hatırlamakla uğraşmasa bile Xie Lian bu sesi az da olsa tanımıştı.

Bu ses bir saat önce ona, "Burada uslu uslu dur. Yakında seni sikmek için geleceğim." derken hiç de bu kadar korku dolu değildi. Xile Lian'ın bu sesi hatırlamasının nedeni bu cümleydi.

"Neyle ödeyeceksin borcunu? Canından başka bir şeyin mi kaldı?"

"VAR! YEMİN EDERİM VAR! ODADA! BAKIN!"

Odada olan tek şey ben ve birkaç parça eşya değil mi yoksa? Diye düşündü Xie Lian. Haklıydı. Xie Lian'ın yere çöktüğü köşenin diğer ucunda bir yatak vardı. Yatak koyu yeşil çarşaflarla gayet güzel bir şekilde dekore edilmişti. Yatağın hemen yanında ufak bir komodin, komodinin üstündeyse su dolu bir sürahi duruyordu. Ama bardak yoktu. Nezaketsiz bir hayvanın bunu düşünemediğini bildiği için Xie Lian hiçbirini umursamamıştı. Odada sahiden de Xie Lian ve birkaç parça eşyadan başka bir şey yoktu.

Ve boğazındaki hıçkırıkları bile donduran o keskin soğuk.

Odanın kapısı sert bir şekilde açıldı. Hızlı adımlar bu dar odayı çabucak aşıp Xie Lian'ın çöktüğü köşeye varmıştı. Güçlü bir el uzanıp onu çekiştirene kadar Xie Lian yerinden bir milim dahi kımıldamadı. Onu çekiştirip duran adamın hiç de kibar olduğu söylenemezdi. Xie Lian zorla ayağa kaldırılıp itildi. Tüm bunlara tepki verecek takati kendine bulamayan bu zayıf kişiliğin aklı sadece soğuk zemine değen ayaklarındaydı.

SAVE ME -9958-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin