Kehribar Çocuk

17- Daha fazla can yanmasın

"Hyung!"

Karşımda duran adama bakarken gözlerim dolmuştu, birkaç ay olmasına rağmen onu çok özlemiştim.

"Soo, gel buraya." Deyip bana doğru yürüdü ve sıkıca sarıldı.

Jungkook'un ölümünün ardından nerdeyse iki ay geçmiş, Jongin barış isteyen vampirleri ikna etmiş ve artık anlaşma yapmanın vakti gelmişti.

Jongin'in gömleğini düzelterek yanımıza gelişine kadar sarıldık, o gelince Jummyeon hyung benimle birlikte kendini de geri çekmişti.

"Tanrı aşkına seni yiyecek değilim Jummyeon." Diyerek nefesini verdi.

"Yiyedebilirsin her şeyi bekliyorum." Dedi Jummyeon hyung beni arkasına daha çok saklarken.

Beni korumaya çalıştığı o adamla aynı yatakta uyuyordum ben tanrım, tezatlık bu olsa gerek.

"Hyung merak etme, seni gerçekten yemez." Derken arkasından çıktım.

"Bir saat bile olmadı enseme siyah dayayalı." Diyen Jongin ile birkaç adım daha atıp aralarına geldim

Jummyeon hyungdan böyle bir karşılama bekliyordum elbette, Jongin'e kollarını açmayacaktı hemen.

"Sana hiç güvenmiyorum Kim Jongin, işin ucunda Kyungsoo olmasa gelmezdim buraya zaten."

Elini belime koyup bana döndü,
"Gerçekten savaşı bitirmekten mi bahsediyorsunuz Soo?"

Jongin'in gözleri belimdeki eli süzerken kalın sesi duyuldu,
"Evet, yoksa neden buraya silahınla gelmene izin vereyim?"

Bir tebessümden sonra hızlıca, ceketine sakladığı silahını çekti ve eline alıp incelemeye başladı.

Jummyeon hyung onun silahı fark etmediğini düşünüyor olmalıydı, zaten vampirleri silahla öldüremezdik bunun pekâlâ farkındaydık.

"Bu canımızı yakmaya bile yetmez, kısa menzilli." Dedikten sonra silahı elinde parçaladı.

Etkileyici bir görüntü olduğunu inkar etmeyecektim, sahte bir öksürükle dikkatleri üzerime çektim,
"Evet hyung, iki taraf için de gerekli şartlar ve güvenceler sağlanıp savaşı bitirmeyi planlıyoruz."

Jongin kaşlarını kaldırdı,
"Soo" dedi imâyla, Jummyeon hyungı taklit ediyordu.

"Toplantı salonunda sizi bekliyoruz, Baekhyun'u da al istersen."

"Tamam, birazdan ordayız."

"Tamam beb-"

Bana doğru yürümeye başlayıp bebeğim demeye yeltendiğinde hızla sözünü kestim,
"İkinci kattaydı değil mi?"

Jummyeon hyunga kısa bir bakış attıktan sonra kafasını salladı, biliyorum biraz üzülmüştü ama Jummyeon hyunga bunu söylemek için zamana ihtiyacım vardı.

*****

Baekhyun, Jummyeon hyung ve benim odaya girmemle Jongin ayağa kalkıp Yixing'in yanına yürüdü ve hızlı bir hareketle onun pantolonundan sivri uçlu bir bıçak çıkarıp arkasındaki çöpe attı.

"Adil oyna Zhang."

Sesinden belliydi siniri, hızlı hareketlerle yanımıza gelip Jummyeon hyungı süzdü; elini kaldırmasıyla Jummyeon hyungun kaldırdığı yumruğunu tutup pantolonun gizli bölmesindeki bıçağı çıkarıp çöpe fırlattı.

"Sen de."

Ardından masaya, Chanyeol ve Yixing'nin yanına oturdu; biz de tam karşılarına oturduk, savaşı bitirecek değil de başlatacak gibi hissediyordum nedense ve bu his çok gericiydi.